Mardin'de "yaşayan toprak, yerel tohum" için…
Mezopotamya'nın en eski durum buğday tohumlarından sorgülün tekrar hayat bulması için yerel ve mülteci kadın çiftçiler ile ilk ekim, "Topraktan Tabağa; Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi" kapsamında Mardin Ovası'nda yapıldı…
Mezopotamya'nın en eski durum buğday tohumlarından Sorgül, Mardin Ovası'nda yerel ve mülteci kadın çiftçiler ile tekrar hayat bulacak… "Topraktan Tabağa; Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi" kapsamında gerçekleştirilen çalışmada toprağın korunması, iyi tarım uygulamaları, yerel tohumların bulunması, çoğaltılması ve gelecek nesillere aktarılması, yerel ürünlerle geleneksel gıda üretimi, yerel ve Suriyeli mülteci kadın çiftçilerin toplumsal entegrasyonu ve istihdamı için mesleki ve işbaşı eğitim faaliyetlerinin "Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri" ile birlikte yürütülmesi hedefleniyor.
İlk hasat, Haziran'da
AK Parti Mardin Milletvekili, Meclis İdare Amiri Ceyda Bölünmez Çankırı himayelerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Mardin Artuklu Belediyesi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Hayatım Yenibahar Ekonomik Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği, Mardin Artuklu ve Savur ilçeleri 'Topraktan Tabağa' Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri işbirliği ile ortaklaşa yürütülen Topraktan Tabağa; Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi'nde Mezopotamya'nın bilinen en eski atalık durum buğday tohumlarından 'Sorgül' tohumluk olarak, Mardin Ovası'nda ekildi… İlk yıl tohumların çoğaltılması ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri verilecek projede ilk hasat Haziran 2018'de yapılacak.
Projede, proje ekibinin ve eğitim veren ziraat mühendislerinin tamamı kadınlardan oluşuyor. 35 yerel, 35 mülteci kadın çiftçi ile başlayan çalışmada 2 ilçede kurulan 'Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi' gibi Kooperatiflerinin sayısı 2018 yılı içerisinde artırılarak Mardin'in tüm ilçelerinde hayata geçirilmesi ve bu alanda istihdam edilecek kadın çiftçi sayısının toplamda 300 civarında olması hedefleniyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteği ile eğitim bütçesinin tamamının FAO tarafından karşılanacağı projede, verilecek mesleki eğitimlerin ardından sürdürülecek tarım faaliyetleri ile yerel ve Suriyeli mülteci kadın çiftçilerin istihdamı ve toplumsal entegrasyonları da sağlanmış olacak. Sorgül buğdayının yetiştirilmesi projesine paralel olarak yine FAO'nun desteği ile Savur ilçesinde aynı amaçla bir mantar üretim tesisi de kurulacak, istridye, mültür ve trüf mantarları yetiştirilecek. Elde edilecek bu ürünler, nitelikli gıda ürünlerine dönüştürülerek pazara sunulacak.
Yerel halk da destek veriyor!
Proje, özellikle Mardin'deki yerel halkın desteğini görüyor. Yerel tohumların bulunması için yapılan saha araştırmasında çiftçilerin bilgi ve deneyiminden yararlanılmış. Mardin'in kuzeyinde Dargeçit ve Midyat'ta bulunan tohumlar, Artuklu ilçesinde Eryeri mahallesi'nden (Böhürke Köyü) Kanco Çakar'ın proje için tahsis ettiği 10 dönüm tarım arazisinde ekiliyor. Aynı zamanda yöredeki çiftçiler Derviş Amak, Emin Acay ve Bahattin Demir de projeye destek vermek amacıyla kendi arazilerinde demostrasyon alanları tahsis etmişler.
Projeyi başlatan ve bölgede yerel ve Suriyeli mülteci kadınların toplumsal entegrasyonu ve istihdamı konusunda daha önce birçok projede yer alan Hayatım Yenibahar Derneği Kurucu Başkanı sosyal girişimci şef Ebru Baybara Demir, Topraktan Tabağa Projesi'ni şöyle anlatıyor:
Çözüm, yerel tohum
"Tabağımızdaki yemeğin üretimi, mutfakta değil toprakta başlıyor aslında. Toprağı tanımadan, ürünü tanımadan lezzete ulaşmak, sağlıklı yiyeceklere ulaşmak mümkün değil. Bugün soframıza gelen meyvenin, sebzenin, tahılların, hatta ekmeğin bile eski tadını yitirdiğinden ve sağlıksız olduğundan şikâyet ediyoruz. Yeni kuşaklar bizim bildiğimiz lezzetleri belki de hiç tatmadılar. Bu bir şikâyet olarak ortada duruyor ama çözüm konusunda adım atmamız gerekiyor.
Çözüm, yerel tohumların çoğaltılıp kullanımının yaygınlaştırılmasından, çiftçinin toprağa saygılı, doğru tarım için eğitilmesinden geçiyor. Bu projenin Türkiye'nin diğer yerlerinde, özellikle iyi tarım uygulamaları açısından küçük çiftçiye ve kadınlara önemli bir yol açacağımızı düşünüyoruz. Türkiye'nin en büyük yerel tohum projesi olmaya adayız."