Bakan Mehmet Şimşek: Yeşil ürünlerdeki rekabet potansiyelimiz büyük
İklim krizinin yıkıcı etkilerinin yanı sıra ilgili fırsatlara dikkat çeken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Amacımız yeşil dönüşüm ile daha kaliteli istihdam ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayabilmek. Çünkü yeşil ürünlerdeki rekabet gücü potansiyelimiz oldukça büyük” dedi.
MEHMET ŞİMŞEK - Hazine ve Maliye Bakanı
İklim krizi ile önümüzdeki yıllarda küresel eşitsizliklerin daha da artacağını söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iklim krizinin beraberinde toplu göç, çatışma riski çıkartacağını ifade etti. Fosil yakıtlardan ciddi bir kaçış olacağını sözlerine ekleyen Şimşek, “Çevremizde fosil yakıtlar üzerine inşa edilen ekonomiler var. Onların etkilenmesi ister istemez küresel ekonominin ama bizim de etkilenmemiz anlamına geliyor” uyarısında bulundu.
Mehmet Şimşek, iklim krizi ile ilgili uyarılarına şöyle devam etti: “Eğer 2050'ye kadar ortalama sıcaklık 3,2 derece artarsa, dünya bu haliyle güçlü bir tepki vermezse bu durumda küresel GSYH baz senaryoya göre yaklaşık beşte bir daha düşük olacak ve açlık riski de yine beşte bir oranında yükselecek. Kuraklık riski gerçekten artıyor. İçinde Türkiye’nin de olduğu 129 ülke, bugünkü haliyle verileri baz alırsak ciddi bir şekilde ileride kuraklık riskiyle karşı karşıya.” Sanayi, elektrik, tarım, ulaşım ve inşaat sektörlerini işaret eden Mehmet Şimşek, bu sektörlerin küresel karbon salımının yüzde 90’ından sorumlu tutulduğunu hatırlattı. Bu sektörlerle ilgili yapılacak çok şey bulunduğunu sözlerine ekleyen Bakan Şimşek, “Sanayi; karbon ayak iz azaltmak zorunda kalacak. Elektrik üretiminde daha çok yenilenebilir enerji, karbondan arınma, enerji verimliliği öne çıkacak. Tarımda orman alanlarının genişletilmesi, biyolojik çeşitliliğinin korunması; ulaşım alanında özellikle elektrifikasyonu tamamlanmış demir yollarıyla malların taşınması ve ulaşım için kullandığımız araçların elektrifikasyonu sağlanacak” dedi.
Türkiye için yeşil dönüşümü bir zorunluluk olarak gösteren Mehmet Şimşek; petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtlara 2003 ile 2024’ün ilk çeyreğine kadar olan zamanda 893 milyar dolar ödendiğini söyledi. Türkiye’nin enerjide hala yüzde 70’in üzerinde bir dışa bağımlılığı bulunduğunu kaydeden Şimşek, “Yeşil dönüşümü önceliklendirip burada alan kazanabilirsek, cari açığı bitirebiliriz. Çünkü cari açıkla borç biriktirdiğiniz zaman makro finansal istikrarsızlık için zemin hazırlanmış oluyor. Dolayısıyla bizim için bu bir zorunluluk, bir tercih değil, yeşil dönüşümü hızlandıracağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2053 için Net Sıfır hedefi koyduğunu hatırlatan Mehmet Şimşek, “Bu süreç bizim rekabet gücümüzü artıracak. Çünkü Türkiye’nin yeşil ürünlerde rekabet gücü potansiyeli çok büyük. Bizim amacımız bu dönüşümle birlikte daha kaliteli istihdam ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayabilmek” ifadesini kullandı. Yeşil Kompleksite Potansiyeli sıralamasında dünyadaki 6’ıncı en büyük potansiyele Türkiye'nin sahip olduğu bilgisini aktaran Mehmet Şimşek, “Cambridge, Oxford ve London School of Economics’teki akademisyenlerin yaptığı bir çalışma sonucu ortaya çıkmıştır. Çin burada bir numara ve Türkiye 6’ncı sırada. Dolayısıyla bu alanda büyük bir potansiyelimiz var. Potansiyelin olması güzel bir şey. Ama bunu harekete geçirmemiz, gerçekleştirmemiz çok önemli” dedi.
“Sürdürülebilir finansman piyasası 2032 yılında 31 trilyon dolara ulaşabilir”
Bütün bu süreci yönetirken kaynağa ihtiyaç olduğunu vurgulayan Mehmet Şimşek, sürdürülebilir finansman piyasa büyüklüğünün 2022 itibarıyla 4 trilyon doların üzerine çıktığını kaydetti. Bu büyüklüğün 2032 yılında 31 trilyon dolara ulaşmasının öngörüldüğünü sözlerine ekleyen Şimşek, sürdürülebilir finansman piyasasını büyük bir alan olarak tanımladı. Türkiye’nin henüz bu alandan arzuladığı payı alamadığı görüşünü paylaşan Şimşek, “Geçen sene içinde bu kapsamda ihraç edilen içeride ve dışarıdaki tahvillerimize özel sektör ve kamu birlikte bakarsak, bizim küresel fonlardan Türkiye'ye kanalize ettiğimiz alan sınırlı. Dolayısıyla b