Zeytin ve zeytinyağının peşinde Akhisar'da…

14 milyondan fazla ağacıyla “zeytin başkenti” olarak nitelendirilen Akhisar, bir kez daha Dünya Zeytin Günü'nü kutladı… Yerel ürünleri domat, uslu ve son dönemde yoğun biçimde dikilen Akhisar Gemlik zeytinleri iki gün boyunca sofralarımızı süsledi…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

14 milyondan fazla ağacıyla Türkiye'nin “zeytin başkenti” olarak nitelendirilen Akhisar, bir kez daha Dünya Zeytin Günü'nü kutladı… Coğrafi işaret almış yerel ürünleri domat, uslu ve son dönemde yoğun bir biçimde dikilen Akhisar Gemlik zeytinleri iki gün boyunca sofralarımızı süsledi… Türkiye'de sofralık zeytinin yüzde 70'ini üreten Akhisar, erken hasat soğuk sıkım zeytinyağlarında da iddialı… Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat'ın “Zeytinyağım da Akhisar'dan” sloganıyla başlattığı hareket, sektör temsilcilerinden de destek görüyor. Üreticiler hem sofralık hem de yağlık zeytin meyvelerini zamanında sulama, zamanında gübreleme ve zamanında bakımla büyütüyor.  Mümkün olduğunca elle tek tek toplanan zeytinler, vakit kaybetmeden fabrikalara getirilerek sıkılıyor.

9 bin yıllık tarihi var

9 bin yıllık tarihiyle Hitit Kralı Hattuşili'den Amazonlara, Lydia Kralı Karun'dan Roma Kralı Jul Sezar'a, Osmanlı padişahları Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman'a ev sahipliği yapan Akhisar'ı program dışı zamanlarda Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Ansal ile birlikte gezdim…

Alhatoğlu Zeytincilik'te zeytinyağlı yerel lezzetleri tadarak başladık turumuza… Ayhan Sicimoğlu ve Sahrap Soysal erken sıkım zeytinyağlarını deneyimledikten sonra Dünya Zeytin Günü yürüyüşü için şehre geçtik…

Akhisar Kaymakamlığı, Akhisar Belediyesi, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası, Akhisar Ziraat Odası ile Akhisar Ticaret Borsası işbirliğinde düzenlenen kutlama "Zeytine Minnet" yürüyüşüyle başladı.

Yürüyüş sonrası Kaan Bey'le zeytin turumuza şehre bir tepeden bakarak start verdik… Daha sonra aralarında Volkan Zeytincilik'in de bulunduğu tesislerde zeytin ve zeytinyağı tadımı yapıp ilgililerle sektörün sorunları üzerine söyleştik…

Köftesiyle de tanınan Akhisar'da faytonculuk bir zamanların önemli mesleklerinden birinin adıymış. Adını Akdeniz mitolojisinde Güneş tanrısı Helios'un oğlu Phaeton'a borçlu olan faytonlar demir aksamından işlemesine dek tamamen el işçiliğiyle Akhisar'da yapılıp Türkiye'de ve dünyada birçok noktaya gönderiliyormuş. Kaldığımız otel de bu işle uğraşan bir ailenin ve aynı adı taşıyor…

Yemeği de burada yedik… Aralarında tekmil fava, yoğurtlu pancarın da bulunduğu zeytinyağlılardan sonra gelen sura-kaburga dolması bu sene de favori yemeğimdi…

Tüketimin artırılması şart

Ertesi gün Taş Konak'ta düzenlenen kutlama öncesi yörenin geleneklerine uyarak pideli kelle paça ile güne başladık. Taş Konak'taki kahvaltıda ise zeytinyağında pişirilen muhacir katmeri severek yediğim lezzetler arasındaydı…

Zeytin toplayan köylülerle sohbetler, yöredeki üreticilere ziyaretleri yarım güne sığdırdıktan sonra kutlama mekânına geçtik.

Etkinliğe, "Zeytin ve zeytinyağında tüketiminin artırılması" talebi damga vurdu. Manisa Valisi Ahmet Deniz, zeytin ve zeytinyağının Türkiye'nin "kadim" değeri olduğunu belirterek marka değeri yüksek, kaliteli ürünler üretmek için her türlü imkânın bulunduğunu söyledi. Vali Deniz, "Bu değere, bu lezzete sahip çıkın. Zeytin ve zeytinyağsız gününüz olmasın" dedi.
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, Türkiye'nin zeytin başkentinin Akhisar olduğuna dikkat çekti. Alhat, “Zeytin ve zeytinyağımızın bol olduğu bir sezondayız. Üreticimizin dertleri olduğunu, sektörümüzün çözüm bekleyen sorunları olduğunu biliyoruz. Raflarda zeytinyağı fiyatlarının normal seviyelere düşürülmesi için geçen yıl marketlerle barış anlaşması yaptık.

Onların destekleriyle bunu başardık. Şimdiki sorun ise şu. Halkımız zeytin ve zeytinyağını yeterince tüketmiyor. Bunun önüne geçmeliyiz. Zeytin ve zeytinyağımız, bizim milli ve yerli ürünümüz. Türkiye'nin, Türk halkının buna sahip çıkmasını istiyoruz. İthal zeytinyağı yerine Türkiye'deki 800 bin üreticinin alın teri olan zeytin ve zeytinyağı kullanılırsa tüketimin de üretimin de artacağını biliyoruz. Tüketim artarsa üreticinin fiyatları da herkesin istediği seviyeye gelecektir” dedi. Alhat zeytinin özellikle sağlık için faydalarını da hatırlatarak “Biz, Türkiye'nin sağlıklı beslenmesini istiyoruz. Anne ve babalara büyük görev düşüyor. Çocuklarınız için zeytini sevin, sevdirin ve zeytinyağını yemeklerde kullanın" diye konuştu.

“Ağaçlar, üreticinin evladı gibi”

Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Mehmet Ulusoy üreticinin ağaçlarını "evlatları" gibi büyüttüğünü vurgulayarak “Akhisarlılar evlatlarından ayırmadıkları bu ağaçların bakımını sevgiyle aşkla yapıyorlar. Akhisar'da zeytin aşkı başkadır. 300 bin ton ile Akhisar, Türkiye'nin önde gelen üretim merkezidir. Türkiye için üretiyoruz, Türk halkının yerli ve milli üretime, zeytinine sahip çıkmasını istiyoruz" dedi.

Dr. Ulusoy coğrafi işaret konusuna da vurguda bulunarak şunları söyledi:

“Akhisar Domat ve Akhisar Uslu zeytinimiz için Coğrafi işaret alındı. Bu coğrafi işaretleri kullanarak ürününüze değer katın. Hiç bir yatırımcı bir ilçenin kara kaşına, kara gözüne gelip yatırım yapmaz. Neden yapar? Hammaddeye ve kaliteye kolay ulaşmak için yapar. Onun için Türkiye'nin en önemli zeytin firmaları Akhisar'a yatırım yapıyor"

Markalı üretim

Konuşmalardan sonra Hande Berktan yönetimindeki panele Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım, Marketing Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen, Yunan Tadım Uzmanı Konstantinos Liris, İtalya'nın zeytinyağı sevdalısı olarak tanınan ismi Prenses Marina Colonna, Tarihçi-Yazar İlber Ortaylı, Ayhan Sicimoğlu, diyetisyen Selahattin Dönmez konuşmacı olarak katıldı.

Panelistler, Akhisar'ın bugüne kadar sektörde aldığı yol ile bundan sonra izleyeceği “markalı üretim” konusunda görüşlerini paylaştı. Panelin ardından ise ilkokul öğrencilerinden oluşan Zeytin Fidanları Korosu konseri ve zeytinyağı üretimi ve resim yarışmalarında dereceye giren firma ve öğrencilere ödül töreni gerçekleştirildi.

Etkinlikler sonrasında İstanbul'a hareket öncesi üç farklı yöntemle pişirilmiş kokoreçlerimizi, arkasından manda kaymaklı tulumba tatlısını deneyimleyip bir “zeytin ülkesi”nden yine güzel duygularla ayrılırken yeryüzünün bu özel armağanına, zeytin ağacına bir kez daha teşekkür ediyordum…

Bu konularda ilginizi çekebilir