Dâru'l-Elhân 100 yaşında!
İBB Kültür A. Ş. ve İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nce organize edilen, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün desteklediği Kuruluşunun 100. Yılında Dâru'l-Elhân sempozyumu, Topkapı Sarayı Müzesi Konferans Salonu'nda yapıldı.
İBB Kültür A. Ş. ve İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü tarafından organize edilen, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün desteklediği Kuruluşunun 100. Yılında Dâru'l-Elhân başlıklı sempozyum, Topkapı Sarayı Müzesi Konferans Salonu'nda yapıldı. Açılış konuşmasını İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz'ün yaptığı sempozyum üç oturum halinde gerçekleşti.
Birinci oturum
Oturum başkanlığını Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya'nın üstlendiği birinci oturumda Prof. Dr. Ruhi Ayangil Dâru'l-Elhân'daki dini müzik neşriyatı üzerine bir konuşma yaptı. Ayangil konuşmasında, "Dâru'l-Elhân külliyatının arşivde araştırmacıların istifadesine açılmadığını, bu zengin malzeme üzerine daha derinlemesine akademik çalışmalar yapılabilmesi için arşivin sistematik bir şekilde yeniden tasnif edilmesi ve acilen araştırmacılara açılması gerektiğini" söyledi.
Doç. Dr. Okan Murad Öztürk, Dârulmûsikî'den Dâru'l-Elhân'a konservatuvar kurma aracılığıyla Jön Türklerin musiki alanına nasıl bir müdahalede bulunduğunu eleştirel bir yaklaşımla ele aldı…
Doç. Dr. Erhan Özden, kimsesiz çocukların öğrenim gördüğü Dâruleytâm mekteplerindeki musiki müfredatını Dâru'l-Elhân'la karşılaştırmalı olarak ele alan bir konuşma yaptı. Dr. Miltiadis Pappas ise Zaharya'nın "Leyle-i zülfün dil-i" adlı Isfahan bestesini merkeze alarak Dâru'l-Elhân öncesi ve sonrasının izini Yunanca/Rumca müzik kaynakları ve nota mecmuaları üzerinden süren bir konuşma gerçekleştirdi.
Birinci oturumun ardından Cemal Ünlü, Türk Ocağı İhtifali Heyeti adıyla konserler veren Dâru'l-Elhân üyelerinin Columbia kayıtlarından oluşan bir konser sundu.
İkinci oturum
Doç. Dr. Ali Tan'ın başkanlık yaptığı ikinci oturumda ise ilk olarak Prof. Dr. Gözde Çolakoğlu Sarı, Dâru'l-Elhân muallimi İsmail Hakkı Bey'in besteci ve notacı kimliği üzerine bir sunum yaptı. Ardından Doç. Dr. Cenk Güray, Dâru'l-Elhân derlemelerine yansıyan makam algısını tartıştığı sunumunda Türk halk müziği eserlerini karşılaştırmalı olarak ele aldı. Dr. Süleyman Şenel de Dâru'l-Elhân'dan günümüze taşınan ve bir kısmı da kaybolan Türkü plakları üzerine konuşmasında arşiv çalışmalarındaki yetersizlikler hususunda Ruhi Ayangil'e katıldığını belirtti. Şenel, konuşması esnasında söz konusu taş plaklardan örnekler de dinletti.
Şenel'in Dâru'l-Elhân kurucu hocalarından besteci ve ud virtüozü Ahmet Sedat Öztoprak'ın torunu müzisyen Sedat Öztoprak, bestekarın hayat hikâyesi üzerine bir tebliğ sundu ve "Bugün konservatuarlardaki öğrenci kabul sınavlarında muhakkak eserlerinden örneklerin sorulduğu Ahmet Sedat Öztoprak gibi büyük bir müzisyenin mezarının bile kayıp olduğunu ve aile olarak yaptıkları tüm araştırmalara rağmen mezar yerini tespit edemediklerini" sözlerine ekledi. Öztoprak'ın sunumu ile birlikte udi Sertaç Eroğlu, merhum Sedat Öztoprak'ın terkîb ettiği Şölen makamında ve Türen usûlünde bestelediği bir saz eserini icrâ etti.
Üçüncü oturum
Üçüncü oturum Doç. Dr. Okan Murad Öztürk tarafından yönetildi. Prof. Dr. Nilgün Doğrusöz, bir dönem Dâru'l-Elhân reisliği de yapan Ali Rıfat Çağatay'ın Türk müziğini kurumsallaştırma gayretleri üzerine tarihi verileri paylaştığı bir sunum yaptı. Ardından Prof. Dr. Ahmed Hakkı Turabî, Dâru'l-Elhân'da dini musiki dersleri, hocaları ve nota yayınları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Doç. Dr. Güneş Ayas'ın konuş ise ilk konservatuardan günümüze Osmanlı-Türk müziği geleneğiyle ilişki kurma biçimleriydi. Oturumun son konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Hikmet Toker tebliğinde "Dâru'l-Elhân'ın, Osmanlı Devleti'nin son döneminde oluşan Batı ve Türk müziklerini bir arada yaşatan kapsayıcı müzik politikasının bir göstergesi olduğu" tespitinde bulundu.
Yine konserle sona erdi
Verilen akşam yemeği arasının ardından sempozyumun son bölümünde ise Gönül Paçacı ve Yalçın Çetinkaya "Belgelerle Dâru'l-Elhân Kurum Tarihi ve Günümüze Yansıyanlar" başlığı ile bir söyleşi gerçekleştirdi.
Kuruluşunun 100. Yılında Dâru'l-Elhân Sempozyumu, Mustafa Doğan Dikmen'in Dâru'l-Elhân Külliyatı'ndan eserler icra ettiği konser ile son buldu.