Koleksiyoner ehlikeyfler için: Aksungur, Elgiz Müzesi’nde

Heykeltıraş ve akademisyen kimliğiyle çağdaş Türk heykel sanatının gelişimine önemli katkıları olan duayen sanatçı Rahmi Aksungur’un ikisi hiç sergilenmemiş 16 yapıtı bugünden itibaren Elgiz Müzesi’nde ehlikeyfleri bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Rahmi Aksungur’un daha önce hiç görülmemiş 2 işi işi ile Elgiz Koleksiyonu, Yıldız Holding, Mustafa Balcı, Çağla Cabaoğlu, Haydar Halit Cenkeri, Kemal Servi ve Cengiz Akıncı Koleksiyonları’ndan gelen 14 yapıtı Elgiz Müzesi’nde bugünden itibaren sergilenmeye başlıyor.

Heykeltıraş ve akademisyen kimliğiyle çağdaş Türk heykel sanatının gelişimine önemli katkıları olan duayen sanatçının Jonathan Bastable ile yaptığı röportajda belirttiği gibi bu yapıtların birçoğunun ortak noktası, gündelik hayattan nesneler olması. Bazısı kırmızı bir elma, yeşil bir biber, bazısı sarı bir yaprak ya da balık...
Aksungur’a “Peki neden balık?” diye sorulduğunda sanatın genel anlamda entelektüel yaklaşımlardan yorgun olduğunu ve bu nedenle kendi seçimlerinin günlük hayatından objeler olduğunu söylüyor.

Her ne kadar günlük hayattan olsalar da sanatçının objelerinin ölçekleri değiştirilmiştir. Çünkü, heykeldeki kritik nokta Aksungur’a göre kütledir. Bu seçim izleyicinin dikkatini kütlesi değiştirilmiş devasa boyuttaki “elma”ya, “balık” veya “biber”e çekmekte ve bu da yapıta odaklanmaya yol açmaktadır.

Dürbünle bakıyormuş gibi…

Aksungur’un sergideki yapıtları şöyle değerlendirilmektedir:

“İri bir kaya parçası boyutunda bir heykelin karşısında durmak, bu gündelik objelere aşırı derecede yakın plandan; neredeyse dürbünle bakılıyormuş hissi yaratmaktadır. Bu devasalık, dikkatin toplanmasına ve odaklanmaya neden olmaktadır.
Buna ilaveten kaide üzerinde sergilenen bir Aksungur yapıtı, temsil ettiği objenin dışında, başka bir anlam kazanmaktadır. Bu ölçekteki bir balık veya meyve heykeli, bakanda bir anıt, bir abide etkisi yaratmakta ve bir heykelin varlık nedeninin temsil ettiği objeyi yüceltmek, önemini vurgulamak olduğunu düşündürtmektedir.
Küratörlüğünü Haşim Nur Gürel’in yaptığı sergi, Elgiz Müzesi’nde 4 Şubat 2017’ye kadar ziyaret edilebilecek.