Türkiye’de çalışanlar gelecekten ümitli

Didem ERYAR ÜNLÜ

PageGroup tarafından yürütülen ve 2016’nın 3 çeyreğini kapsayan Pazar Güven Endeksi araştırması, çalışan beklentilerini ve Türk pazarına duydukları güveni ortaya koyuyor. Endeks her yaştan ve meslekten çalışanların genel olarak mevcut mesleki durumları ve genel ekonomi algısını yansıtıyor. Söz konusu veriler adaylara kariyer, maaş, iş ve iş piyasasında durum ile ilgili beklentileri üzerine yöneltilen sorular üzerinden elde edilmiş. Araştırma sonuçlarını PageGroup CEO’su Oliver Lemaitre’e sorduk. Lemaitre’in değerlendirmeleri şöyle:

Pozitiflik hakim

“İşe alım sektörünün Avrupa pazarındaki durumunu değerlendirecek olursak geçen yıllardan çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl içinde yapılan Pazara Güven Endeksi ve Maaş Analizi Araştırmaları’mızın sonuçları içinde bulunulduğumuz sektörde bir pozitifliğin hakim olduğunu gösteriyor. Uzman eksikliğinin her gün giderek artıyor olması da pazarın durumunu oldukça etkiliyor. Mühendislik, teknik ve diğer uzmanlık alanlarına yoğunlaşarak müşterilerimizin karşılaştığı sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı oluyoruz. Genel olarak tabloyu incelediğimizde Türk çalışanların iş pazarına olduğu kadar, genel ekonomiye de oldukça olumlu yaklaştıklarını görüyoruz. Araştırmaya katılan adayların yüzde 40’ı gelecekte iş piyasasının ve ekonomik durumun iyiye gideceğini düşünüyor. Kendi geleceklerinden olduğu kadar, ekonominin ve sektörün de geleceğinden oldukça ümitliler.”

Türk ekonomisinin potansiyelin yansıması

“İtalya, Fransa Portekiz gibi Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye, 2016’nın üçüncü çeyreğinde yüzde 53 ile çok daha yüksek bir güven endeksine sahip. Elde edilen sonuçlar aynı zamanda Türk ekonomisinin potansiyelinin de bir yansımasıdır. Fransa’da güven endeksi 44’ü gösteriyor. İtalya’da ise 36 ile çok daha düşük. Avrupa, gün geçtikçe dengesiz bir düzende yol bulmayı öğreniyor. Temkinli fakat emin adımlarla ilerlemeye gayret ediyor. İş piyasası ve piyasada yaşanan gelişmelerin her yaş grubunda bütün Avrupalı adaylar üzerinde olumlu bir görünümü var. Yine de yerel durumlar bazında, sonuçların değişkenlik gösterdiğini söylemek mümkün. Avrupa geneline bakıldığında güven endeksi 51’lerde seyrederken Türkiye’de bu sayı 53.”

Genç nüfus her yerde umutlu

“İş piyasası ve ekonomi algısı çerçevesinde, her yaş grubundan profesyonellerin Türkiye’de yüzde 40’ı, Avrupa’da ise yüzde 52’si pazar durumunda iyileşme yaşanacağını düşünüyor. Bu çok umut verici bir sonuç. Özellikle genç adayların yüzde 43 gibi büyük bir bölümü şu anki iş pazarının durumundan memnun. Türkiye, Avrupa atmosferinden hiç de uzak değil. Genç nüfus nerede olursa olsun gelecekten umutlu olduğunu bu araştırmada da gözler önüne serdi. Genç profesyonellerin beklentileri de enerjileri de çok daha yüksek. 30 yaşın altında çalışanların yüzde 65’i terfi bekliyor; yüzde 46’u da bir yıl içinde iş-özel hayat dengelerinin çok daha iyiye gideceğini düşünüyor. 30-50 yaş arasındaki adayların yüzde 53’ü, 49 yaşın üzerindeki profesyonellerin de yüzde 38’i ufukta onların bir terfi beklediğini düşünüyor. X ve Y kuşağı çok daha farklı bir dünyanın içine doğdu. Farklı enerjileri, hayattan farklı beklentileri var. Dijital dünya parmaklarının uçlarında bu nedenle kendilerini çok daha özgür hissediyorlar. Geleceğe yönelik duyulan güvenin yaş düştükçe yükselmesini bu nedenlere bağlayabiliriz.”

Finans uzmanı, veri analisti ve IT uzmanı ihtiyacı

“Beyaz yakalılarda finans uzmanı arayışı yükselişte. Finans uzmanları her daim ihtiyaç duyulan çalışanların başında geliyor. Çünkü bir kriz anında bünyenizde bulunan iyi finans uzmanları başı çekerek krizden çıkmanıza yardımcı olur. Firmalar bu alanda yetenek avcılığını sürdürüyor. Aynı zamanda modernleşen dünyada IT uzmanlarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Bununla birlikte yeni neslin vazgeçilmezi olan data analistlerine duyulan ihtiyaç durdurulamaz bir şekilde artıyor. İş dünyasının elinde her geçen gün büyüyen bir veri fazlası var. Pek çok bilgiye ulaşmamız artık çok kolay. Dünyada ve tabii ki Türkiye’de de bu verileri işleyip okuyup bilgi haline getirebilecek uzmanlara ihtiyacımız var.”