"Yemek ve Kültür" dergisinin yeni sayısı çıktı

Paris'in lokanta ve kafelerinden Orta Doğu'nun tatlılarına, yemeklerine; 14. yüzyıl Anadolu'sunda yemek kültüründen Türklerin beslenme biçimlerine; safranın tarihsel yolculuğundan Safranbolulu fırıncılara kadar ilginç yazılar derginin yeni sayısında.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Çiya Yayınları'nın üç ayda bir çıkardığı Yemek ve Kültür dergisinin yeni sayısı, raflarda yerini aldı. Yaz sayısında Paris'in lokanta ve kafelerinden Orta Doğu'nun tatlılarına, yemeklerine, 14. yüzyıl Anadolu'sunda yemek kültüründen Türklerin beslenme biçimlerine, safranın tarihsel yolculuğundan İstanbul'un Safranbolulu fırıncılarına uzanan geniş bir yelpazede yemek kültürü üzerine birbirinden ilginç ve nitelikli yazılar okurlarıyla buluşuyor.

Enis Batur, Fransız mutfak kültürünün temsilcilerinden biri olan Paris'in kafeleri, restoranları arasında dolanırken,  bütün tanınmış mekânlarda yemeklerin yanında insan dokusunun da önemini vurguluyor.

Murathan Mungan ise Harita Metod Defteri'ndeki "Tatlar renkler kokular" başlıklı yazısında çocukluğunun Mardin'indeki unutulmaz tatlara götürüyor okuru.

Türklerde beslenme biçimi

Günay Kut, geçmişten bugüne Türklerde beslenme biçimini ele aldığı yazısında yer sofrasından masaya, köfteden hamburgere geçen süreci derinlemesine inceliyor.

Turgut Kut'un etimolojisinden eski Mısır, Roma, Yunan dönemlerine, edebiyatından sahteciliğine, ticaretinden müzesine ve safran satan ülkelere kadar her yönüyle ele aldığı "Tarihte safran" yazısı, safranla ilgili merak ettiğiniz her şeyi bulabileceğiniz bir rehber.

Fas mutfağının geleneksel yemeklerini şehir ve sokak kültürüyle birlikte yansıtan Claudia Roden, Fas yemeği yaparken en önemli şeyin tatların hoş bir şekilde birleştirilmesi ve bilhassa tatlı tagine çeşitlerinde tatlı ile tuzlunun dengesinin çok önemli olduğunu söylüyor.

Nicolas Trépanier, 14. yüzyıl Anadolu'sunda yemek kültürünü ele aldığı yazısında metinlerin, tasvirlerin izinde o dönemde neler yendiğinin yanında nasıl yendiğini de vererek görsel bir algı oluşturuyor.

Meşakkatli bir örnek

Musa Dağdeviren'in Çankırı'nın Orta ilçesinin Yuva köyü ve çevresindekilerin katkılarıyla hazırladığı Kesik Suyu Eyşilisi, yemek kültürümüzün meşakkatli örneklerinden biri.

M. Bülent Varlık, sahaflarda bulduğu İstanbul Etnoğrafyası/İstanbul Halkını Kimler Teşkil Ediyor? adlı kitapla İstanbul'un Safranbolulu fırıncılarına götürüyor bizi ve seksen küsur yıllık bir çalışmayla birlikte bugüne dair soruları da çoğaltıyor.

Pisagor'a göre dokunulmaması gereken bitkilerden biri olan baklayla ilgili tüm bilgiyi ise Yves Vernin'in yazısında buluyoruz. Aida Kanafani-Zahar ile yine bir Orta Doğu mutfağı tanıtılıyor: Lübnan'ın hamur işleri, tatlıları. 

Pelin Özer ise Cemilzade'nin dördüncü kuşağından Barış Cemiloğlu ile yaptığı söyleşide, "lokum mabedi"nin kapısının geçmişini ve bugününü aralıyor.