Yeşil Yol tehdidi geri geldi
Samsun’dan başlayarak Hopa’ya kadar uzanan ve Doğu Karadeniz’deki doğa, kültür ve canlı yaşamını tehdit eden Yeşil Yol Projesi çalışmalarına yeniden başlandı.
Didem ERYAR ÜNLÜ
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Yeşil Yol gerçekleştiği takdirde Karadeniz’in dağları, ormanları, meraları, su varlıkları, fl orası ve faunasının geri dönüşü olmayacak bir şekilde zarar görme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Konuyla ilgili hukuki süreci başlattıklarını hatırlatan Ataç, yeniden düzenlenen 1/100.000 ölçekli Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Artvin-Gümüşhane Çevre Düzeni Planı’nın yargı kararlarına aykırı bir şekilde onaylandığına dikkat çekti.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ataç, “TEMA Vakfı, 2011 yılında, 1/100.000 ölçekli Ordu- Trabzon-Rize-Giresun-Artvin-Gümüşhane Çevre Düzeni Planı’nın bölgenin doğal varlıkları açısından tehdit oluşturabilecek bölümlerinin iptali için dava açtı. İptali talep edilen kararlardan biri de, planda ‘yayla turizminin geliştirilmesi için yaylalar arası entegrasyon’ olarak yer verilen Yeşil Yol ile ilgili olan karardı. Davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ancak, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma gerekçeleri göz ardı edilerek, ağustos ayında yeniden onaylanan ve geçtiğimiz ay askıya çıkartılan Çevre Düzeni Planı’nda, Yeşil Yol’a yeniden yer verildi” dedi.
Yeşil Yol ile Samsun’dan Hopa’ya kadar Karadeniz yaylalarının yüksek rakımdan, denize paralel bir şekilde birbirine bağlanacağını ifade eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, bu güzergâhtan geçecek bir yolun nadir ve tehlike altında olan türlerin yaşam alanlarını tahrip edeceğine dikkat çekti. Ataç, “Yolun geçeceği Doğu Karadeniz dağları çok sayıda milli park, tabiat parkı, yaban hayatı geliştirme sahası, özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanına ev sahipliği yapıyor” dedi.
Doğal değerleri koruyan alternatifler araştırılmalı
Yeşil Yol Projesi ile Doğu Karadeniz yaylalarına doğu- batı yönünde sahile hiç inmeden yeni bir yolun yapılacağına dikkat çeken Ataç, bütün yaylaların kolaylıkla erişilebilir hale gelmesinin yapılaşmanın çok hızlı artmasına ve düşük gelirli kitle turizmine yol açacağını belirtti. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Karadeniz’e ek gelir ve istihdam sağlanması önemlidir. Ancak bunu yaparken kendi menfaatimiz için bölgenin doğal ve kültürel değerlerinden vazgeçmemek gerekir. Bölgenin doğal ve kültürel zenginlikleri ve bu değerlerin korunması gerekliliği dikkate alınarak tüm yatırım ve faaliyetler gerçekleştirilmelidir” dedi. TEMA Vakfı’nın Artvin Macahel’de bir eko-turizm ve kırsal kalkınma projesi gerçekleştirdiğini hatırlatan Ataç, bunun doğal ve kültürel değerleri koruyarak bölgenin zenginleştirilmesi için örnek oluşturabileceğini ancak tüm benzer alternatiflerin çalışılmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ataç “Eko-turizm ile doğaya duyarlı faaliyetler yapılırken bölgedeki ürün ve hizmetler kullanılarak yerel ekonomi güçlendirilebilir” şeklinde sözlerini tamamladı.