İklimle uyumlu IMF nasıl görünür?

IMF Başkanı Kristalina Georgieva ilk beş yıllık döneminde, iklim değişikliğinin görevinin merkezinde olduğu argümanını kazandı. Şimdi, tüm operasyonlarını daha geniş sürdürülebilir kalkınma gündemiyle uyumlu hale getirebilecek mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hatırlanacağı üzere Nisan ayında, Uluslararası Para Fonu (IMF) Yönetim Kurulu, Başkan Kristalina Georgieva'yı yeni bir 5 yıllık dönem için onayladı. İlk 5 yıldaki duruşa bakınca, kritik bir anda gelen sevindirici bir gelişmeden söz ediyorum. İkinci dönem maalesef 2030 öncesinde sona erecek. Başta BM olmak üzere tüm kurumların 2030 yılı için gezegene verdiği taahhütleri göz önünde bulundurduğumuzda bu son derece üzücü.

Küresel diyaloğu teşvik eden duruş kritikti

Georgieva’nın yönettiği IMF, iklim değişikliğini dizginlemek ve “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini” gerçekleştirmek noktasında ilerleme kaydetti. IMF'nin iklim değişikliğini kurumsal yetkisi altında, kritik bir makro sorun olarak kabul etmesi önemli bir detaydı. Georgieva, liderliğinde IMF ilk iklim değişikliği stratejisini başlattı; birincil iklim finansmanı aracı olan “Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Güvenini (RST)” oluşturdu; amiral gemisi yayınları ve araştırmaları aracılığıyla konuyla ilgili küresel diyaloğu teşvik etti. Ama şimdi daha da cesur bir liderliğe ihtiyaç var. Küresel finansal ve mali istikrarı korumakla görevli tek çok taraflı kurum olan IMF'nin rolü, iklim değişikliğini ele almak için kritik öneme sahip. Georgieva, ilk döneminde kaydedilen ilerlemeyi dört şey yaparak geliştirebilir:

1 - IMF'nin Paris anlaşmasına uyum sağlamasını taahhüt etmeli.

2 - Kurumun yeterli finansal ateş gücüne sahip olmasını sağlamalı.

3- İklime karşı savunmasız yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin (EMDE'ler) seslerini yükseltmeli.

4 - İklim değişikliğini azaltma ve uyum çabaları için uluslararası desteği harekete geçirmeli.

Yukarıdaki maddelerden ilk son derece önemli bir hamle anlamına geliyor. IMF'nin tüm programları artık düşük karbonlu kalkınmayı teşvik etmeye başlamalı. Bu sayede kritik ülkelerin tüm kulvarlarda yeşil dönüşüm dayanım hızı artar. IMF'nin tüm çalışmaları, değerin doğal sermaye ve biyolojik çeşitlilikten üretildiği modeller de dahil olmak üzere, kapsayıcı büyüme ve kalkınma modelleriyle tutarlı olmalı. Aynı şekilde, IMF'nin gözetim çabaları (sadece borçluları değil, tüm ülkeleri kapsayan) hükümetlerin kalkınma ve iklim hedeflerine en iyi nasıl ulaşacaklarını belirlemelerine yardımcı olmalı.

Politika yapıcılara finansman kaynakları için yol göstermeli

Tüm bu gelişmelere ilave IMF'nin finansmanını ve operasyonlarını Paris hedefleriyle uyumlu hale getirmek yeterli olmaz. Hükümetler bu yıl yeni bir iklim finansmanı hedefini müzakere ederken, IMF politika yapıcıların potansiyel finansman kaynaklarını belirlemelerine ve konunun makroekonomik boyutlarını daha iyi anlamalarına yardım etmeli. Çünkü kanıtlar, karbon fiyatlandırmasının net sıfır geçişi desteklemek için gereken kaynakları oluşturmada yetersiz kalacağını gösteriyor. IMF, uluslararası ve yerel kamu finansmanın en iyi nasıl oluşturulacağı konusunda küresel bir fikir birliğinin geliştirilmesine öncülük etmeli.

Üye devletlerin kotaları reel ihtiyaca göre şekillenmeli

Son tahlilde Georgieva, IMF'nin yeterli finansman ateş gücüne sahip olmasını sağlamalı. Çünkü dünya giderek çeşitli şoklara eğilimli hale geliyor ve bunların çoğu derin makroekonomik sonuçlara yol açıyor. Bu endişe verici yeni ortamda, IMF'nin operasyonları ve bilançosu, üye devletlerin dirençli kalmak için ihtiyaç duyduğu seviyeye göre ayarlanmalı. IMF Yönetim Kurulu geçen Aralık ayında üye devletlerin kotalarında yüzde 50'lik bir artışı onaylarken, bu, en savunmasız üyelerin brüt dış finansman ihtiyaçlarını karşılamak için gereken yüzde 267’lik artışın maalesef çok altındaydı. Sonuç olarak IMF Başkanı Kristalina Georgieva ilk döneminde, iklim değişikliğinin IMF'nin görevinin merkezinde olduğu argümanını kazandı.

Temel yönetişim reformları gerekiyor

Şüphesiz, IMF İcra Kurulu'na üçüncü bir Afrikalı başkanın eklenmesi memnuniyetle karşılanan bir gelişmeydi. Ancak günün sonunda, geçen yılki 16. Genel Kota Gözden Geçirmesi, oylama gücünü yeniden dengelemek için kaçırılmış bir fırsattı. IMF'nin hiçbir zaman Avrupalı olmayan bir Başkana sahip olmadığı göz önüne alındığında, iklime karşı savunmasız ekonomilerin çıkarlarını gerçekten temsil ettiğine ikna etmek için temel yönetişim reformları gerekiyor. Bu amaçla Georgieva, Savunmasız 20 Grubunun (V20) IMF'de resmi bir hükümetler arası grup olarak tanınması için devam eden çabalara destek vermeli.