'Hedefimiz toplumsal sorunlara bilimsel çözümler üretmek'

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, 'İyi bir üniversite eğitimi topluma, dünyaya ve doğaya karşı sorumlu yurttaşı yetiştirir' diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

ÖSYM verilerine göre 2016 yılında sınava giren 1 milyonun üzerindeki adaydan ilk 100’e girmeyi başaranların 32’si; ilk 1000’e girmeyi başaranların 364’ü, bu sene 50. yılını kutlayan Hacettepe Üniversitesi’ni tercih etti.

İlk 100’e girmeyi başaran adayların Hacettepe Üniversitesi’ni tercih etme oranı önceki yıla göre yüzde 60 oranında artış gösterdi. Türkiye ikincisi de Hacettepe öğrencisi olmayı seçti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, “Öğrenci odaklı üniversite söyleminin ilk gerek şartı öğrenciye verilen eğitimin kaliteli, güncel ve çağdaş olmasıdır” diyor.

Prof. Dr. Özen, üniversite eğitiminin; hayatın her alanında sabır, nezaket, hoşgörü, dinlemeyi bilmek, medeni cesarete sahip olmak, cinsiyetler arasındaki eşitliği gözetmek, farklı olanı öğrenmeye ve anlamaya çalışmak gibi temel tutumların kazandırılması için “esas” olduğunu ifade ediyor.

“Burada öğrenilen bir hayat tarzıdır ve bu hayat tarzı, aynı zamanda eşit ve özgür yurttaşlığın içinde geliştiği bir kültürü temsil eder; bu nedenle iyi bir üniversite eğitimi topluma, dünyaya ve doğaya karşı sorumlu yurttaşı yetiştirir” yorumunu yapan Prof. Dr. Özen’in özellikle dikkat çekmek istediği konu ise, üniversitenin topluma daha fazla dokunması ve toplumsal sorunlara bilimsel çözümler üretmeyi hedeflemesi.

Hacettepe Üniversitesi Akademik Açılış töreni kapsamında sohbet etme fırsatı bulduğumuz Prof. Dr. Haluk Özen’in gençlere ve geleceğe bakış açısı gerçekten umut verici ve cesaretlendirici.

2015-2016 döneminde Eğitim, Bilim/ Sanat ve Toplumsal Sorumluluk alanlarında fark yaratan akademisyenlerin ödüllendirilmesi de; üniversitenin öncelikli gündem maddelerinin eğitim, araştırma ve toplumsal sorumluluk olduğunun net bir göstergesi. Prof. Dr. Özen, aynı zamanda, eğitim içeriklerinin güncellenmesi ve teknoloji ile desteklenmesi gerektiğine inanıyor. “Geleneksel sınıf uygulamasının sınırlarını genişletelim” diyen Prof. Dr. Özen’e kulak verelim:

Geleneksel sınıf uygulamasının sınırlarını genişletelim

“21. yüzyılın ilk çeyreğinde, öğrenme-öğretme süreçlerinde teknoloji desteği artan bir hızla yaşantımıza giriyor. Teknoloji ile birlikte teknolojiye doğanlar, ‘dijital yerli’; bu teknolojiler ile ileriki yaşlarında tanışanlar, mesela ben, ‘dijital göçmen’ olarak adlandırılıyor. Ancak, yerli de olsak göçmen de olsak, artık hepimizin kendimizi birer ‘dijital vatandaş’ olarak görmemiz gerekiyor. Bilgiye ulaşmak ya da bilgiyi yaymak isteyenler için çeşitli biçimlerde sunulan, yüksek hacimli ve hızlı erişilebilir platformlar mevcut. Bu platformlardan yararlanan dijital vatandaşlar yaşantılarındaki gelişmelere daha rahat ayak uyduracaklar.

Üniversite eğitiminin gerekleri düşünülürse, bizler tüm bu dijital kavramların ve gelişmelerin dışında kalamayız diye düşünüyorum. Uzaktan eğitimde kayıtlı öğrenciye sahip olma açısından dünya sıralamasında Çin ve İngiltere’nin ardından Türkiye 3. sırada yer alıyor. Uzaktan eğitimden yararlanarak öğrenen grubunun çoğunluğu da 25 yaş üzeri kişilerden oluşuyor. Bu kapsamda beklentilerin yeniden gözden geçirilmesi, gelişen-değişen taleplerin oluşturulması ve bu ortamlardan yararlanılarak öğrenmenin kalitesinin deneyimlenmesi gerekiyor. Geleceğin öğrenme ortamları ve yaşam boyu gelişimin bu yolla olacağının farkındalığını şimdiden kazanmak son derece önemli. Tıp Fakültemizde bu sürecin başlatılması ve pilot uygulaması ile üniversitemize ve ülkemize rehberlik yapabileceğini düşünüyorum.”

110 girişimciye hizmet verecek

“Hacettepe Teknokent’te yenilikçi fikri projesi olan, ancak yeterli maddi imkanı olmayan öğretim üyeleri ve görevlileri, araştırma görevlileri ve öğrencilerimize Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirebilecekleri toplam 1.000 m2’lik 3 adet Kuluçka Merkezi kurma çalışmalarına başlandı. 65 girişimcinin yer alabileceği toplam 600 m2’lik HT-TTM BİGG HAMLE Kuluçka Merkezi ile HTAŞ Kuluçka Merkezi hizmet vermeye başladı. HT-TTM Kuluçka Merkezi TÜBİTAK 1601 Teknogirişim Destekleri kapsamında “Bireysel Girişimci Desteği” alan girişimcilere hizmet veriyor. Ayrıca 45 girişimcinin yer alabileceği yaklaşık 450 m2’lik “oyun geliştirme” Kuluçka Merkezi’ni Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) ile birlikte bu yıl sonuna kadar hizmete açmış olacağız. Böylece, Hacettepe Üniversitesi, eş zamanlı olarak üniversitemizden çıkacak toplam 110 girişimciye hizmet verecek 3 adet Kuluçka Merkezi ile bu alanda Türkiye’de en büyük desteği sağlayan üniversitelerden biri olacak.”

Rol modellere ihtiyacımız var

“Toplumun sorunlarına yönelen, araştırma alanında fark yaratan akademisyenleri öne çıkaracağız. Rol modellerin oluşması gerekiyor. Biz topluma dokunup, onların sorunlarına çözüm ürettikçe, insanlar da akademisyenlere daha fazla değer verecek. Dolayısıyla kendi içimizde akademisyenlerimizi gönüllendirmemiz gerekiyor. Bu yüzden çok çalışan, çok üreten arkadaşlarımızı yücelteceğiz. Onları rol model olarak ön plana çıkartacağız. Hedefimiz başarılı insanları ülkemiz adına bilim üretmeye yönlendirmek; verimliliği engelleyen çevre faktörlerini ortadan kaldırmak; yenilikçiliğin gelişmesi için gerekli ortamı sağlamak. Hem gençlerimizin geleceğe karşı umut dolu olması, hem de ülkemizin çağdaş ve sürdürülebilir bir şekilde kalkınması için bu çok önemli.”

Beyin göçü çok önemli bir sorun

“Bugün beni bir rektör olarak en fazla üzen konuların başında beyin göçü geliyor. ABD’ye bakın. Altı Nobel ödülü ABD’ye göç etmiş kişilere ait. Türkiye’de hayatımın hiçbir döneminde, bu kadar çok ailenin çocuklarını yurtdışına göndermek istediğini görmedim. Ama bu duruma kimse sorun olarak bakmıyor. Bundan seneler önce Gürcistan’a gitmiştim. Ekonomik açıdan çok kötü bir durumdaydılar. ‘En parlak çocuklarımızın hepsi gitti. O yüzden hiçbir şey düzelmeyecek demişlerdi.’ Bizim ülkemizde insanlar çocuklarını çağdaş bir şekilde eğitmek istiyor. Benim temelde en güvendiğim konu şu: En fakir aileler bile çocuklarının eğitimi için her türlü fedakarlığı göze alıyor. Bu bir Cumhuriyet öğretisi. Dolayısıyla çok sağlam bir zemine sahibiz. Eğitimde yenilikçi bakış açısını yaygınlaştırmak, topluma açık dijital platformları desteklemek gerekiyor. Biz Hacettepe Üniversitesi olarak imkanlarımızı bu öncelikli alanlara aktarmayı hedefliyoruz. 21. yüzyıl becerileri ile donatılmış bireyler yetiştirmeyi hedefleyen STEM eğitimi (Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi dört önemli disiplinin birbirleriyle entegrasyonunu hedefleyen bir öğretim sistemi) bunların başında geliyor. Bu süreçte, iş dünyasına da büyük bir görev düşüyor.”

Dünya üniversiteleri sıralamalarında arzu ettiğimiz yerde değiliz

“Hacettepe Üniversitesi ülkemizdeki en başarılı araştırma üniversitelerinden birisi . Üniversitemiz, bilimsel araştırmanın en önemli çıktısı olan araştırma makalelerinin sayısı açısından ülkemizdeki tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında birinci sırada yer alıyor. 180 başarılı Türk bilim insanının arasında 17 isimle yer bulan Hacettepe Üniversitesi, listenin birincisi durumunda. Ancak buna rağmen ulusal ve uluslararası çeşitli kuruluşlar tarafından hazırlanan dünya üniversiteleri sıralamalarında arzu ettiğimiz yerde değiliz. Bu düşünceden hareketle, 2016 yılının ilk yarısında Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından verilen destekler Hacettepe Üniversitesi–Araştırma Projeleri Destekleme Programı (HÜ-ARDEP) ve Hacettepe Üniversitesi–Akademik Gelişim Projeleri Programı (HÜ-AGEP) başlıkları altında yeniden yapılandırıldı. Sözü edilen bu programların üniversitemizin dünya sıralamalarındaki yeri üzerine etkisini değerlendirebilmek üzere de HÜ-AGEP kapsamında Akademik Performans Derecelendirme ve Değerlendirme Desteği 1 Haziran 2016 itibarıyla hayata geçirildi. TÜBİTAK tarafından, üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıralandığı Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi 2016 yılı sıralamasında üniversitemiz önceki yıla göre 3 basamak gerileyerek 17. sırada yer aldı. Değerlendirmelerimiz, fikri mülkiyet havuzu, girişimcilik-yenilikçilik kültürü, ekonomiye katkı ve ticarileşme kategorilerinde faaliyet çeşitliliği ve yoğunluğunu geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir