"Hedef, sanat ve kültür altyapısının gelişmesi"
Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli "Hedef, sanat ve kültür altyapısının gelişmesi. İstanbul'un bu yöndeki gelişmesi, azami ölçüde ve birinci sırada teşvik edilmeli, özel kurumlar ve devlet tarafından desteklenmelidirler." diyor
Önümüzde sonbaharda, 20 ile 23 Eylül tarihleri arasında 13.'sü düzenlenecek sanat fuarı Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ile sanat piyasalarını ve fuarı konuştuk. Önce, 13 yılın değerlendirmesi:
"Kesintisiz olarak devam etmiş olmaktan dolayı memnunuz. Çünkü, son birkaç yıl çok zorlu geçti. Sanat piyasaları, dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden hızlı etkilenen bir sektör. Bütün dünyanın da Türkiye'nin de içine girdiği sıkıntılar bizi de etkiledi. Yaptıklarımızı yatırım olarak görüp zaman zaman da kendi yağımızla kavrulmaya çalışarak bu yılları geride bıraktık…
Biz, şöyle bakıyoruz: Contemporary'ye katılan galerilerin yaklaşık yüzde 70-75'i yurtdışından geliyor. Bu galerilerin profili nasıl olmalı? Diğer fuarlardan nasıl ayrılmalıyız? Çünkü, ilk başladığımız yıl 20-21 fuar vardı dünyada, şimdi 280'i geçti. Bu demektir ki şehirler, kasabalar, çeşitli destinasyonlar sanata daha çok yakınlaşmak istiyorlar. Şöyle bir rakam vereyim: İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyada yaklaşık 500 bin kişi sanat satın alırken bu rakam, bugün 80 milyona yaklaşmış durumda. Ve bu 80 milyon, bütün toplumların içinde entelektüel seviyesi, eğitim seviyesi daha yüksek kesimlerden oluşuyor… Sektördeki iniş çıkışlara rağmen, sanat piyasasında son 10 yılda ortalamada yüzde 17 ila 18 gibi bir gelişme yaşanıyor.
DÜNYA PİYASASI 68 MİLYAR DOLAR
2014 yılında 68 milyar dolar olan sanat piyasası hacmi, 2016 yılında 56 milyar dolara indi; 2017'de ise yeniden artış göstererek 64 milyar dolara yükseldi. Piyasada, 2018 yılında da bir artış gözleniyor. 2018 yılını değerlendirdiğimizde dünya sanat piyasasındaki bu artışı, Asya pazarının sağladığını görüyoruz. Özetlediğimizde dünya sanat piyasasında şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza:
Global düzeyde bir numaralı pazar olan ABD, 2017 yılında dünya genelinde yüzde 34 olan pazar payını 2018 yılında da koruyor."
İnternet de piyasaların önemli bir unsuru olmalı…
"İnternet dünyasının içinde olmak, sanata çok ulaşılabilir olmak her zaman elinizin altında bütün bilginin olması çok büyük kolaylıklar getirdi. Nitekim, internet üzerinden satışlar da sanat dünyasında çok hızlı büyüdü; hâlâ da büyüyor, çok hızlı büyüyor. Şunu söylemek istiyorum herkes bu 80 milyonun peşinde… Bunlara deniliyor ki bizim şehrimize gelin, yaptıklarımızı izleyin, bizim galerilerimizin sanatçılarına bakın, onlardan satın alın veya almayın, ama gelin şehrimizi bu yönüyle de görün…"
Öyleyse İstanbul'da olmak bu durumda başlıbaşına bir şans…
"İstanbul'da olmanın bir konforu var, şehrin bir gücü var, asıl büyük gücümüz. İstanbul deyince herkesin ağzı bir mutluluk çizgisi haline geliyor, ama sadece İstanbullu olmak yetmiyor. Sanat ve sanatın etrafında diğer etkinlikler de önem kazanıyor. İşte biz, oralarda ayrışmak, lokomotif gibi giderek önemli galerileri misafir etmek yanında bu galeriler gibi olmak isteyen genç galerileri de cezbetmeye çalışıyoruz. Belki 10-15 sene sonra büyük galeri olabilecek bir galeri bugün İstanbul'da yerini alsın istiyoruz. Çünkü, o da farklılaşmaya, kendini farklı göstermeye çalışıyor. Dolayısıyla bütünün içinde bir dinamizm getiriyor."
KOLEKSİYONERLER NELER ALIYOR?
Contemporary'de Türkiye'nin önde gelen koleksiyonerlerinin son dönemde satın aldıkları sanat eserlerinden oluşacak "Recent Acquisitions I" sergisi, fuar ziyaretçilerine önemli sanatçıların yapıtlarını bir arada izleme fırsatını sunacak. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
2016 yılında düzenlediğimiz Collectors' Stories sergisine koleksiyonerlerle iletişim gözüyle baktık ve gördük ki onlarla yakınlaşmak önemli. Ama, o demin bahsettiğim, cezbetmeye çalıştığımız veya burada misafir etmeye çalıştığımız galerilerin de Türk koleksiyonerlerin profilini görmeleri açısından da önemli. Bunu, kitaba da dönüştürdük. Bir amacı da genç koleksiyonerlere veya koleksiyoner adaylarına örnek olmasaydı. Söz konusu kitabı, Dışişleri kanalıyla bütün büyükelçiliklerimize ve konsolosluklarımıza yolladık…
Bu sene de Recent Acquisitions, Son Alımlar başlığı altında Hasan Bülent Kahraman küratörlüğünde 25 koleksiyoncunun 50'den biraz fazla (bazısı iki veya 3 eserle katılıyor) koleksiyonundan yapıt fuar esnasında gene herkesin ilgisine sunulacak. Seride, önemli koleksiyonerlerden Leyla Alaton, Lucien Arkas, Mehmet Ali Bakanay, Rezzan Benardete, Selman Bilal, Büyükkuşoğlu Aile Koleksiyonu, Banu / Hakan Çarmıklı, Suzan Sabancı Dinçer, Saruhan Doğan, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Sevda / Can Elgiz, Sarp Evliyagil, Özlem / Naim Gençoğlu, Asuman / Hüsnü Güreli, İrem / Sina Kınay, Hatice / Ferit Meriçten, Ömer Özyürek, Leyla Pekin, Ali Selçuk, Erol Tabanca, Örge/Şahin Tulga, Agah Uğur, Ayşe Umur, Şebnem / Mahmut Ünlü ve Tony Ventura'nın edindiği eserler sergilenecek.
Bu arada Plugin adlı kısmımız bu sene beşinci kez yapılıyor. Dijital sanatlar, video sanatları, yeni medya sanatları ve sanatçıları Ceren-Irmak Arkman kardeşler küratörlüğünde eserlerini sergileyecekler…"
"GALERİ DESTEK PROGRAMI"
Galeri Destek Programı'nız nasıl gidiyor?
"Türkiye'nin sanatsever iş insanlarına yönelik olarak ilk kez 2017 yılında, Özyeğin ailesinin Romanya'daki yatırımı Anchor Group ile başlatılan "Galeri Destek Programı" bu yıl genişletiliyor. Bu program şunu ifade ediyor: Biz dedik ki bakın Türkiye'nin yaşadığı zorluklar var; galerici geleyim mi gelmeyim mi, İstanbul'da nasıl durum, gelsem hem güvenlik yönünden, hem de maddi yönden acaba nasıl bir yere varırım? gibi tereddütler yaşıyor. Bunda kur artışının da etkisi var. Türk koleksiyoncunun satın alma gücü düştü mü diye soru işaretleri taşıyorlar.
İşte böyle bir durumda galerilerin iştahlarını ya da motivasyonlarını artırmak için bu galeri destek programını ortaya attık. Bu, Türkiye'deki iş dünyasının, yurtdışında iş yapan iş dünyasının para kazandığı ülkenin de çağdaş sanatına destek olmak, aynı zamanda bununla paralel Türkiye'deki çağdaş sanata destek olması üzerine bir program. Şu anda katılanlar 7 ülkeye çıktı, 8-9'a ulaşmasını bekliyoruz. Romanya, Portekiz, Hollanda, Avusturya, Fransa, Amerika bunlar arasında. Büyük bir ihtimalle Rusya ve Singapur eklenecek, görüşmelerimiz devam ediyor…"
Bir de vakıf kurdunuz: Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı (ÇİV).
"Contemporary İstanbul aslında bir sanat fuarı, galerileri ağırlıyor. Bir platform doğuruyor, bütün dünyadan insanların daha fazla gelmesi için çaba gösteriyor, İstanbul'un tanıtımını yapıyor; Türkiye'de sanatın Anadolu'ya ya da diğer kentlere yayılması için gayret sarf ediyor, etkileşim sahasını geliştirmeye çalışıyor… Ama neticede ticari bir fuar aslında. Ancak, fuarın üstüne gene vazife olmadan yaptığımız birçok iş var. Bu işlerin çoğu aslında direkt getirisi olmayan, ama endirekt getirileri olacak işler. Meselâ Türkiye'de sanatta verginin inmesi. Bu, bizim işimiz değil aslında, ama bu konuda bir örgütlenme olmadı. Biz, sanat fuarı olarak üstlendik. Bunun yanında birçok mevzuatta yapılması gereken değişikler de var…
DÜNYA MÜZELERİNİN KURULLARINDA TÜRKLER OLMALI
İkinci bir şeyi daha üstlendik: Dedik ki yurtdışında daha fazla etkin olmak lâzım. Türk çağdaş sanatının gelişmesi, sanat ve kültür dünyasının dünyayla daha fazla entegre olması için daha fazla bir arada olunması lâzım. Yurtdışına gidilmesi, yurtdışındakinin gelmesi, sergiler, konferanslar olması gerek. Sanatçılar, galeriler, akademisyenler, basın herkes çeşitli dünyaların başka mekanizmaları içinde çeşitli koltukların sahibi olmalı. Bunun örnekleri var: Meselâ Füsun Eczacıbaşı, Tate Modern'in satın alacak sanat seçme komitesinin üyesi. Leyla Alaton'un da New Museum'da böyle bir görevi var… Böyle isimlerin bütün dünya müzelerinde olması lâzım. Vakıf kurma amaçlarından bir tanesi de daha fazla uluslararası etkinlik yapılması…
Bir iki hafta içinde vakıf olarak yapmak istediklerimizi Türkiye'nin önde gelen, sanata destek olan kurumlarının yüzün üzerinde temsilcisine… Herkesin bulunduğu bu mütevelli grubuyla paylaşacağız. Yapacağımız bütün işleri bir paylaşımcılık modeli ve hep fikir işbirliğiyle götürmek istiyoruz. Biz, büyük bir grubu bir masanın etrafında oturtmak istiyoruz.
Vakfımızın amacı bunlar, ama zaman içinde güçlenir, büyür, başka konulara da girer. Belki bir müze yapmaya çalışır… Etkinlik ve sanat kültür merkezi gibi bir şey olabilir…
Bu sene bir değişikliğimiz daha var; vakfın ilk faaliyeti olacak muhtemelen: Fuar öncesi Contemporary İstanbul Foundation Dialogues etkinliğini gerçekleştireceğiz. Daha önce fuarın içinde yapageldiğimiz bu panel ve konferans serisi, bu kez 18 Eylül sabahı bütün gün sürecek, çarşamba sabahı da hemen fuarın açılışından önce gene ünlü bir konuşmacının 45 dakikalık bir solo konuşmasıyla bitecek…"
"ARTIK İHRACATÇILAR MECLİSİ'NDEYİZ"
Güzel bir gelişme oldu geçtiğimiz ay; TİM Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde "Hizmet İhracatçıları Birliği" kuruldu. Siz de orada görev aldınız…
"Evet, ülkemizde birçok sektörün büyük ihtiyacı olan, ancak özellikle sanat sektörünün baş ihtiyacı olan en üst örgütlenme yıllar süren çabamız sonunda gerçekleşti. Geçtiğimiz ay 61. birlik olarak TİM Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde "Hizmet İhracatçıları Birliği" kuruldu. Sanat pazarını yönlendiren tüm oyuncuların en kuvvetli örgütü bu birlik olacaktır. Sektörün tüm sorunlarını olması gereken en kuvvetli şekilde bu örgüt dile getirecek ve asıl önemlisi çözümlerini üretecektir.
Ben, bu birliğin yönetiminde Contemporary Istanbul'u gerçekleştiren İKON Fuarcılık kuruluşunu temsilen yer aldım. Birlik içinde hızla Sanat ve Kültür Komitesi kuruluşu çalışmalarını başlattık. Böylelikle yurtdışı faaliyetlerimizin destek görmesi, yeni sergilerin, galerilerin açılması, onlara kira desteği veyahut da tanıtım kampanyası yapılacak bir yurtdışı etkinlikte hep beraber hareket edilmesi gibi gelişmeler mümkün olacak…"
Uluslararası etkinlikler, değindiğiniz gibi yapıldığı kentlerin turizm kapasitesini de artıran önemli fırsatlar…
"Venedik Bienali'ni arkadaşlarım incelediler; 618 bin kişi gezmiş 6 ayda. Ortalama kalış süresi 3,5 gece. Sadece bu, 500 milyon Euro. Ama tek başına değil Venedik Bienali etrafında 100'e yakın başka etkinlik var, bunların da sayısı giderek sayısı artıyor, inanılmaz bir büyüklüğe doğru gidiyor."
"SANAT PİYASAMIZ 250-300 MİLYON DOLAR"
Türkiye'de sanat piyasası için tahmininiz ne?
"250-300 milyon dolarak arası olarak görüyorum. Bunun sağlam bir datası, istatistiği yok, ama dünyadaki rakamları izliyoruz, onları Türkiye'ye adapte etmek mümkün. Meselâ dünyada müzayede evlerinin satışı, tüm satışların yüzde 18 ile 22'si arasında… Türkiye'dekini de yüzde 20 kabul etsek; en izlenebilir rakam müzayedecilerinki, onu yüze tamamladığımızda bu rakam çıkıyor… Bunun içinde birçok önde gelen koleksiyoncumuzun yurtdışında yaptığı alımlar yok…
Türkiye'nin 2015 ve 2016 yıllarında içine girdiği zorlukların uzantısı tüm ekonomilerde olduğu gibi sanat pazarında da devam etmekte ve toparlanmaya, yaralar sarılmaya çalışılıyor. Bunlar önemli gelişmeler, ancak İstanbul için yetersiz kalıyorlar. Şehrin sanat ve kültür altyapısının gelişmesi, azami ölçüde ve birinci sırada teşvik edilmeli, hem özel kurumlar hem de devlet tarafından desteklenmeli. İstanbul bu bölgede birinci sırada ve dünyada ise her zaman ilk beşte gelen sanat ve kültür şehri arasında yerini almalı."