“Millet olarak meselelerin esasıyla değil, şekliyle uğraşıyoruz”

Öykü Ajans 2008 yılından bu yana Ka-Der’e gönüllü destek veriyor. Öykü Ajans Başkanı Necati Özkan, 'Yaptığımız kampanyaların tek bir hedefi var: Siyasi eğilimlerine bakılmaksızın daha fazla kadının siyasette yer almasına yardım etmek' diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

didem-eryar-unlu-005.png

1983 yılında kurulan Öykü Ajans, Dialogue International içinde dünyanın çeşitli ülkelerindeki ajanslarla birlikte bir network üyesi olarak faaliyet gösteriyor. Ajans, 2008 yılından bu yana Ka-Der’e gönüllü destek veriyor. Öykü Ajans Başkanı Necati Özkan’la bu gönüllülük ve ajansın fark yaratan diğer işleri üzerine konuştuk: 

► Ka-Der’e gönüllü hizmet verme kararı ne zaman alındı? Bu kararın nedenleri neler? 

Ka-Der’e gönüllü destek vermeye 2008 yılı sonbaharında başladık. O tarihten beri birlikte çalışıyoruz. Ka-Der yönetim kurulundan bazı üyelerin bizi ziyaret etmesi ve kadın erkek eşitsizliği ile Türkiye’deki durumu verileriyle önümüze koyması bu kararı vermemizi sağladı. Ka-Der yönetim kurulu üyeleri “daha fazla kadının siyasette yer alabilmeleri için” bizden kampanya istediklerinde verdiğim tepkiyi hatırlıyorum: “Hangi siyasi düşünceden kadınları kastediyoruz?” 

“Her siyasi düşünceden kadınları” şeklindeki cevaplarını anlamakta zorlandığımızda, Ka-Der’ciler bize ufak çaplı bir “Demokrasi ve temsiliyet” dersi verdiler. Kadın erkek eşitliğinde Türkiye dünyada 125’inci sıradaydı. Ülke nüfusunun yüzde 51’i kadınlardan oluşuyordu ama meclisteki kadınların oranı sadece yüzde 8’di. Yerel yönetimlerdeki kadın oranı yüzde 2’yi bile bulmuyordu. 81 validen sadece biri kadındı. Ülkedeki gayrimenkullerin ancak yüzde 9’u kadınlara aitti. Bu gidişatı değiştirmenin yegane yolu, parlamento ve yerel yönetimlere daha fazla kadının girmesini sağlamaktı. Ka-Der’in haklı davasına inandık ve Türkiye’deki durumu değiştirmeye yardım etmek üzere uzun vadeli bir strateji ile uzun vadeli gönüllü bir işbirliğine başladık. Yaptığımız kampanyaların tek bir hedefi var: “Siyasi eğilimlerine bakılmaksızın daha fazla kadının siyasette yer almasına yardım etmek. Bunun için sürdürülebilir bir baskı kurmak. Siyasi liderleri her seçimde biraz daha sıkıştırmak.” 

► Destek sağladığınız başka STK’lar var mı? Olabilir mi? 

Geçmişte Altınokta Körler Derneği, Körler Federasyonu, Akut ve “Çocuklar Gülsün Diye Platformu’na da destek verdik. İletişim stratejilerine karar verdik, kampanyalarını yaptık veya kampanya ürünlerinin uygulamalarını gerçekleştirdik. Bunların tamamı gönüllü destekti. Büyük kitleleri ilgilendiren haklı davalar söz konusu olduğunda ve yöneticileri ile gönül bağı kurabildiğimiz durumlarda STK’lara destek veriyoruz, vereceğiz. 

► Ka-Der ile yaptığınız ilk kampanyadan bugüne neler değişti? 

Herşeyden önce Ka-Der’in yönetim kurulu ve başkanı bu süreçte tam 4 kez değişti. Türkiye ve toplum inanılmaz bir şekilde değişti. Türkiye’nin politik atmosferi alt üst oldu. Medyaki oyuncular dramatik şekilde değişti. Ama en önemli ve belki de tek olumlu değişim TBMM’de oldu. Meclisteki kadın milletvekili sayısı ve oranı kadınlar lehine değişti. 

► Kampanyanın başarısının etkenleri sizce neler oldu acaba? 

Uzun vadeli bir hedef ve uzun vadeli bir strateji. Bence Ka-Der’in yolculuğu böyle özetlenebilir. Her seçimde yeni bir hedef. Yeni bir ilerleme oranı. Bıkmadan usanmadan ve odaktan ayrılmadan ısrarlı kampanyalar. Sonuçta 7 Haziran seçimlerinde meclisteki kadın milletvekili sayısı 98’e ulaştı. Psikolojik eşik diyebileceğimiz 100 rakamına dayandı. Bu sonuç kimine göre yetersiz, kimine göre bir ise muazzam başarı. Biz, Avrupa ve Amerika demokrasilerindeki kadın sayılarıyla kıyasladığımızda sonucu önemli bir başarı olarak görüyoruz. Ka- Der olmasaydı, Ka-Der’in kampanyaları ve uzun süreli dava savunuculuğu çabaları olmasaydı bu sayının dörtte birine ulaşmak bile mümkün olmazdı. 

► Bir erkek olarak kadın bakış açısıyla Türkiye'de kadının temsiliyeti sizce neden olması gerekenin çok altında? 

Türkiye çok ağır bir mücadele alanı. O kadar çok kangren olmuş sorunu var ki. Bu ülkenin siyaseti, sorun çözerek değil, bilhassa sorun yaratarak varlığını sürdürebiliyor. Ancak örgütlü olanların, ısrarla-yılmadan bir davanın peşinden onlarca sene gidenlerin -belki - sonuç alabildiği bir ülke burası. Millet olarak son bir kaç yüz yıldır meselelerin esasıyla değil, şekliyle uğraşıyoruz çoğu kez. O nedenle de sık sık gerçek olmayan, saçma sapan şeyler yapıyoruz. Saçma sapan şeylerle övünüyoruz. Örneğin “Kadınlara seçme seçilme hakkını batıdan önce biz verdik” diyoruz son 70 yıldır. İyi, bravo… Verdin de fiiliyatta ne sonuç yarattın? Kaç kadının yönetici makamlara çıkmasına müsaade ettin? Neden ülke nüfusunun yarısının cidden üretmesine, yaratmasına, yönetmesine görünmez bariyerler kurdun? Söylemeye çalıştığım şu: Siyasette ve hayatın diğer alanlarında kadınların eşit temsiliyetten bu denli uzak olmasının hem sistemik, hem sosyolojik ve hem de kültürel nedenleri var. 

► Liderlerden nasıl tepkiler aldınız? 

2009 yılında yaptığımız “Üçümüz de aynı fikirdeyiz” kampanyasına Sn. Devlet Bahçeli’nin dava açması dışında liderlerden resmi bir tepki almadık. Bununla birlikte, seçim zamanlarında bize ulaşıp neler yaptığımızı anlamaya çalışan liderler olmadı değil. Liderleri kadın kılığında resmettiğimiz “Ya kadın olsaydın sayın başkan” kampanyasına tepki gösterebileceklerini düşünmüş ve kampanyayı sosyal medyada derneği korumak için Ka-Der logosu olmadan yayınlamıştık. Ama bize ulaşan hiç bir tepkileri olmadı. 

► 2015 yılında yapılan “Biz Ne Diyoruz Siz Ne Anlıyorsunuz?” kampanyası ile kaç ödül aldınız? 

Campaigns & Elections dergisi tarafından düzenlenen Reed Awards’ta dokuz kategoride finalist olduk, üç kategoride Altın Ödül kazandık. Mart Ayında Washington’da düzenlenen Peer Choice – Goldie Awards’ta 7 kategoride Gümüş Eagle, 4 kategoride Golden Eagle Ödülü kazandık. Son olarak ta Amerikan Siyasi Danışmanlar Derneği (AAPC) tarafından düzenlenen Pollie Awards’ta 7 kategoride finalist olduk ve 3 kategoride Altın Pollie Ödülü kazandık. Özetle toplamda şu ana kadar 17 ödül ve 14 finalist derecesi kazanmış olduk. Bu yıl dünyada bu alanda en çok ödül kazanan uluslarası şirket olduk.