Yeşil binanın adı var, kendi yok

 Türkiye’de en fazla konuşulan meselelerden biri inşaat sektöründe yeşil dönüşüm ancak yeşil sertifikalı binaların toplam bina stoğuna oranı hâlâ yüze 1’in altında... Ülkedeki yeşil yapılaşmayı değerlendiren ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Mevcut bina stoğunun büyük kısmı enerji verimliliği, su tasarrufu ve çevre dostu malzeme kullanımı gibi temel yeşil bina kriterlerini karşılamıyor Sektörde bu konudaki farkındalığın yeterince gelişmediğini söylemeliyim” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Kentler, yeşil dönü­şüm etkisiyle büyük bir değişim sürecin­den geçiyor. Bu dönüşüm rüzgârından en çok etkile­nen alanlardan biri de ya­pılaşma. Çünkü artık gün­demimizde kent değil ‘yeşil kent’, bina değil ‘yeşil bina’ çimento değil ‘yeşil çimen­to’ seçeneği var. Peki Türkiye yeşil bina varlığı konusunda nerede konumlanıyor? Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç ile ülkemizdeki yeşil yapılaşmayı konuştuk.

Türkiye’de yeşil sertifika­lı bina adedinin 2024 yılı so­nu itibarıyla 700 civarında olduğu bilgisini veren ÇED­BİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Bir diğer deyişle bu ra­kamın toplam bina stoğuna oranı yüzde 1’in bile olduk­ça altında ki bu durum ülke­nin sürdürülebilirlik hedef­lerine ulaşma yolunda önem­li bir eksikliğe işaret ediyor. Yeşil bina oranının artırıl­ması, yalnızca yeni inşaat projelerinde çevreye duyar­lı uygulamaların hayata ge­çirilmesiyle sınırlı değil, ay­nı zamanda mevcut yapıların sürdürülebilir standartlara uygun şekilde dönüştürül­mesini de kapsıyor.

Ancak bu süreç hem maliyet hem de lo­jistik açıdan ciddi zorlukla­ra neden oluyor. Mevcut bina stoğunun büyük kısmı enerji verimliliği, su tasarrufu ve çevre dostu malzeme kullanımı gibi temel yeşil bina kriterlerini karşılamı­yor. Bununla birlikte, sektör­de bu konudaki farkındalığın yeterince gelişmediğini söy­lemeliyim” dedi.

Yüz milyarlarca dolarlık finansman ihtiyacı

Tamamen yeşil bir ülke ol­ma hedefinin, Türkiye’nin 2053 yılına kadar karbon nötr bir ülke olma hedefiyle doğrudan bağlantılı olduğu­nu söyleyen ÇEDBİK Başka­nı Kılıç, “Bu dönüşüm için ge­reken finansman ihtiyacının kesin bir rakam olmasa da 500 milyar dolar ila 1 trilyon dolar arasında olduğu öngö­rülüyor.

Her durumda yüz milyarlarca doları bulan bir finansman ihtiyacımız var. Söz konusu kaynak, uluslara­rası finans kuruluşlarından sağlanacak krediler, devle­tin sunacağı teşvikler, özel sektör yatırımları ve enerji performans sözleşmeleri gibi yenilikçi finans­man modelleriyle sağlanabilir. An­cak, bu yatırımla­rın doğru yönlen­dirilmesi ve etkili bir şekilde kulla­nılabilmesi için kapsamlı bir ulusal planlama stratejisine ihtiyaç var. Bu strateji, mev­cut binaların yenilenmesini ve yeni inşaatlarda sürdürü­lebilirlik standartlarının uy­gulanmasını içeriyor olmalı” diye konuştu.

Tasarruf sağlayacak altyapı geliştirilmeli

Dönüşüm sürecinde ener­ji verimliliği yüksek yalıtım sistemlerinin mevcut bina­lara entegre edilmesi, yeni­lenebilir enerji sistemleri­nin yaygınlaştırılması ve su tasarrufu sağlayan altyapı­nın geliştirilmesi gibi adım­ların kritik öneme sahip ol­duğunu belirten Kılıç, “Aynı zamanda, toplum genelinde yeşil bina kavramına ilişkin farkındalığın artırılması ve bu alanda uzmanların yetiş­tirilmesi de süreç için hayati önem taşıyor.

Çevresel, eko­nomik ve sosyal açıdan bü­yük faydalar sağlayacak bu dönüşüm, uzun vadede hem çevrenin korunmasını hem de enerji maliyetlerinin dü­şürülmesini sağlayarak, ya­pılan yatırımları fazlasıyla karşılayacaktır. Ancak bu­nun başarılabilmesi için ulu­sal çapta bir seferberlik ve sürdürülebilir bir finansman modeli oluşturulması gere­kiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’de inşaat sektö­rünün yeşil dönüşüm konu­sunda belirli bir farkındalık oluşturmayı başarmış olsa da uygulama açısından halen geliştirilmesi gereken birçok önemli alan olduğunu söyle­yen Kılıç, “Orta vadede sektö­rün; yenilenebilir enerji en­tegrasyonu, enerji verimlili­ği ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi kritik alanlar­da daha çok yatırım yapacağı­na, uzun vadede ise daha en­tegre ve döngüselliği temel alan yapılı bir çevreye doğ­ru ilerleyeceğimize inanıyo­rum.

Yeşil dönüşüm, sadece bir sektörün çabalarıyla ger­çekleşecek bir hedef değil. Bu noktada kamu, özel sektör, STK’lar ve bireyler arasın­daki ortak çalışma ve bilinç­lendirme süreçleriyle gerçek dönüşümün mümkün olabi­leceğini düşünüyorum” dedi.

Kentsel dönüşüm fırsat ama kriterlere dikkat edilmiyor

Depreme dayanık­lılık konusunda farkındalık ol­masına rağ­men, bina sto­ğunun çok büyük bir bölümünün hala riskli durumda olduğunu belirten Kılıç, “Kentsel dönü­şüm projeleri bu sorunun çö­zümü için bir fırsat olsa da, bu projelerde sürdürülebilirlik kriterlerine yeterince dikkat edilmediği görülüyor.

Depre­me dayanıklı ve aynı zaman­da enerji verimli yapıların in­şa edilmesi, bu iki kritik soru­nu bir arada ele alan çözüm modellerine odaklanılmasıy­la mümkün olabilir. ÇEDBİK ve İBB iş birliği ile geliştiren BUILD4GREENIST proje­si ile kentsel dönüşüm proje­lerinde yeşil dönüşüm kav­ramını eklemek amacıyla bir kılavuz hazırlığındayız” dedi.

Kentsel dönüşüm projele­riyle birlikte büyük miktarlar­da inşaat atığı oluştuğunu da vurgulayan Kılıç, “Bu atıkların büyük bir kısmını beton, me­tal, cam ve plastik malzemeler oluşturuyor. Atıkların dönüş­türülmesine yönelik mevzu­atlar bulunmakla birlikte, bu uygulamaların sahadaki et­kinliği henüz istenen seviye­de değil. Geri dönüşüm tekno­lojilerinin yaygınlaştırılması ve inşaat atığı yönetimi konusundaki denetimlerin ar­tırılması oldukça önemli” di­ye ekledi.

Sektörde bilgi eksikliği var

Sektörde yer alan küçük ve orta ölçekli işletmelerde yeşil bina uygulamalarının ekonomik faydaları ve uzun vadeli etkileri konusunda bilgi eksiklikleri olduğunu belirten ÇEDBİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Eğitim programlarının yaygınlaştırılması oldukça önemli” dedi.

Zorunlu mevzuatlar Yaygınlaştırılmalı

Kamunun yeşil dönüşüm konusunda çeşitli çalışmaları olsa da, bu çalışmaların etkinlik seviyesinin artırılması gerektiği yorumunu yapan ÇEDBİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Özellikle binalarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımına yönelik zorunlu mevzuatların daha yaygın hale getirilmesi gerekiyor. Kamu projelerinde öncü niteliğinde yeşil bina standartları uygulaması yaygınlaştırılabilir. Diğer yandan finansal destek mekanizmalarının yeşil dönüşüm projelerine ayrılacak ödeneklerle daha etkili hale getirilmeli gerekiyor” diye konuştu.

En büyük sorun finansman yetersizliği

Finansman kaynaklarının yetersizliği ve sürdürülebilir projeler için özel teşvik mekanizmalarının eksikliği karşılaşılan en büyük sorunlar arasında yer aldığını belirten ÇEDBİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Yeşil dönüşüm için gerekli olan yenilikçi malzeme ve teknolojilerin yüksek maliyetleri ise sektörün bu dönüşümü benimsemesini zorlaştırıyor. Bununla birlikte, uzman insan kaynağının yetersizliği ve mevzuat uyum süreçlerindeki zorlukları dönüşümün önündeki engeller olarak sıralayabiliriz. Bu noktada finansman arayışının özel sektörü, daha az maliyetli fakat sürdürülebilir olmayan seçeneklere yönlendirdiğini söylemek mümkün” dedi.