Fosil yakıtların sonunu düşük karbonlu teknolojiler getirecek

Düşük karbona geçişin halihazırdaki durumunu yansıtmak için, güneş ve elektrikli otomobillerde öngörülen en son maliyet düşüş projeksiyonlarını ve ülkelerin Paris İklim Anlaşması çerçevesinde INDC'de belirttikleri emisyon taahhütlerini içermesi gerekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem Eryar Ünlü

Enerji geleceğine yönelik senaryoların, düşük karbona geçişin halihazırdaki durumunu yansıtmak için, güneş enerjisi teknolojileri ve elektrikli otomobiller için öngörülen en son maliyet düşüş projeksiyonlarını ve ülkelerin Paris İklim Anlaşması çerçevesinde Ulusal Katkı Niyet Beyanları’nda (INDC) belirttikleri emisyon taahhütlerini içermesi gerekiyor.

ExxonMobil’in projeksiyonlarına göre 2040 yılı itibarıyla tüm yenilenebilir enerjiler küresel enerji üretimin sadece yüzde 11’ini karşılayabilecek. BP’nin 2017 projeksiyonlarında ise elektrikli otomobillerin 2035 itibarıyla piyasanın sadece yüzde 6’sını oluşturması bekleniyor.
Oysa Imperial College London’a bağlı Grantham Instititute ve Carbon Iniative’nin birlikte yazdıkları Düşük Karbon Teknolojilerinin Etkileri Raporu, fosil yakıtların desteklenmesi görüşüne meydan okuyor ve elektrikli araçlar ve güneş enerjisi maliyetlerindeki düşüşün küresel petrol ve kömür talebini durdurabileceğini öne sürüyor. Rapora göre, küresel enerji üretiminin 2040 yılında yüzde 23’ü, 2050 itibarıyla da yüzde 29’u güneş PV tarafından karşılanabilir ve PV, kömürden tamamıyla vazgeçilmesini ve doğalgazın sadece yüzde 1’lik bir piyasa payına sahip olmasını sağlayabilir.

Yine rapora göre, elektrikli otomobiller 2035 itibarıyla kara ulaşımı piyasasının üçte birini, 2040 itibarıyla yüzde elliden fazlasını ve 2050 itibarıyla pazar payının üçte ikisini oluşturabilir.

Rapor, “Elektrikli otomobil ve güneş enerjisi büyümeye devam ettikçe 2020 sonrasında petrol ve kömür büyümesi duracak” diyor ve ekliyor: “Yeni teknolojilerin dönüştürücü etkilerini hafife alan fosil yakıt sektörüne yönelik talebin ortadan kalkması muhtemel.” Raporda yapılan senaryo analizi, büyük enerji şirketlerini baz senaryo yaklaşımında düşük karbon alanındaki gelişmeleri hafife aldıkları ve fosil yakıt varlıklarının düşük karbona geçişin hızlanmasıyla birlikte atıl konuma düşeceği konusunda uyarıyor.

Raporda yer alan senaryoya göre, sadece elektrikli otomobiller, 2025 itibarıyla günlük 2 milyon varil üretimi atıl durumda bırakabilir. Bu senaryo, sektörün sürekli artan petrol talebi beklentisinin tam aksine, 2040 itibarıyla günlük 16 milyon varil ve 2050 itibarıyla günlük 25 milyon varil miktarında petrol talebinin atıl durumda kalacağını öngörüyor. Carbon Tracker’dan Uzman Araştırmacı Luke Sussams, “Elektrikli otomobiller ve güneş enerjisi fosil yakıt endüstrisinin devamlı olarak hafife aldığı dönüştürücüler. Bundan sonra geliştirilecek teknolojiler sayesinde senaryolarımız beş yıl sonra tutucu sayılabilir ve bu durumda da şirketlerin yanlış okuduğu talep daha da büyüyebilir” diyor.

Enerji ve kara ulaşımı sektörleri fosil yakıt tüketiminin hemen hemen yarısını oluşturuyor, bundan dolayı da güneş fotovoltaik (PV) ve elektrikli otomobillerdeki büyümenin talep üzerinde çok büyük etkisi olabiliyor.

Rapora göre, geleceğe yönelik senaryoların yenilenmesi şart. PV ve elektrikli otomobiller için öngörülen en son maliyet düşüş projeksiyonlarının ve ülkelerin Paris İklim Anlaşması çerçevesinde Ulusal Katkı Niyet Beyanları’nda (INDC) belirttikleri emisyon taahhütlerinin yeni oluşturulacak gelecek senaryolarına dahil edilmesi gerekiyor.

YENİ BAŞLANGIÇ NOKTASI

Yeni “başlangıç noktası” senaryosu aşağıdaki bulguları ortaya koyuyor:

► Küresel enerji üretiminin 2040 yılında yüzde 23’ünü, 2050 itibarıyla da yüzde 29’u güneş PV tarafından karşılanabilir ve PV, kömürden tamamıyla vazgeçilmesini ve doğalgazın sadece yüzde 1’lik bir piyasa payına sahip olmasını sağlayabilir. Buna karşılık, ExxonMobil’in projeksiyonlarına göre 2040 yılı itibarıyla tüm yenilenebilirler küresel enerji üretimin sadece yüzde 11’ini karşılayabilecek.

► Elektrikli otomobiller 2035 itibarıyla kara ulaşımı piyasasının üçte birini, 2040 itibarıyla yüzde elliden fazlasını ve 2050 itibarıyla pazar payının üçte ikisini oluşturabilir. Oysa BP’nin 2017 projeksiyonlarında elektrikli otomobillerin 2035 itibarıyla piyasanın sadece yüzde 6’sını oluşturması bekleniyor.

► Kömür talebinin 2020 yılında tepe noktaya ulaşıp, 2050 itibarıyla 2012 seviyelerinin yüzde 50 altına düşebilir. Petrol talebi 2020 ile 2030 arası sabit kalabilir ve ardından 2050’ye kadar sürekli bir düşüş yaşayabilir. Çoğu büyük petrol ve kömür şirketi kömürün 2030’dan, petrol talebinin de 2040 yılından önce tepe yapmasını beklemiyor.

► Bu senaryoda küresel ısınma 2100 itibarıyla (sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 66 ihtimalle) 2.4°C ve 2.7°C dereceyle sınırlandırılacak. Bunlar 4°C derece ve üstünü öngören ve enerji endüstrisi tarafından sıkça kullanılan senaryolardan çok daha düşük rakamlar. Bu da, bu raporun odaklandığı enerji ve kara ulaşımı sektörlerinin dışında (ağır endüstriler, hava ve deniz ulaşımı gibi sektörlerinde) belirli karbonsuzlaştırma çalışmaları yapıldığı takdirde, küresel ısınmanın daha da düşük bir seviyede tutulabileceğini ortaya koyuyor.

YENİ SENARYOLAR ZAMANI

Rapor, uluslararası iklim hedeflerinin yanında PV ve elektrikli otomobil alanında yaşanacak gerçekçi ilerlemelerin gelecekte fosil yakıt talebini nasıl etkileyeceğini inceliyor. Farklı seviyelerde küresel iklim politikası çalışmaları ve enerji talepleri için, en yeni PV ve elektrikli otomobil verileri ve maliyet projeksiyonlarını kullanarak bir dizi senaryo modeli kurulan raporda kullanılan senaryolar, yazıcıda basılabilecek PV’ler gibi, yeni teknolojiler sayesinde birkaç yıl sonra tutucu senaryolar olarak görülebilir.

GÜNEŞ FOTOVOLTAİKLERİ (PV):

Güneş fotovoltaik maliyeti son yedi yıl içinde yüzde 85 düştü ve bu araştırmanın başlangıç senaryosu PV’de 2030 ile 2040 yılları arasında 5000 GW’dan büyük bir ek kurulu güçle büyük bir büyüme yaşanacağını ve PV’nin“küresel ölçekte, alternatif enerji seçeneklerinden daha ucuz” olacağını öngörüyor. Raporda, “bu denli hızlı bir değişimin yaşanacağı bir senaryoda, fosil yakıt varlıkların topluca atıl duruma düşmeleri çok olası” olduğu ifade ediliyor.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER:

Elektrikli otomobiller mevcut durumda her yıl yüzde 60 büyüyor ve şimdiden yollarda bir milyondan fazla elektrikli otomobil bulunuyor. ABD Enerji Bakanlığı’na göre, batarya maliyetleri yedi yıl içinde yüzde 73 düşerek, 2015’teki 268 dolar/kWh rakamına ulaştı. Elektrikli otomobil üreticisi Tesla bu rakamın 2020 itibarıyla 100 dolar/kWh’a düşmesini öngörüyor. Rapor, elektrikli otomobillerin 2030 itibarıyla kara ulaşım piyasanın beşte birini oluşturabileceğini ve hidrojenli otomobiller ve yakıt/elektrik hibrit otomobillerdeki ek bir büyümenin geleneksel içten yanmalı motorların piyasa payının yüzde 50’nin altına düşmesine yol açabileceğini ortaya koyuyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ:

İklim değişikliğini engellemek için yürütülen çabalar INDC taahhütlerinden daha güçlü olduğu takdirde, PV ve elektrikli otomobil alanlarında yaşanacak pazar trendleri 2100 yılı itibarıyla küresel ısınmayı (sırasıyla %50 ve %66 ihtimalle) 2.2°C ve 2.4°C derecede sınırlandırabilir.

BEKLENİLMEYENİ BEKLEMEK

Düşük Karbon Teknolojilerinin Etkileri Raporu, on yıllık bir süre içinde fosil yakıtların piyasa paylarının yüzde 10’unu PV ve elektrikli otomobillere kaybedebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu kulağa yüksek bir rakam gibi gelmeyebilir ancak talebin bir kez düşmesi, sonun başlangıcı anlamına gelebilir. Enerji piyasasındaki payında yüzde 10’luk bir düşüş yaşaması, ABD’nin kömür madenciliği endüstrisinin çökmesine neden oldu. PV’nin de büyük bir parçasını oluşturduğu yenilenebilir enerjideki yüzde 8’lik büyümeye hazırlıksız yakalandıkları için, 2008 ile 2013 yılları arasında Avrupa’nın beş büyük enerji şirketi 100 milyar Euro’dan fazla değer kaybetti. Carbon Tracker Baş Araştırmacısı James Leaton’a göre: “Baz senaryo (BAU) artık enerji sektörü gerçekliklerine uygun değil ve kullanımdan kaldırılmalı; çünkü kritik eşiği bazı şirketlerin sandığından on yıllarca önce başaracak birçok düşük karbon teknolojisi mevcut.”

Bu konularda ilginizi çekebilir