Yol haritası zaman makinesi haline dönüştü

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Dünya genelinde milyonlarca kilometre yolun görüntülerini çeken Google, şimdi bu görüntülere tüm arşiv fotoğraflarını da ekleyerek, bir tür zaman makinesi yarattı. 

Şirketin Google Maps uygulamasına dahil edilen bu zaman makinesi sayesinde, kullanıcılar, herhangi bir bölgenin tarihi değişimini izleyebilecekler. Aynı perspektiften çekilmiş fotoğrafl arın hızlı bir şekilde akması ile, bölgenin yaşamış olduğu değişimi son derece net bir şekilde görmek mümkün olabiliyor. En eski fotoğrafl ar ise sekiz sene öncesine gidiyor. Yani, eski Roma'yı göremeseniz de; Brezilya'daki Dünya Kupası Stadyumu inşaatını; Japonya'da 2011 yılında yaşanan deprem ve tsunaminin yol açtığı yıkıntıları görebiliyorsunuz. 
Zaman yolculuğunun en ilginç tarafı ise, benzin istasyonlarındaki levhalarda benzin fiyatlarındaki dalgalanmaları görebilmek. Ya da bir bölgenin farklı mevsimlerde nasıl değiştiğini izleyebilmek. 

Almanya'dan izin yok 
Arşiv sokak görüntüleri (Archive Street View) izin alınabilen 55 ülkede kullanılabilecek.Örneğin Almanya, arşiv görüntülerinin yayınlanmasına izin vermiyor. Dolayısıyla 20 Alman şehrinin tek fotoğrafl arı mevcut. Sokakları sanal bir şekilde gezmemizi sağlayan Google Street View’in arkasındaki isim Luc Vincent. Luc Vincent, “Amaç, bir şehrin zaman içinde nasıl bir değişimden geçtiğini görmek. Bir yer hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olabilirsek, sürekli değişim içinde olan haritalar yapmamız kolay. Sonuçta yaptığımız, 3 boyutlu haritaya bir boyut daha eklemek: O da zaman boyutu” diyor. 

Google Maps, dünya genelinde en fazla kullanılan uygulama. Yaklaşık 1 trilyon akıllı telefon kullanıcısının yüzde 54’ü, Google Maps’i kullanıyor. Bu oran Facebook için yüzde 44; Youtube için yüzde 35. Paris doğumlu Vincent, 10 yıldır Google'da çalışıyor. Arşiv görüntülerinin sadece Google Maps'in web versiyonunda kullanılacağını söyleyen Vincent, mobil kullanımların daha sonra devreye gireceğini ifade ediyor.

Vincent'in diğer bir hedefi binaların içine girmek

Tüm dünyayı haritalara yerleştirdikten sonra, zaman unsurunu ekleyerek, dört boyutlu haritalar yaratan Vincent'ın bir diğer hedefi de, binaların içine girmek. Nasıl mı? Vincent'a kulak verelim:

 ►“2005 yılında ne Google Maps vardı, ne de Google Earth. Otomobillerin üzerine kamera yerleştirerek sokaklarda gördüklerimizi internete taşımayı düşündüm. Google’da birkaç arkadaşımla birlikte bu düşünceyi gerçeğe dönüştürmeyi başardık. İlk olarak San Francisco’da bunu uyguladık. Google Street View birkaç ayda hazır hale geldi.” 

►“Bu uygulamayı motosikletler hatta kar otomobilleri için de kullanılabilir konuma getirdik. Bulduğumuz teknolojiyi küçülterek bir sırt çantasının içine sığar hale getirdik. Çantanın içinde, küçük bir bilgisayar, Android uygulama ve her 3-4 saniyede bir fotoğraf çeken 15 kamera var. Tüm bu işlemler, operatörün cep telefonundaki bir uygulama ile kontrol ediliyor.” 

► “Bugün dünya genelinde 10 milyon kilometrelik bir alanı kapsayabiliyoruz. Bunun on katı kadar daha fazla alanı kapsamamız gerekiyor. Ama artık bu bir rüya değil, çünkü nasıl yapacağımızı biliyoruz. Bazı direkler geliştirdik. Bunların üzerine yerleştirdiğimiz lazer, otomobillerin gideceği mesafelere yönelik net uzaklık bilgisi sağlıyor. Aynı şekilde deniz seviyesinden yüksekliği de hesaplayabiliyoruz. Bu verileri kullanarak 3 boyutlu görüntü oluşturmamız mümkün oluyor.” 

►“Bu haritaları gerçekleştirirken, bölge insanlarından çok önemli destek alıyoruz. Bir tür “haritacılar” topluluğu oluşturduk. İnternet kullanıcıları bize yeni coğrafi bilgiler sağlıyorlar. Bu bilgiler uygulamaya dahil edilmeden önce, doğrulama sisteminden geçiriliyor. Akıllı telefonlarla 360 derecelik, panoramik fotoğrafl ar çekiliyor ve bunların coğrafi konumları belirleniyor.” 

►“Binaların içlerine girerek harita yapmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz. ABD’den Asya’ya kadar uzanan bir coğrafyada, haritacılığın sınırları yok. Daha fazla odaklanarak, ticaret merkezlerinin, havaalanlarının, garların içine girebiliriz. Google Business Photos ile iş dünyasına yönelik bir uygulama gerçekleştirdik. Bu sayede, iş dünyası kendi mağazasına sanal ziyaretler düzenleyebiliyor. Bizim hedefimiz de, özel hayata girmeden, insanların daha fazlasını görebilmelerini sağlamak. Tabi ki, biz sadece gerekli olanı gösteriyoruz.”