Küresel ısınmanın etkileri ebeveyn kararlarını etkiliyor

HP, Morning Consult tarafından yürütülen yeni araştırmaya göre ebeveynlerin yüzde 91’i iklim değişikliğinin olumsuz etkileri konusunda endişeli. Bu endişenin, ebeveynlerin satın alma, kariyer ve çocuk sayısı gibi pek çok konuda aldığı kararlarda etkili olduğu ortaya çıktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Araştırmaya ilişkin konuşan Sosyal Etki Küresel Başkanı Michele Malejki, “Tüm müşterilerimiz gibi aileler de iş, eğlence veya sevdikleri gibi kendileri için çok önemli şeylerle bağlantı kurmak için HP’ye güveniyor" dedi.

Ebeveynlerin önemine vurgu yapan Malejki, “Kendilerinden önceki her kuşak gibi bugünün ebeveynleri de başta iklim krizi olmak üzere kendilerine özgü zorluklar yaşıyorlar. Bu nedenle işimizi insanlar ve gezegen için daha iyi hale getirmek üzere iş etkimizin ötesine geçiyoruz” dedi.

Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan James McCall ise “Araştırmamız, kurumsal faaliyetlerimizde gördüklerimizle örtüşüyor: Sürdürülebilir Etki girişimlerimiz ve sürdürülebilir ürünlerimiz sayesinde müşterilerimizi elde tutuyor, yeni satışlar gerçekleştiriyor ve yetenekleri kendimize çekiyoruz.

Eğer iklim krizinin gidişatını değiştirme konusunda ciddiysek, tüm   endüstri bunun ötesine geçmeli ve ‘zarar vermemeye çalış’ zihniyetini ‘daha fazla iyilik yap’ şeklinde değiştirmelidir” diye konuştu.

Katılımcıların yüzde 53’ü çocuk sayısını düşünüyor

 Hindistan, Meksika, Singapur, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ebeveynler arasında yapılan araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 53’ünün, iklim krizi sebebiyle daha fazla çocuk sahibi olma konusundaki bakış açısı değişirken, yüzde 43’ü ise çalışacak şirketi değerlendirerek, çevresel ve sosyal konularına bağlılığına dikkat ediliyor. Araştırmada, ayrıca birçok ebeveynin iklim değişikliğine duyarlı davranan şirketleri tercih ettiğini ortaya koyuyor.

Ebeveynlerin yaklaşık yüzde 64’ü sürdürülebilir kaynaklı ürünleri tercih ederken, katılımcıların yüzde 84’ü hayat pahalılığının arttığını kabul ediyor. Katılımcıların yüzde 57’si ise çevre dostu uygulamalara katılmanın fazla zaman aldığını fakat buna rağmen bu uygulamalarda yer aldığını belirtiyor.