“Her şeyi yenilebilir, ama dengeli!”
Sabri Ülker Vakfı, Barselona’da düzenlenen bilimsel konferansta iki oturuma ev sahipliği yaptı. Çocuklukta beslenmenin sağlıklı nesiller için önemi vurgulanan etkinlikte, “Yemekte Denge Eğitim Projesi” alanında en iyi uygulama örneği olarak sunuldu.
FARUK ŞÜYÜN
Sabri Ülker Vakfı, 11. Uluslararası Çocukluk Çağı Obezitesi ve Beslenme Konferansı’nda iki bilimsel oturuma ev sahipliği yaparak katıldı. İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen konferansta, Vakfın Yemekte Denge Eğitim Projesi, “en iyi uygulama örneği” olarak sunuldu.
11. Uluslararası Çocukluk Çağı Obezitesi ve Beslenme Konferansı’nda Sabri Ülker Vakfı’nın düzenlediği oturumda konuşan Oxford Brookes Üniversitesi Fonksiyonel Gıdalar Merkezi Öğretim Üyesi ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Julian Stowell, "Türkiye'de Okullarda Dengeli Beslenme Eğitim Programı" başlıklı sunumuyla projenin detaylarını ve çocukların beslenme alışkanlıklarındaki değişimleri, projenin kazanımlarını aktardı.
Vakfın sahiplendiği bir diğer oturum olan “Okul temelli beslenme eğitimleri: Türkiye, İngiltere ve İspanya'dan uygulama örnekleri” başlıklı çalıştayda ise okullardaki beslenme uygulamaları Sabri Ülker Vakfı Bilimsel İletişim Yöneticisi Dr. Burcu Aksoy, İngiliz Beslenme Vakfı Beslenme Bilimi Sorumlusu Dr. Stacey Lockyer ve İspanya Beslenme Vakfı Bilgi ve Bilimsel İletişim Direktörü Dr. Teresa Valero Gaspar tarafından paylaşıldı.
Dengeyi öğrenmek…
Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin ana mesajının “Dengeli bir şekilde her şeyi yiyebilirsin. Yapman gereken, dengeyi nasıl kuracağını öğrenmek” olduğu, projenin 7. yılında, İzmir, Aydın, Antalya, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Erzurum, Trabzon, Sinop, İstanbul olmak üzere Türkiye’nin 10 ilinde 6 milyon çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaştığı vurgulandı.
Verilen bilgiye göre 2017-2018 eğitim öğretim yılında Yemekte Denge Projesi’nin mesajları yenilenen öğretim programları da, Hayat Bilgisi dersinde Sağlıklı Hayat ünitesinde “dengeli beslenme” başlığı altında yerini aldı. Ayrıca öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerini teşvik amacıyla gerçekleşen hizmet içi eğitim kapsamında yaklaşık bin öğretmene temel beslenme eğitimi verildi.
Sabri Ülker Vakfı’nın konferanstan bir gün düzenlediği basın toplantısı, Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. H. Tanju Besler ve İngiliz Beslenme Vakfı (BNF) Beslenme Bilimi Sorumlusu Dr. Stacey Lockyer’ın katılımıyla gerçekleşti.
Çocuklarda yüzde 20’lerde
Toplantıda konuşan Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. H. Tanju Besler, Türkiye’de çocukluk çağı şişmanlığını ve Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin detaylarını aktardı. Çocukluk döneminde ortaya çıkan şişmanlığın ileri yaşlarda, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı, metabolik sendrom gibi birçok hastalığa davetiye çıkarabileceğini belirterek Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Avrupa'daki her 5 çocuktan 1'i fazla kilolu, her 3 çocuktan 1'i ise şişman olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Besler, “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre Türkiye’de 0-5 yaş arasında yüzde 21, 6-18 yaş arasında ise yüz çocuktan 22’si kilolu/şişman. Yüzde 74,2’si fiziksel aktiviteden yoksun. Yani beslenme sorunları en çok çocukları etkiliyor. 2013 yılında yapılan Türkiye Çocukluk Çağı (7-8 yaş) Şişmanlık Araştırması sonuçlarına göre ise çocukların yüzde 14'ü fazla kilolu ve yüzde 8'i ise şişmandır. Çocukluk çağı şişmanlığının önüne geçilebilmesi için çocukların, yeterli ve dengeli beslenmenin esasları ile fiziksel aktivitenin önemini çocukluk çağında öğrenerek davranış haline getirmesi ve ileride de sürdürmesi gerekiyor. Bu çerçevede Sabri Ülker Vakfı, 2011 yılından beri Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliğiyle Yemekte Denge eğitim projesini sürdürüyor” dedi.
“Ağaç yaşken eğilir”
Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, Vakfın toplum sağlığının geleceği için yürüttüğü projelere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ağaç yaşken eğilir. Biz de bu bilinçle daha sağlıklı gelecek nesiller yetişmesi için Yemekte Denge Eğitim Projesi ile önemli bir adım attık ve çocuklarımızın yeme alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmeyi başardık. Sağlık ve beslenme alanında yaşanan bilgi karmaşasının önüne geçmek için de önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk bilimsel dijital bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile ayda 12 bin tekil kullanıcıya ulaşıyoruz. Beslenme ve sağlık alanında ulusal ve uluslararası konferanslara katılmaya devam edecek; toplumu bilimsel, doğru ve güncel bilgiyle buluşturmak ve bilinçlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
İngiltere’de de yüksek
İngiliz Beslenme Vakfı (BNF) Beslenme Bilimi Sorumlusu Dr. Stacey Lockyer ise Vakfın İngiltere’de okullarda uyguladığı beslenme/eğitim programı “Food- A Fact Life”ın detaylarını aktardı. Lockyer, “İngiltere’de çocukluk çağında görülen şişmanlık oranları kayda değer derecede yüksek. Bu sebeple çocukluk çağında beslenme eğitim projeleri çok büyük önem taşıyor. 3-18 yaş arasında çocuklara, Birleşik Krallıkta 7 bin 500 okulda uyguladığımız proje ile önemli kazanımlar elde ettik. Projenin başarısında kamu kurumlarıyla yaptığımız işbirliğinin de önemli bir payı var. Toplum sağlığı gibi önemli konularda sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düştüğüne inanıyoruz. Sabri Ülker Vakfı ile deneyim ve bilgi paylaşımımız da bu çerçevede çok önemli” dedi.
Toplantıda, Sabri Ülker Vakfı’nın toplumda beslenme ve sağlık alanında yaşanan bilgi kirliliğine dikkat çekmek üzere hayata geçirdiği "Sağlıklı Beslenme Bilgisi için Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven 2018" araştırmasının sonuçları da aktarıldı.
2013’ten bugüne..
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nin TÜBİTAK'ın desteğiyle gerçekleştirdiği "Türkiye'de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi" (2013) araştırması toplumun iletişim kanallarından edindikleri bilgiye şüpheyle yaklaştığını ortaya koymuştu. Araştırmaya göre gazetelerde yer alan sağlık konulu haber ve yazılardaki bilgilere “Her zaman” ve “Çoğunlukla” güvendiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 27, internetteki bilgilere güvenenlerin oranı yüzde 36 iken televizyonda ise bu rakam yüzde 40 şeklinde gerçekleşmişti.
Sabri Ülker Vakfı’nın koordine ettiği "Sağlıklı Beslenme Bilgisi için Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven 2018" araştırması ise toplumun yarıdan fazlasının sağlıklı beslenme konularıyla ilgili artık en çok konusunda uzman hekimlere güvendiğini ortaya koydu. Türkiye genelinde 15 ilde bin 241 kişiyle gerçekleştirilen araştırma, toplumun yarıdan fazlasının sağlıklı beslenme konusuyla ilgilendiğini, bu çerçevede televizyon ve sosyal medyanın en çok bilgi alınan mecralar arasında yer almasına rağmen en az güven duyulan mecralar olduğunu da ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre sağlıklı beslenme konusunda herhangi bir mecradan bilgi edinen 10 kişiden biri duyduklarını her zaman uyguluyor. Her 5 kişiden biri sağlıklı beslenmenin yanı sıra sağlık konusunda genel bilgiler ve kilo verme/diyet konularını da merak ediyor.
Madde madde sonuçlar
"Sağlıklı Beslenme Bilgisi için Kullanılan Kaynaklar ve Bu Kaynaklara Güven" araştırmasının sonuçları şöyle:
Sağlıklı beslenme konularında en çok bilgi alınan mecraların başında yüzde 23 ile televizyon geliyor. Bunu yüzde 23 aile/arkadaşlar/çevre, yüzde 21 ise konusunda uzman hekim izliyor. Sosyal medya ve internet siteleri ise yüzde 20 ile dördüncü sırada yer alıyor.
Sağlıklı beslenme konusunda en çok merak edilen konuların başında yüzde 32 ile sağlıklı beslenme yer alıyor. Sağlık konusunda genel bilgiler ve kilo verme/diyet konularını merak edenlerin oranı 22 olurken, besin takviyeleri konusu ise yüzde 2 ile son sırada.
Sağlıklı beslenme konularında en çok güven duyulan mecra sıralamasında konusunda uzman hekim yüzde 62 ile ilk sırada yer alıyor. Aile/arkadaşlar/çevre yüzde 38, sosyal medya ve internet siteleri yüzde 22 oranında kalırken, en çok bilgi alınan kaynak olan televizyon yüzde 13 ile en az güven duyulan mecra oluyor.
Sağlıklı beslenme genel başlığı altında en çok merak edilen ilk üç konu ise yüzde 9 ile beslenme alışkanlığı, yüzde 6 ile sağlıklı beslenme ve yüzde 4 ile gıdaların sağlıklı olup olmadığı oldu.