Dünya yayıncılığında 11. sıradayız…
Çukurova Kitap Fuarı basın toplantısında ve açılış töreninde konuşan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, geçtiğimiz yıl, kişi başına 8.4 kitabın düştüğünü, sektörün 2.126 milyar dolar büyüklüğüyle dünyada 11. sırada olduğunu söyledi.
Çukurova Kitap Fuarı'nın basın toplantısında ve açılış töreninde konuşan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, geçtiğimiz yıl, kişi başına 8.4 kitabın düştüğünü, yayıncılığımızın 2.126 milyar dolar büyüklüğüyle dünyada 11. sırada yer aldığını söyledi. Ancak, bağımsız yayıncılık endüstrimizin yakaladığı bu başarıyı koruyamayacak gibi göründüğüne de dikkat çekti. Kocatürk şunları söyledi:
"2016 yılında ülkemizde 54 bin 446 adet yeni başlık üretilmişti. 2017 yılında yeni başlık sayısı 60 bin 335. 2016 yılında üretilen toplam 666 milyon 865 bin 579 adet kitabın 404 milyon 129 bin 293 adedinin çoğu özel sektör tarafından üretilmiştir. Bu da nüfusumuza oranla kişi başına 8.4 kitabın düştüğünü göstermektedir. Ülkemiz yayıncılığı 2.126 milyar dolar büyüklüğüyle dünya yayıncılığında 11. sırada yer almaktadır, ancak bağımsız yayıncılık endüstrimizin yakaladığı bu başarıyı koruyamayacak gibi görünüyor.
Eğitim yayıncılığının zor yılı
2017 yılının yayıncılık sektörü açısından, özellikle sektörümüzün büyüklüğünün yüzde 52'sini kaplayan eğitim yayıncılığı açısından zor geçtiğini söyleyebiliriz. 2017 yılı içerisinde Millî Eğitim Bakanlığı'nın TEOG sınavlarını iptali ve YÖK'ün üniversite giriş sınavları YGS ve LYS iptal kararları sonucunda yayıncıların ve kitapçıların elinde kalan 100 milyon kitap, sektörde 2 milyar TL'lık (580 milyon USD) bir kayba neden oldu. (…)
Türkiye'de yayımlanacak her yeni başlık için yayımlanacağı adette bandrol alınıyor. 2016 yılının ilk 11 ay bandrol verileriyle 2017'nin ilk 11 ayını karşılaştırdığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Türkiye'de 2016 yılının ilk 11 ayında toplam 379 milyon 763 bin 522 adet kitap üretilmiş. 2017 yılında ise toplam kitap üretim adedi 381 milyon 964 bin 139'a yükseldi, iki dönem arasında toplam üretimde binde 6'lık bir artış yaşandı. Yetişkin kurgu (edebiyat), yetişkin kurgudışı (inceleme, araştırma, vb.) ve çocuk ve ilk gençlik kategorilerinde artış gözlenirken, yaygın yasadışı korsan ve fotokopinin zarar verdiği akademik yayıncılıkta, sınavların iptal edilmesi gibi değişikliklerin yaşandığı eğitim yayıncılığında ve inanç kitaplarında düşüş olduğu göze çarpıyor.
(…)
Okuma kültürü ve eğitim
Dünya Ekonomik Forumu'nun verilerine göre Türkiye 145 ülke arasında eğitimin genel kalitesi sıralamasında 2008-2009 yıllarında 77., 2014-2015'te 89., 2015-2016 yıllarında 92. ve 2016-2017'ye gelindiğinde 104. sırada. Yine aynı araştırmaya göre ilkokul eğitiminin kalitesinde 2008-2009 yıllarında Türkiye 91. sıradayken, 2016-2017'de 105. sırada yer alıyor. Matematik ve fen alanında verilen eğitimin kalitesi sıralamasında ise yine 2008-2009'da 73. sırayla başlıyoruz, 2016-2017 yıllarına geldiğimizde sıralamada 107'deyiz.
Bilindiği gibi ülkemizin de kurucularından olduğu OECD'nin, 15 yaşa uygulanan ve en son 2015 yılında yapılan PISA uygulamasına göre Türkiye 72 ülke arasında matematik alanında 49., okuma yeterliliğinde 50. ve fen bilimleri alanında 52. sırada. Araştırmada, ülkemizin ilk kez katıldığı 2003 yılındaki PISA testinden 2015 yılına gelindiğinde Türkiye'nin puanlarında düşüş olduğu gözleniyor. (…)
PISA Direktörü Andreas Schleicher'e göre, PISA değerlendirmesinde Türk öğrenciler genelde bir şeyi ezberleyip kâğıda dökme görevlerinde çok iyi notlar alıyorlar. Ancak ellerindeki bilgiyi yaratıcı bir şekilde uygulamaları istendiğinde zorlandıkları dikkat çekiyor. Schleicher'in söylediği bir başka şey ise, günümüzde artık okuryazarlığın bilgi bulup çıkarmak değil, bilgi inşa etmek olduğu.
(…)
Önümüzdeki en önemli görev okuma kültürünü geliştirmektir. (…)"