Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan: Riskleri azaltmak da kritik önemde
TCMB Başkanı Fatih Karahan, “İklim değişikliğinden kaynaklanabilecek çeşitli risk ve yapısal dönüşümlerin enflasyon ve finansal istikrarı üzerindeki etkilerini yakından takip etmekteyiz” dedi.
İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği yeşil dönüşüm süreci hakkındaki değerlendirmelerini paylaşan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, iklim kaynaklı riskler ile finansal istikrar arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Yeşil dönüşüme destek veya iklim değişikliği ile mücadelenin TCMB’nin doğrudan görevleri arasında yer almadığını söyleyen Karahan, “Ancak iklim değişikliğinden kaynaklanabilecek çeşitli risk ve yapısal dönüşümlerin enflasyon ve finansal istikrarı üzerindeki etkilerini yakından takip etmekteyiz” dedi.
“Doğal afetler kaynaklı kayıplar 350 milyar dolar”
İklim değişikliğinin fiziksel riskler yoluyla da ekonomi ve finansal sisteme etki ettiğini ifade eden Karahan, Dünya Bankası tahminlerine göre 1980'lerde yıllık 80 milyar dolar düzeyinde olan doğal afet kaynaklı ekonomik kayıpların, iklim değişikliği kaynaklı afetlerin artmasıyla son yıllarda 350 milyar dolar seviyesinin de üzerine çıktığı bilgisini paylaştı. Doğal afet riskinin artmasıyla tedarik zincirleri ve dolaylı olarak enflasyon üzerinde riskler oluştuğunu kaydeden Karahan, “İklim kaynaklı fiziksel risklerin finansal sistemler tarafından doğru fiyatlanması ve gerekli sigorta piyasalarının geliştirilmesi finansal istikrar için de önemli” şeklinde konuştu.
“En az 5 trilyon dolarlık küresel yatırıma ihtiyaç var”
BM tahminlerine göre düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve 2050’de yıllık küresel net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmek için 2030 yılına kadar yılda en az 5 trilyon dolarlık bir küresel yatırıma ihtiyaç bulunduğunu aktaran Karahan, “İklim değişikliğine hazırlanmak için önemli bir yatırım gereksinimi varken, özellikle gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir finansman açığı bulunmaktadır” dedi. Türkiye’nin de 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmek ve 2026 yılında mali yükümlülükleri yani karbon ücreti devreye girecek AB'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’na uyum sağlayabilmek için önemli bir finansman ihtiyacı bulunduğunu hatırlatan Karahan; “Bu finansman ile yapılacak yatırımları kesinlikle sadece bir maliyet olarak görmemeliyiz. Yeşil dönüşüm birçok yönden fırsatlar da sunmaktadır. Bu alanda yapılacak yeni yatırımlar, sadece iklim değişikliği kaynaklı riskleri azaltmayacak, aynı zamanda ülkemizin ekonomisine de katkı verecek. Örneğin, yenilenebilir enerji yatırımları ile enerji ihtiyacımızın yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasının fiyat istikrarı ve cari açığa olumlu katkısı olacak” dedi.
“İhraç edilen ÇSY toplam 14,3 milyar dolara ulaştı”
Fatih Karahan, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 2023 yılı Nisan ayında gerçekleştirilen 2,5 milyar dolar değerinde ilk yeşil devlet tahvil ihracı yapıldığını hatırlattı. Gerek bankaların gerekse reel sektörün son dönem yeşil ihraçlarında artış görüldüğünü sözlerine ekleyen Karahan, verilere bakıldığında ülkemizde toplam Çevresel, Sosyal, Yönetişimsel (ÇSY) sermaye piyasası fonlaması artışın dikkat çektiğini söyledi. Fatih Karahan, “2023 yılı Eylül ayı başında 2,4 milyar TL olan yurt içinde ihraç edilen ÇSY borçlanma senetleri toplamı Mayıs 2024 itibarıyla 7,9 milyar TL'ye yükselmiştir. Aynı dönemde yurt dışında ihraç edilen ÇSY borçlanma senetleri toplamı ise 8,2 milyar dolardan 14,3 milyar dolara ulaşmıştır” dedi.
Son olarak sürdürülebilir finansman piyasalarının gelişmesi ve yeşil dönüşüm için kaynağa ihtiyacı olan şirketlerin iç ve dış kaynaklara ulaşabilmesi için verilerin erişilebilirliği, karşılaştırılabilirliği ve şeffaflığın özellikle önemli olacağını sözlerine ekleyen Fatih Karahan, “İklim değişikliği ve yeşil dönüşüm alanında verilerin toplanması, sınıflandırılması ve analizi ile iklim kaynaklı riskler belirlenebilecek ve yeşil dönüşüm amaçlı borçlanmalar kolaylıkla tanımlanabilecek” diye konuştu