Bitki çayları sağlık trendi mi oldu?

Isınmamız lâzım! Çünkü, kış geliyor… Havalar serinlemeye, grip vb. hastalıklar bizi yataklara düşürmeye başladı. Yalnızca giyinerek değil, yiyeceklerimiz ve içeceklerimizle de ısınmamız gerek. Havaların soğumaya başlamasıyla, bitki ve meyve çayları tüketiminde de artış yaşanıyor. Tüketicilerin bu dönemde, mevsimin olumsuz etkilerinden korunmak amacıyla bitki ve meyve çaylarına yöneldiğini belirten Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül, açıkta satılan ürünlerle ilgili önemli bir uyarıda bulundu. Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı Salman ise bitki çayları türleri üzerine yapılan bilimsel araştırmaların sağlık açısından göz ardı edilemeyecek faydaları ve pek çok kronik hastalıktan koruyucu etkileri olduğunu söyledi.

MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, “Açıkta satılan bitkilerin kontrollü bir üretim standardı yoktur. Oysa çay formatına getirilen bitkilerin sağlıklı özelliklerinden faydalanabilmek için üretim ve ambalaj koşullarının kalite güvence sistemlerine uygun olması gereklidir. Ürünlerin Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak analizlerden geçmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle MÜMSAD olarak, el değmeden hijyenik koşullarda üretimi ve ambalajlaması yapılan, güvenilir firmaların poşetli bitki ve meyve çaylarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Bin 600 ton tüketiliyor

Bitki ve meyve çaylarının, sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşmasıyla mutfak ürünlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Metin Yurdagül şunları söyledi:

“Tüketicilerin yaşam kalitesine katkı sağlayan bitki çayları, Amerika ve Avrupa’da büyük bir yaygınlık kazanırken, ülkemizde de bir sağlık trendi haline geldi. Özellikle havaların soğumaya başlamasıyla ve kış döneminde bu ürünlere olan ilgi artıyor. Türkiye’de 2010 yılında 560 milyon poşetlik bir hacme sahip olan bitki ve meyve çayları pazarı, 2016 yılında 900 milyon poşet büyüklüğüne geldi. Başka bir ifadeyle, yılda bin 600 tonun üzerinde, 45 milyon kutu poşetli bitki ve meyve çayı tüketiliyor.”
MÜMSAD olarak temel amaçlarının, poşetli bitki ve meyve çaylarını tanıtmak ve daha fazla tüketiciyle buluşturmak olduğunu vurgulayan Metin Yurdagül, şirketlerin önümüzdeki 5 yıl içinde bugün yüzde 35 olan hane penetrasyon seviyesini yüzde 40’a getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olmalı

Metin Yurdagül açıklamasında, açıkta satılan bitki ve meyve çaylarına karşı uyarıda bulundu. Kontrolsüz ve herhangi bir denetimden geçmeden tüketicilere sunulan, açıkta satılan ürünlerin sektördeki en temel problem olduğunu söyleyen Metin Yurdagül, görüşlerini şöyle ifade etti: “Açıkta satılan bitkilerin kontrollü bir üretim standardı yoktur. Oysa çay formatına getirilen bitkilerin sağlıklı özelliklerinden faydalanabilmek için üretim ve ambalaj koşullarının kalite güvence sistemlerine uygun olması gereklidir. Ürünlerin Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak analizlerden geçmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle MÜMSAD olarak, el değmeden hijyenik koşullarda üretimi ve ambalajlaması yapılan, güvenilir firmaların poşetli bitki ve meyve çaylarını tavsiye ediyoruz.”

Soğuk havalarda hangi çaylar içilmeli?

MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, tüketicilere bitki çayı önerilerinde de bulundu. Yurdagül, kışın olumsuz etkilerinden korunmak için ıhlamur, kuşburnu, ekinezya, zencefil, adaçayı ve yeşil çay içmeyi önerdi.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı Salman ise bitki çayları türleri üzerine yapılan bilimsel araştırmaların sağlık açısından göz ardı edilemeyecek faydaları ve pek çok kronik hastalıktan koruyucu etkileri olduğunu söyledi. Salman, bitki çaylarının bağışıklık sistemini kışa hazırladığını vurguladı. 

Salman sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle ıhlamur ve zencefilin birlikte tüketilmesi antioksidan desteği açısından daha da güçlü etkiye sahip olacaktır. Zencefilin tadını yumuşatmak için ise bu çayın içine bal karıştırılabilir. Bitki çayları bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra sindirimi kolaylaştırıcı, uyumaya yardımcı, kan şekerini ve tansiyonu düzenleyici etkilere de sahip olabiliyor.”

Salman, açıkta satılan bitkisel ürünlerin yeterince iyi tanımadan tüketildiğinde yarardan çok zarar verebileceğini de vurguladı.