Sürdürülebilirlik raporlamalarında bilinç artıyor

Türkiye’nin GSYH’nin yüzde 28’ini temsil eden İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), yeni dönem hedeflerini paylaştı. Raporlama trendinin önemine dikkat çeke SKD Başkanı Ediz Günsel, “Artık zorunluluğu bulunmayan şirketler de kendi şirketlerinde sürdürülebilirlik raporlamaları hazırlamaya başladı. Bilinç oluşuyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Türkiye’nin GSYH’nin yüzde 28’ini temsil eden ve 1,1 milyon kişiye istihdam sağlayarak, 13 ana sektör, 45 alt sektörden toplam 160 üye şirketi bulunan İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), önceki gün basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Geçtiğimiz ay Ediz Günsel’in başkanlığa geçişiyle yeni dönemde neler yapılacağına ve şirketlerin sürdürülebilirlik bilincine ilişkin önceliklendirmeler hakkında bilgilerin verildiği toplantıda, SKD’nin hedeflerine değinildi. Çalışmalarda raporlama konusunun büyük önem taşıdığına vurgu yapan SKD Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, “Sürdürülebilir finans ve risk yönetimi çalışmalarımız kapsamında, Türkiye’ye getirdiğimiz Reporting Matters metodolojisi ile sürdürülebilirlik raporlaması konusunda da iş dünyasına yol gösteriyoruz.

Çatı örgütümüz WBCSD ve Londra merkezli Danışmanlık Şirketi Radley Yeldar iş birliğiyle geliştirilen, finansal olmayan raporların kalitesini ve etkisini artırmayı amaçlayan bir metodoloji olan Reporting Matters aşağıdaki 3 aşamadan oluşuyor. Bunların ilki SKD Türkiye üyeleri arasından raporlama yapan kurumların raporlarının 3 ana kriter ve toplam 16 alt kriter bazında değerlendirilmesi, ikincisi rapor sahibi şirketlere birebir geri bildirim seansları yapılması ve üçüncüsü genel sonuçların, raporlama trendlerinin, iyi uygulamaların ve önerilerin yer aldığı Türkiye raporunun hazırlanması” dedi.

Umut verici gelişmeler Sürdürülebilirlik konusunda şirketlerdeki farkındalık ve bilincin önemli ölçüde arttığının altını çizen Ediz Günsel, “Bilincin arttığını özellikle raporlama tarafındaki artışlardan önemli ölçüde gözlemleyebiliyoruz. Hatta şöyle söyleyebilirim; artık sürdürülebilirlik raporlaması zorunluluğu bulunmayan şirketler de kendi şirketlerinde sürdürülebilirlik raporlamaları hazırlayarak, analizlerini yapıyorlar ve buna göre yeni hedefler belirliyorlar.

Bu gibi gelişmeler, özellikle özel sektörde sürdürülebilirlik açısından umut verici” diye konuştu. “4 odak alanı ile çalışıyoruz” SKD olarak çalışmalarda ‘Döngüsel Ürünler ve Malzemeler, ‘Tarım ve Gıda’, ‘Finansal Ürünler ve Hizmetler’ ve ‘Değer Zincirinde Dönüşüm’ başlıklarına odaklandıklarını belirten Günsel şöyle konuştu: “Bu 4 odak alanını yatayda 3 başlık; karbonsuzlaşma, doğa ve eşitlik kesiyor.

Çatı örgütümüz WBCSD tarafından yayınlanan Vizyon 2050 Dönüşüm Zamanı Raporuna göre göre insanlığın karşısında şu anda üç önemli kriz bulunuyor. Bunlar ‘iklim krizi’, ‘biyoçeşitlilik kaybı’ ve ‘sosyal eşitsizlikler’ olarak sıralanıyor. Küresel ekonomik sistemin, artık yalnızca finansal performansa dayalı değil, insanlar ve gezegen üzerinde yaratılan etkinin de dikkate alındığı bir sisteme dönüşmesi gerekiyor. Gezegenimizde yaşamaya devam edebilmemiz için mevcut sistemin “yeşil dönüşüm” geçirmesi gerekiyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum sağlayamayan şirketlerimizin oyun dışı kalmaması ve Türkiye’nin uluslararası ticarette yerini sağlamlaştırması için yeşil dönüşümü sağlamamız artık kaçınılmaz. Biz de SKD Türkiye olarak, 2024-2027 stratejimizi Yeşil Odaklı Büyümenin öncüsü olmak olarak belirledik. Bu hedef doğrultusunda üyelerimizin “Net Sıfır Emisyona Ulaşmak” “Doğa Pozitif Olmak” ve “Eşitsizlikleri Azaltmak” konularını gündemlerine almasını sağlamayı amaçlıyoruz.”

SKD’nin hedefleri;

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD)’nin hedeflerine yönelik de bilgi veren SKD Başkanı Ediz Günsel, “Sürdürülebilir kalkınma konusu ile ilgili örnek teşkil edecek iyi uygulamaların artmasını teşvik edip tanıtılmasını sağlamayı, sürdürülebilir kalkınma konusunda uygun araç ve kanallar geliştirmek için çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Özellikle bu alanda politikaların oluşturulmasının sürdürülebilirlik bilinci açısından büyük öneme sahip olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Teknik kapasitenin güçlendirilmesini hedefliyoruz”

Politika gelişimine katkı sağlayan çalışmalara ilişkin bilgi veren Ediz Günsel, “Türkiye’nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmesi için Teknik Destek Projesi’ni (DEEP) başlattık. Projede, , döngüsel ekonomiye geçişte kurumsal ve teknik kapasitenin güçlendirilmesini hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.