Bir toplumun sağlık düzeyini çocuklarına ve çalışanlarına nasıl davrandığı belirler

Tee Guidotti: Sürdürülebilirlik sağlığı korur, güçlü ve dayanıklı toplumlar yaratmaya odaklanır. Sağlık, bir insanın kendisi ve ailesi için hedeflerini gerçekleştirme ve toplumda pozitif bir rol üstlenme kapasitesini belirler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Tee Guidotti, çevresel sağlık, risk bilimi ve sürdürülebilirlik konularında danışmanlık veren dünyaca ünlü bir isim. 30 yıl öğretim görevlisi olarak çalıştığı George Washington Üniversitesi’nden 2008 yılında emekli olan Dr. Guidotti'nin çevresel tıp, ekosistem sağlığı, sürdürülebilirlik konularında çok sayıda kitabı bulunuyor. Guidotti’ye sürdürülebilirlik ve sağlık arasındaki ilişkiyi sorduk. Sağlıklı bir yaşam, sağlıklı bir toplum tanımı yapmasını istedik. İşte cevapları: 

► “Çevresel tıp” kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? 
Çevresel tıp; tıp ve biyomedikal bilimlerin, doğal veya inşa edilen çevre ile ilgili sorunlara ve konulara uygulanması anlamına geliyor. Çevresel tıp, çevresel sağlığın medikal tarafı diyebiliriz. Çevresel tıp kapsamında, doktor ve biyomedikal bilim insanının rolü, inşa ettiğimiz ve içinde yaşadığımız çevrenin ve dış etkenlerin insan sağlığını ne şekilde etkilediğini ortaya koymak. Çevresel tıp, çalışma ortamlarının sağlık üzerindeki etkilerini de dikkate alır. Çevresel tıp biliminin kamu sağlığı alanı ise, toplumları olumsuz rastlantılardan korumaya odaklanır. 

► Sağlık ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki nedir?
Sürdürülebilirlik, kaynakların ve fırsatların gelecek nesiller için korunması üzerine kurulu bir yaşam biçimidir. Sürdürülebilirlik sağlığı korur; güçlü ve dayanıklı toplumlar yaratmaya odaklanır. Sağlık, bir insanın kendisi ve ailesi için hedeflerini gerçekleştirme ve toplumda pozitif bir rol üstlenme kapasitesini belirler. Dolayısıyla sağlıklı olmak sürdürülebilirlik için çok büyük önem taşır. 

► Fast food, hızlı yaşam, hızlı moda… Bugün her şeyi daha hızlı yaşıyoruz. Bu hızın sağlık üzerindeki etkisi nedir? 
Hızlı yaşam bir yandan stres yaratırken, diğer yandan hayat kalitesini olumsuz etkiler. Bu tür durumlarda insanlar kendilerini toplumun dışına atılmış hissedebilirler. Fakat bazen stres olumlu etkiler yaratabilir. Hayatı hızlı yaşamak ise yaratıcılığı olumlu yönde etkileyebilir. Sürdürülebilir bir toplumun yavaş ve geriye dönük olması gerekmez. Sürdürülebilir bir toplumda herkes hayatını istediği gibi yaşar, isteyen yavaş, isteyen hızlı yaşamı tercih eder; çünkü sürdürülebilir bir toplum, bireylere saygı duyar; farklılığı destekler ve fırsatları herkes için ulaşılabilir kılar. 

► Sera gazı emisyonlarının arttığı, ormanların yok edildiği, doğal kaynakların tükendiği bir dünyada nasıl sağlıklı olabiliriz? 
Küresel ısınma dünyanın önündeki en önemli konu ve bu konu ile ilgilenmeyerek büyük yanlış yapıyoruz. Küresel ısınma tek bir hareket veya teknoloji ile çözüme kavuşmayacak. Hızlı, fakat dikkatli kamu politikalarına, ekonomi yönetimlerine, kişisel davranış değişikliklerine ve kömür başta olmak üzere, fosil yakıt kullanımının kısıtlanmasına gerek var. Bugüne kadar, uzun vadeli düşünülmediği için bu değişiklikler gerçekleşmedi. Bundan sonrasında hızlı bir değişime ihtiyacımız var, çünkü küresel ısınma sadece sağlığımızı ve yaşam şartlarımızı değil, toplum ve ekonominin temellerini de tehdit ediyor. Eğer bir an önce gerekli olan değişiklikleri yapmazsak, yakın bir zamanda kendi elimizde olmayan felaketlerler ve görmezden gelemeyeceğimiz tehditlerle karşılaşacağız. Küresel ısınmayı görmezden gelmek toplumumuza gerçek anlamda zarar veriyor. 

► Risk bilimi ve kültürler arası risk iletişiminin içeriği nedir? 
Risk bilimi, belirsiz ve bilginin yetersiz olduğu; alınacak herhangi bir kararın önemli riskler içerebileceği konuları anlamak ve bu konular hakkında karar vermeye yönelik metodlar gelişmeyi sağlar. İnsan sağlığı, çevrenin korunması ve sürdürülebilirlik gibi sorunlara belli bir disiplin içinde bakmayı sağlar. Bu sayede alınan kararlar daha etkili olur. Risk bilimi alanına giren konulardan birisi de risk iletişimidir. Bu noktada önemli olan sadece mesajın nasıl verildiği değil; toplumların bilgi ve deneyimleri doğrultusunda bu mesajın nasıl anlaşılacağı ve algılanacağıdır. 

► Sağlıklı bir yaşamı nasıl tanımlarsınız? 
Bir birey için sağlıklı yaşam; iyi olmak ve kendisi ile ilgilenmek için zaman ayırmak anlamına gelir. Bu bir ailenin ya da toplumun bir parçası olmak; yalnız olmamak; diğer insanlarla yapıcı ilişkiler içinde olmak; karşılıklı anlayış geliştirmek demektir. Bir toplum için sağlıklı olmak; vatandaşlarların gelişmek ve öğrenmek için iletişim içinde olması, herkesin bu iletişimden fayda sağlaması ve herkesin bütünün bir parçası olması anlamına gelir. Bence bir toplumun sağlıklı olup olmadığını gösteren iki temel unsur var: Toplumun çocuklarına ve çalışanlarına nasıl davrandığı. Çocuklarını fakirlik, güvensizlik içinde yaşatan bir toplum, geleceğini düşünmeyen, en savunmasız vatandaşları için adalet duygusunu kaybetmiş bir toplumdur. 

Çalışanlarına kötü davranan; çalışanların güvenliğine dikkat etmeyen bir toplum ise, refah yaratan nüfusa değer vermeyen, bu insanların ailelerine değer vermeyen, sonuçta insan hayatına değer vermeyen bir toplumdur.

Bu konularda ilginizi çekebilir