''Deniz kaplumbağalarının nesli tehlike altında”
Mersin Üniversitesi Deniz Canlıları Müzesi tarafından düzenlenen Müze Sohbetleri’nin 3’üncüsü, “Mersin ve Deniz Kaplumbağaları” başlığında gerçekleştirildi.
Meryem KARADAĞ
Mersin Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. R. Serap Ergene Üzdiyen’in konuşmacı olduğu etkinlikte, deniz kaplumbağalarının nesillerinin tehlike altında olduğu ve Mersin’de de üreme alanları bulunan bu kaplumbağaları korumak için Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere imza attığı vurgulandı.
“Deniz kaplumbağaları 100 milyon yıldır dünyamızdalar"
Mersin’de deniz kaplumbağaları konusunda 2000 yılından bu yana çalışmalar yürüttüklerini belirten Üzdiyen, deniz kaplumbağalarının 100 milyon yıldır dünyamızda yaşadığını ve 100 milyon yıldan bu yana değişmeden günümüze gelen ender varlıklardan olduğunu kaydetti.
Üzdiyen “Moleküller olarak küçük değişiklikler var fakat morfolojik olarak bir değişiklik yok. Deniz kaplumbağalarının cinsiyetleri yuva sıcaklığına bağlı. Yüksek sıcaklıkta dişi, düşük sıcaklıkta erkek yavrular çıkmaktadır.
Yavrular denizin parıltısı, ayın yansıması, dalgaların titreşimi ve denizin beyaz köpüğü gibi işaretlere doğru içgüdüsel olarak hareket ederler. Yaklaşık 25- 30 yılda cinsel erginliğe ulaşırlar. Doğmuş oldukları kumsallara döner yumurta bırakırlar. Deniz canlısı olmasına rağmen karaya yumurta bırakırlar. Akciğerle solunum yaparlar ve göç ederler” dedi. Tüm dünyada 8 tür deniz kaplumbağası olduğunu belirten Üzdiyen, bu deniz kaplumbağasından 3 türünün denizlerde birebir rastladıkları türler arasında yer aldığını belirtti.
Üzdiyen “Bunlardan bir tanesi Caretta Caretta türü deniz kaplumbağasıdır. Caretta Caretta, kumsallarımızda yuva yapıyor, denizlerimizde, kıyısal alanlarımızda bulanabiliyor. Bir diğeri Chelonia Mydas’tır. (Yeşil Deniz Kaplumbağası) Hiçbir tür Latince ismiyle anılmaz ama Caretta Caretta tür ismiyle anılıyor. Bir diğer deniz kaplumbağası ise Dermochelys Coriacea (Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası). Dünyanın en büyük deniz kaplumbağasıdır. Bu kaplumbağayı Türkiye’de deniz kıyısında üçüncü kez gören biziz” diye konuştu.
“Deniz kaplumbağalarının üreme alanları tehdit altında”
Mersin’de deniz kaplumbağalarının üreme alanlarını Alata, Kazanlı Anamur Göksu Deltası ve Davultepe olarak sıralayan Üzdiyen; insan etkileri, kirlilik, plastik, plaj aktiviteleri, ışık, kentleşme, balıkçılık faaliyetleri gibi unsurların deniz kaplumbağalarını tehdit ettiğini söyledi. Üzdiyen, balıkçı teknelerinin ağına kaplumbağaların takılabildiğini, kumsalların yapılaşma için kullanılmasını sonucunda da doğal alanların tahrip edildiğini ve bu hayvanlara üremek için yer kalmadığına işaret etti.
Merkez faaliyetleri hakkında bilgi veren Üzdiyen, deniz kaplumbağalarının DNA analizi, ölüm oranları, üreme özellikleri, cinsiyet oranları, yeni üreme alanları gibi birçok konuda ulusal ve uluslararası 24 makale ve sempozyumlarda sunulan 48 bildiri, 2 sempozyum, 3 çalıştay düzenlediklerini ve TÜBİTAK projeleri ile uluslararası projeler gerçekleştirdiklerini açıkladı.