Yeni havalimanının altyapısı enerji verimliliğine uygun olmalı
Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Geniş, 'Türkiye, yeni altyapılar geliştirilirken doğru teknolojinin kullanılmasıyla küresel havacılık sektöründe kapasitesi en yüksek ve en karlı pazarlardan biri olmaya devam edecek' diyor
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Teknoloji ve imalat konularında Fortune 100 şirketleri arasında yer alan Honeywell, havacılık hizmetleri alanında da küresel oyuncular arasında yer alıyor. Honeywell geçtiğimiz günlerde Türkiye genelinde havayolu yolcularına yönelik bir anket çalışması gerçekleştirdi. Anket, bu yılın başında Türkiye’de yaşı 18 ve üzeri olan ve son 12 ay içerisinde en az bir kez uçuş yapmış olan bin kişi üzerinde uygulandı. Anket kapsamında Türkiye’de uçak seyahati yapan yolcuların havayolu terminallerinden ve şirketlerinden beklentileri ile çevre ve sürdürülebilirlik konularında beklentileri sorgulandı. Anketin detaylarını Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş’e sorduk. Geniş, bu anket ile yolcuların seyahat ederken teknolojiyi nasıl kullandıklarını; satın alma kararı verirken nelere baktıklarını belirlemek istediklerini söylüyor. Geniş, “Elde edilen bilgiler sadece bizim check-in’den bagaj teslime kadar uçuşun her parçasına yayılan havacılık teknolojilerimizi geliştirmemize yardımcı olmayacak aynı zamanda Türkiye’deki havayolu şirketleri ve havalimanlarının doğru yerlere yatırım yapmalarını sağlayacak” diye ekliyor. Orhan Geniş’ten anketin sonuçlarını dinleyelim:
Türkiye’de havayolu yolcusu yılda yüzde 5’in üzerinde artacak
“Türkiye, küresel ticari havacılık sektöründe çok önemli bir pazar. Sektör analiz firması www.Anna.aero.com verilerine göre geçtiğimiz yıl Türkiye’deki havalimanlarından geçen yolcu sayısının 166 milyona ulaşmasıyla birlikte IATA önümüzdeki yirmi yıl içerisinde Türkiye’de yıllık yolcu sayısı artışının yüzde 5’in üzerinde olacağını tahmin ediyor. Elbette ki bu artışın desteklenmesi gerekir. Bu nedenle İstanbul’a yapılacak ve yılda ekstra 150 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak yeni havalimanı gibi büyük ölçekli projeler, sektörümüzün gelecekteki büyümesi açısından hayati öneme sahip.”
Yolcuların çevre farkındalığı çok yüksek
“Gerçekleştirdiğimiz anketin sonuçlarına göre, yolcular havalimanına adım attıkları andan itibaren varış noktasına indikleri ana kadar daha fazla çevre dostu, daha hızlı, sorunsuz ve bağlantı sunan bir uçuş deneyimi yaşatacak teknolojilere daha fazla bağımlı olmaya başladı. İnsanların uçarken çevre kalitesine ilişkin farkındalıklarının aslında ne kadar yüksek olduğunu görmek ilginç oldu. Anket sonuçlarımız yolcuların yüzde 80’inin terminaldeki hava kalitesi konusunda kaygı duyduğunu ve yaklaşık yüzde 60’ının enerji tüketimi konusunda farkındalığa sahip olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar, yeni havalimanı altyapısının mümkün olduğunca enerji verimli olması gerektiğinin altını çiziyor.”
Yakıt tüketimini azaltan teknolojilere yatırım şart
“Yolcuların neredeyse üçte ikisinin fiyat aynı olursa kullandıkları mevcut havayolu şirketinden daha fazla çevre dostu bir şirkete geçiş yapabileceklerini; beş yolcudan birinin ise çevre kimliği daha iyi olan bir havayolu şirketiyle uçmak için daha fazla ödeyebileceğini gördük. Türkiye’nin havacılık sektörü mükemmel bir başarı hikayesidir, çünkü Türkiye’nin ‘ünlü’ havayolu şirketleri maliyet etkin bir şekilde yüksek kalitede ürün sunabiliyor. Yakıt tüketimini azaltan ve uçakların en uygun irtifalarda daha etkin güzergahlarda uçmasını sağlayan havacılık elektroniği ve hava trafik yönetimi teknolojilerine yapılan yatırımlarla sektör yakıt tüketimini azaltabildi ve emisyonları iyileştirebildi.”
Havada ofis deneyimi yaşanacak
“Ankete yanıt verenlerin neredeyse yarısı, uçak seyahatinin hızını artıracak teknolojiye yapılacak yatırımın önümüzdeki yıllarda havayolu şirketlerinin ilk önceliği olması gerektiğine inanıyor. Beş yolcudan dördü, uçak içi Wi-Fi imkanının önemli bir özellik olduğunu ifade ediyor. 10 yolcudan biri uçak içinde Wi-Fi bağlantısı olmayan bir havayolu şirketiyle uçmak istemiyor. Yolcuların yüzde 65’i önceden ayrılabilir koltuklar veya uçak içi ücretsiz yemek gibi en az bir tane uçak içi ekstra özellik yerine, uçak içi Wi-Fi bağlantısını tercih ediyor. Uçak içi Wi-Fi imkanı önümüzdeki yıllarda havayolu şirketleri için önemli bir ayırıcı özellik olacak. Sektörde Wi-Fi trendi, bu yılın sonlarında Unmarsat’ın GX Aviation hizmeti çevrimiçi olduğunda hızla yükselmeye başladı. Uçakta saniyede 50 megabite kadar hız sağlayabilen GX Aviation, uçak içi Wi-Fi bağlantısının tanımını tamamen değiştirecek ve yolculara ilk kez havada tam bir ofis deneyimi yaşatacak."
Elektrikli taksi sistemi
“Anket sonuçlarıyla ilgili özellikle ilginç olan nokta, yolcuların seyahat ederken çevreyi hesaba katıyor olmaları. Yolcular daha fazla eko-bilinçli hale geliyor, ancak aynı zamanda uçak içi bağlantıya sahip daha hızlı ve daha verimli uçuş da talep ediyorlar. Avrupa Çevre Ajansına göre Türkiye’de ulaştırma sektörünün sera gazı emisyonlarına katkısı yüzde 11’den daha fazla. Ülkemizdeki havayolu şirketleri ile havalimanlarının bu konuyu çok ciddiye alması gerekiyor. Beklerken yapılan dairesel uçuşları azaltan etkin hava trafik yönetimi sistemleri veya güzergahları kısaltan uçuş yönetim sistemleri gibi teknolojiler emisyon çıkışını azaltmaya yardımcı oluyor. Geleneksel sistemlere kıyasla önemli ölçüde daha az enerji tüketen LED enerjili hava sahası aydınlatma sistemlerine yönelik talebin giderek artıyor olmasının temel nedeni de bu. Bu arada havayolu şirketlerinin yakıt tüketimini daha da azaltmasına yardımcı olmak için, Fransız hava mühendisliği firması olan Safran’la birlikte elektrikli taksi sistemini geliştiriyoruz. EGTS ürünümüz, yakında uçakların ana motorları kullanmak yerine uçakta bulunan Yardımcı Güç Ünitesinin ürettiği ve bu yük seviyelerinde daha verimli olan elektrik enerjisiyle taksi yapmasını sağlayacak. Bu sayede uçuş başına yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufu sağlanabilecek ve pistte karbon emisyonu yüzde 75’ kadar azaltılabilecek.”