'2016 en sıcak yıl olarak kaydedilebilir'
Küresel İklim Raporu açıklandı. Rapora göre insan kaynaklı faktörler sıcaklıklara sebep oluyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 2011-2016 arasındaki 5 yıllık dönemin dünyada kaydedilen en sıcak yıllar olduğunu belirtti.
Fas'ta düzenlenen küresel iklim görüşmelerinde açıklanan, 2011-2015 Küresel İklim Raporu'na göre, artan sıcaklık ortalamalarındaki en önemli etkenin insan kaynaklı faktörlere bağlı olduğu bildirildi. Söz konusu insan kaynaklı faktörlere örnek olarak da karbon içeren kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı gösterildi.
Raporda, fosil yakıt kullanımının sıcaklıkları en az 10 kat artırdığının tespit edildiği bilgisi paylaşıldı.
Öte yandan WMO'nun raporunda, dünyanın sıcaklığının 1961 ve 1990 arasında belirlenen uzun vadeli ortalamanın 0,57 derece üstünde olduğunu açıklanırken, 2016'ın, Afrika hariç tüm kıtalarda son 5 yılın en sıcak yılı olarak kaydedilebileceği belirtildi.
Raporun açıklandığı toplantıda konuşan WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, Paris Antlaşması'nın küresel sıcaklık artışını, 2 derecenin oldukça altında ve endüstri öncesi seviyenin 1,5 derece üstünde tutmayı amaçladığını anımsattı.
Taalas, "Bu rapor 2015'teki sıcaklığın, halihazırda ortalama 1 derecelik artış seviyesine ulaştığını ortaya koymaktadır. 2015'in en sıcak yıl olduğu, 5 yıllık en sıcak dönemi yaşadık. Muhtemelen bu rekor 2016'da kırılacak." dedi.
WMO, ortalama yıllık karbondioksit konsantrasyonlarının 2011-2015 yılları arasında 1,9 ppm ve 2,99 ppm artarak 2015'te sembolik olarak önemli bir seviye olan 400 milyonda bir (ppm) seviyesine ulaştığını bildirdi.
Doğu Afrika'da 2010-2011 yıllarında yaşanan ve yaklaşık 258 bin kişinin ölüme neden olan kuraklığın, sıcaklık artışıyla ilgili olduğu kaydedilen raporda, ayrıca 2015'te Pakistan ve Hindistan'daki sıcak dalgalarının 4 bin 100'den fazla kişinin ölümüne neden olduğuna işaret edildi.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 190'dan fazla ülkenin imzaladığı iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen "Paris Anlaşması" 4 Kasım'da yürürlüğe girmişti.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle uluslararası anlamda hukuki bağlayıcılığı olan metne imza koyan ülkelerin sera gazı salımını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altına çekmek yönünde uygulamalara gitmesi gerekiyor.