Sürdürülebilir şirketler aile birliği ile mümkün

Dünya genelinde aile şirketlerinin sadece 30’u ikinci kuşaklara ve ancak yüzde 10’u üçüncü kuşaklara devr olabiliyor.TAİDER aile şirketlerinin bu sorunları aşmasında rehber rolü üstleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Aile şirketleri sadeceTürkiye’de değil, dünyada da oldukça önemli bir konuma sahip. Türkiye’de tüm işletmelerin yüzde 95’ini, ABD’de yüzde 90-95’ini, İngiltere’de yüzde 75’ini, İspanya’da yüzde 80’ini, Almanya’da yüzde 60’ını aile şirketleri oluşturuyor. Türkiye’de aile şirketleri GSMH’nın yaklaşık yüzde 75’ini ve istihdamın da yaklaşık yüzde 85’ini sağlıyor. Dolayısıyla, bir aile şirketinin kurulması, yaşaması ve büyümesi; nesilden nesile sürdürülebilirliği, ekonomi açısından da büyük bir önem taşıyor.

Aile işletmesi kavramı çok eski yıllara dayansa da, kurumsallaşma yeni kuşaklarla tanıştığımız bir kavram. Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) bu kurumsallaşma sürecinde önemli bir rehber görevi üstleniyor. 2012 yılında kurulan TAİDER, aile işletmelerinin yüksek performanslı, uluslararası yönetim ilkelerine sahip, değer yaratan ve sürdürülebilir kurumlar haline gelmelerine destek vermeyi amaçlıyor. Üyeler, en iyi uygulamaları birbirleri ile paylaşıyorlar, ortak sorunlara birlikte çözüm üretmeye çalışıyorlar, bilgi üretiyorlar, bu bilgiyi paylaşıyorlar, ilişki ağı oluşturuyorlar, dünyanın önde gelen aile şirketleri ile iletişim kurabiliyorlar ve gelecek nesilleri liderliğe hazırlayacak doğru adımları birlikte şekillendirebiliyorlar.

TAİDER’in kurucusu, “Aile işinin gelecek nesillere aktarımı finansal varlıkların yanı sıra, değerlerinin, sosyal ve kültürel sermayenin, iş alanındaki deneyimlerin ve iletişim ağının aktarımını da içerir” diyen Şerife İnce Eren.

“Aileler İçin, Aileler Tarafından” söylemi ile 58 ülkede farklı sektörlerden, 3 binden fazla aile şirketinin kuşaklar boyunca gelişimine destek vermeyi hedefleyen İsviçre merkezli Uluslararası Aile İşletmeleri Ağı (Family Business Network International) Türkiye üyesii olan TAİDER’in 140 aile şirketinden 252’si gelecek nesil olmak üzere toplam 425 üyesi var.

Derneğin çalışmalarını dinlemek için TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır; İstanbul İl Temsilcisi Başak Çilingiroğlu Kurtoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeler Aydın Öğücü ve Meral Ekmekçioğlu ile bir araya geldik.

Öncelikle şunu söylüyorlar: Dünya genelinde aile şirketlerinin sadece 30’u ikinci kuşaklara ve ancak yüzde 10’u üçüncü kuşaklara devr olabiliyor. Türkiye’de bu konuda bir araştırma yok, ama oranların benzer veya daha da düşük olması büyük olasılık.

Aile şirketlerinin dağılmasında, satılmasında, iflas etmesinde en büyük etken yüzde 80 oranla aile kavgası. TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, dünyada ve Türkiye’de kötü yönetim ve liderlik eksikliğinin önemli bir sorun olmaya devam ettiğini söylerken, bu eksikliği kapatma görevi aile şirketlerine düşüyor diyor. Bu süreçte aile şirketi tanımının yeniden yapılması önem taşıyor, Ve tabi ki Aile Anayasası’nın oluşturulması da.

Aile Anayasası ile şirketi aileden korumak

Nesilden nesile geçmekte çok zorlanan aile şirketleri, özellikle “kurumsallaşamama, devir planının olmaması ya da yanlış devir planı, Aile Anayasası kültürünün yerleşmemiş olması” gibi sorunlarla karşılaşıyor.

Kilsan Yönetim Kurulu Üyesi Meral Ekmekçioğlu, Aile Anayasası’nı 12 yıl önce yaptıklarını söylüyor. “Şirket kurumsallaşıp aile kurumsallaşmazsa, sorunlar yaşanır” diyen Ekmekçioğlu, Aile Anayasası ile bir nevi “şirketin aileden korunabildiğinin” altını çiziyor. Peki neler var Anayasa’da? Örneğin 2. veya 3. kuşakların aile şirketinde çalışmaya başlamadan önce, başka bir şirkette 3 ve ya 5 yıl çalışması, 2 terfi alması gibi unsurlar var. Bu engeller de “babadan oğula” geçen yönetim modelinin önünü keserek, yönetimin doğru ve yetkin ellere geçmesini sağlıyor.

TAİDER, bu değerlerin yaygınlaştırılması, küçük şirketlere de ulaşabilmesi için TÜSİAD, TKYD, TÜRKONFED gibi sivil toplum kuruluşları ile yakın temas halinde çalışıyor.

Aile şirketlerinde sürdürülebilirlik bilinci

TAİDER, aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinin yanı sıra, aile şirketlerinde sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesi ve kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımının benimsenmesi için de önemli bir çalışmaya imza atıyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Projesi, kurumsal sürdürülebilirlik için dört bileşeni kapsıyor. Bunlar; Kuzey Yıldızı Etki Değerlendirme Testi, Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü, Değerlendiriciler ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grupları. Projeye daha detaylı bakarsak;

► “Kuzey Yıldızı Etki Değerlendirme Testi”, şirketlerin “kendilerine ayna tutma”sını sağlıyor. Şirketler bu test ile çalışanlar, toplum, çevre ve gelecek nesiller için yaratılan etkiyi puanlayabiliyor.

► “Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü”, kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyerek bu alanda çalışmalar yapan, çalışanlar, çevre, toplum ve gelecek nesiller açısından fark yaratarak ülke ekonomisine değer katan aile işletmelerinin teşvik edilmesini amaçlıyor. Ödül başvuruları 31 Mart 2017’de sona eriyor. Sonuçlar ise 3 Kasım'da gerçekleşecek olan TAİDER 5. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde açıklanacak.

► Ödül sürecinde eğitilecek “Değerlendiriciler” hem teorik, hem de pratik uygulama ile öğrenme ve öğrendiklerini kendi şirketlerinde uygulama imkanı da bulabilecekler.

► Etki değerlendirme testini yüzde 100 tamamlayan aile şirketleri için takım çalışması ve birbirlerinden öğrenerek gelişme fırsatı sunan “Sürdürülebilirlik Çalışma Grupları” da oluşturulmuş. Bu toplantılarda, şirketler sürdürülebilirlik yolculuklarını diğer şirketler ile paylaşabilecekler.

AİLE İŞLETMELERİ AKADEMİSİ

2016 yılında kurulan TAİDER Aile İşletmeleri Akademisi, Türk aile işletmelerinin gereksinimlerine yönelik, “aile boyutunu” odağına alan eğitimler sunarak, ailelerin “bilge ve sürdürülebilir” olmasını sağlamayı amaçlıyor. Akademi’nin öncelikli hedefi, başta gelecekte aile şirketlerinde yönetim görevi üstlenecek yeni nesil aile fertleri olmak üzere, tüm nesillere yönelik kapsamlı bilgilendirme ve kişisel gelişim eğitimleri gerçekleştirmek. Bu sayede hem aile fertlerinin yeni nesillere bakış açısına genişlik kazandırılması; hem de gençlerin görev aldıkları veya alacakları işletmelerin varlıklarını sürdürmelerine katkı sağlanması isteniyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir