SKDM'de başarı için formül: Uzak pazarlar değil, derin pazarlar

 Ambalaj sektörü 2026 yılında devreye girmesi planlanan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na (SKDM) hazırla-nıyor. Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya gerçekleştiğini belirten ASD Başkanı Mustafa Zeki Sarıbekir, “Uzak pazarlara yönelmek emisyonu taşımacılık kaynaklı artırır. Bizim SKDM’de başa-rılı olabilmek için Avrupa’ya olan ihracatı artırmamız gerek” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Yeşil dönüşüm rüzgârı­nın sektörlerdeki etki­si her gün etkisini da­ha fazla hissettiriyor. Dünya bir taraftan küresel ısınmanın etkileriyle mücadele ederken, diğer taraftan ise 8 milyar sı­nırını aşan nüfusun ihtiyacı­nın karşılanması için sana­yide çarkları döndürmek zo­runda.

Yaşanan bu dönüşüm sürecinin etkilediği sektörler­den biri de ambalaj sektörü ol­du. Üretimde sürdürülebilir­lik odaklı stratejiler geliştiren sektör, ihracat tarafında da Sı­nırda Karbon Düzenleme Me­kanizması'na (SKDM) hazır­lanıyor. Dönüşüm sürecinin yansımalarını değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derne­ği (ASD) Başkanı ve Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Baş­kanı Mustafa Zeki Sarıbekir, “Sorumlu üretim yapmak is­tiyorsak çevresel sürdürüle­bilirliği hepimizin birinci ön­celik sırasına alması gereki­yor.

Biz endüstri devriminden sonra sadece 150 yılda dünya­nın çevresel sürdürülebilirli­ğini mahvettik. Ve bunun bir 150 yıl değil, 15 yıl daha gitme şansı yok. Ben inanıyorum ki nasıl ki ISO 9000 olmayan fir­malar ihracat yapamıyorsa, gelecekte sürdürülebilirlik raporu olmayan, karbon ayak izini ölçemeyen firmaların da dünya pazarlarında var olma şansı olmayacak” dedi.

“Uzak pazarlar emisyonu artırır”

Türkiye’de 2023 yılında 6 milyar 856 milyon dolarlık ambalaj ihracatı gerçekleş­ti. Bu nedenle ambalaj sektö­rünün gündeminde olan me­selelerden biri 2026 yılında devreye girmesi planlanan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM). Sek­törün bu düzenlemeye iliş­kin hazırlığına ilişkin de de­ğerlendirmede bulunan ASD Başkanı Mustafa Zeki Sarıbe­kir, “SKDM ve lojistik süreci bizim için kritik öneme sahip olacak.

Bizim yapmamız ge­reken aslında yine bakış açısı­nı değiştirmek. Bizim, coğra­fi anlamda Avrupa ülkelerine yakınlığımız ile ihracatta as­lında odağımızı buna odakla­mamız gerekiyor. Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’i Avru­pa’ya gerçekleşiyor. Neden yüzde 70’i gerçekleşmesin? Biz ise Avrupa’ya sırtımızı dönüyoruz ve başka pazarla­ra yöneliyoruz. O pazarlar da Çin gibi uzak pazarlar. Uzak pazarlara yönelmek ihracattaki emis­yonu taşıma­cılık kay­naklı artı­rır. Bu da SKDM açısın­dan so­run yara­tır” dedi.

Sarten, 2030 yılına kadar tüm çatılarını kapatmak istiyor

Sarten Ambalaj olarak sadece güneş enerjisine 8 milyon do­larlık yatırım yaptıklarını söy­leyen Sarten Ambalaj Yöne­tim Kurulu Başkanı Mustafa Zeki Sarıbekir, “Solar yatırımı­mız 15 Megawatt’a ulaştı. He­defimiz ise 25 Megawatt’lık enerji santralini bünyemiz­de kurmak. Açıkçası bu he­defe de 2 yıl içinde ulaşmayı hedefliyoruz fakat bizim 23 fabrikamızın 19’u Türkiye’de ve bu fabrikaların yenilene­bilir enerjiye geçişi için oldu­ğu yerlerdeki altyapının da geliştirilmesine ihtiyaç var. Bunlar tamamlandığında biz tüm çatılarımızı kapatmak ve 2030 yılında artık tamamen yenilenebilir enerji ile elektri­ğimizi üretmek istiyoruz” di­ye konuştu.

“Çevreyi ambalaj değil, insan kirletiyor”

Sarten Ambalaj olarak atık yö­netim sistemlerine ilişkin de konuşan Sarten Ambalaj Yö­netim Kurulu Başkanı Mustafa Zeki Sarıbekir, “Bizim kimyasal bir atığımız yok. Kendi ürettiği­miz ürünlerin çıktılarını da tek­rar biz kullanıyoruz ya da geri dönüşüm şirketlerine veriyo­ruz. Tabii ambalaj ürettiğimiz için ‘çevre kaygısı’ ile karşılaşı­yoruz ama şunu unutuyoruz; Çevreyi ambalaj kirletmiyor, çevreyi insan kirletiyor. Ürünü sıfırdan yapmaktansa olanı dönüştürmek hem enerji ta­sarrufu hem de atık azaltımı sağlar” dedi.

“Şirketlerde yapılacak iyileştirmelerle hedeflere ulaşabiliriz”

Birleşmiş Milletler’in Sürdü­rülebilir Kalkınma Amaçla­rı’nda nasıl bir dünyaya gidil­mesi gerektiğinin açıkla belli olduğuna vurgu yapan Mus­tafa Zeki Sarıbekir, “Onun için de atıklarımızın değer­lendirmesi bu anlamda çok öne çıkacak. Biz Sarten ola­rak uzun yıllardır çevreye saygılı bir şekilde üretim yapıyoruz. Yaklaşık 5 yıldır da sürdürülebilirlik raporu hazırlıyoruz ve karbon ayak izimizi ölçüyoruz.

Zaten Kap­sam 1 ve Kapsam 2’de emis­yonu azaltmak bizim elimiz­de. Şirketimizde yaptığımız iyileştirmelerle bunu azalta­biliriz. Yalnızca Kapsam 3’te­ki hammaddeye bağlılığın etkili olduğu hedefler biraz zorlayıcı olabiliyor. Hedef­lerimiz kapsamında biz ilk adımda enerji verimliliğine gittik sonrasında da daha az elektrik kullanan makinele­re geçtik. Bunları yaparken elektriğimizi temiz enerjiden sağlamak adına da yeni yatı­rımları hayata geçirdik” bilgi­sini verdi.

Geri dönüşümde farkındalığa ihtiyaç var

Ambalajda dönüşüm için tek katlı ürünlerin önemine dikkat çeken Mustafa Zeki Sarıbekir, “Plastik, cam, kâğıt, alümin­yum bunların hepsi tekrar dö­nüşüme uygun fakat kompo­zit malzemeyi geri dönüştür­mek mümkün olmuyor. Çünkü kompoziti tekrar dönüştürdü­ğünüzde tekrar aynı ürünü el­de edemiyorsunuz. Tabii tüm bunlarda önemli olan onları geri dönüşüme kazandıracak bakış açısı ve farkındalığa sahip olmak” dedi.