Bir antik yolculuk bu…
Kilikya bölgesinde yer alan Mersin'e, Müzik Festivali için yaptığım yolculuklar, antik dünyaya ilişkin hayalleri beslerken yörenin lezzetlerini de gözardı etmemek gerekiyor. Mutlaka tadılması gereken 10'un üzerinde ürün bulunuyor…
"Kış gelip de rüzgârlar her yönden esmeye başlayınca, suları şarap rengine dönmüş denize çıkacağına toprağı işle. Tekneyi kıyıya çek, etrafını taşla çevir (…) yelkenleri dikkatle dür, dümeni ocağın bir köşesine as ve deniz mevsiminin gelmesini bekle."
Kilikya bölgesinde yer alan Mersin'e, Uluslararası Müzik Festivali için yaptığım yolculuklar, antik dünyada hayalleri bile zorlayan şölenlere dönüşüyor daima… Doğal olarak, o çağın yazarlarından bir şeyler okumak ve söylemek de gerekiyor…
Yukarıdakiler, Hesiodos'a ait… Bu sözcükleri aklıma düşüren ise yağmur çiselerken, şimşekler çakıp gök gürlerken seyrettiğim Akdeniz'in sonsuzluğu… Bakmayın bugün yağmur yağdığına yılın 300 günü güneşli geçen Mersin'de gezilecek, görülecek yerler çok… Örneğin, Kızkalesi'nin 10 kilometre kadar kuzeyinde Şeytanderesi mevkiinde, derin vadinin kayalık yamacına oyulmuş insan kabartmaları… Yani 10 ayrı kompozisyon içinde 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk olmak üzere 17 insan ile 1 dağ keçisine ait figürlerin bulunduğu Adam Kayalar…
Gezilecek, görülecek çok yer var
Bunların dışında Cennet, Cehennem Obrukları, Dilek Mağarası, Gümüşkum, Çamdüzü, Erdemli Çamlığı, Pullu, Karaekşi, Karabucak ve Bahçeyeri Orman İçi Dinlenme Yerleri, Eshab-ı Kehf Mağarası, Gözne, Fındık Pınarı, Namrun ve Sorgun Yaylaları, Erdemli, Silifke ve Anamur'daki Plajlar, Pompeiopolis, Tarsos, Kilindria, Selevkeia ve Anemurion İlkçağ Kent Kalıntıları, Kleopatra Kapısı, Anamur, Meydancık, Kız, Mut, Silifke Kaleleri, Alahan Manastırı, Hoghia Thekla Bazilikası, Uzuncaburç, Akkale, Gözlükule Yerleşmeleri, Lal Ağa Camisi, Erdemli, Silifke, Tarsus, St. Paul, Mersin Arkeoloji Müzesi, Narlıkuyu Mozaik Müzesi Mersin'de görülmesi gereken yerlerden yalnızca birkaçı… Yani buraya yeniden, yeniden gelmek gerekiyordu.
Biraz da yakın tarih
Bugünkü Mersin ilinin tarih sahnesine çıkışı ise 19. yüzyılın ortalarına rastlıyor. Bu dönemde henüz bir köy olan bölge, göçmen bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapıyor ve adını da bu aşiretten alıyor. Özellikle Amerika iç savaşı sırasında dünyadaki pamuk kıtlığını gidermek amacıyla Çukurova'da gelişen pamuk üretimi ve bölgenin 1866'da demiryolu ağına bağlanması, Mersin'in kaderini değiştiriyor. Bu dönemde Mersin hızla, Çukurova'nın tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman ve ticaret merkezi haline geliyor...
Bölgeden 15 lezzet
Bölgenin lezzetlerinden de söz etmek istiyorum… Lagos balığı, jumbo karidesler, kaya koruğu, humus, ince bulgurdan kuru ya da çorba şeklinde yapılabilen batırık, kerebiç, hurma ile yapılan mamül, sıkma, Adanaya benzeyen, ancak soğanlı hazırlanan Tarsus kebabı, gölevez, cezerye, kaynar, şalgam suyu, ciğer kebap, Anamur muzu tatmadan dönmemeniz gerekenler arasında…