Basamaklar doğru çıkılırsa 40 milyar dolar tasarruf sağlanır

 Türkiye, enerjisinin 4’te 3’ünü ithal ediyor. Bu durum ülkede önemli miktarda cari açık oluşmasına neden oluyor. DÜNYA Gazetesi’nin YouTube kanalında yayınlanan Yeşil Dünya programına konuk olan Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği Başkanı Onur Ünlü, “Uygulama sırasını enerji tasarrufu, enerji verimliliği, yakıt dönüşümü ve yenilenebilir enerji yaptığımız zaman 40 milyar dolarlık tasarruf sağlayabiliriz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Enerji sektörü, küresel karbon emisyonunda yüzde 75 oranında bir paya sahip. Bu nedenle sektör­deki dönüşüm, emisyon azal­tımları hedefleri açısından kritik önem taşıyor. DÜNYA Gazetesi’nin YouTube kana­lında yayınlanan Yeşil Dünya programına Enerji Verimlili­ği ve Yönetimi Derneği (EYO­DER)Başkanı Onur Ünlü, “Türkiye’nin enerjisinin 4’te 3’ünü ithal ediyor ve bura­dan ciddi bir cari açık oluşu­yor.

2022 yıl sonu rakamlarıyla 96.5 milyar dolarlık cari açığı­mız sadece enerjiden geliyor. Biz uygulama sırasını ener­ji tasarrufu, enerji verimliliği, yakıt dönüşümü ve yenilene­bilir enerji yaptığımız zaman buradan çok ciddi bir cari açı­ğı azaltma, hatta 2022 yılı ra­kamlarına göre 40 milyar do­lar tasarruf sağlama imkanı­mız var.

Bu parayı cebimizde tutabiliriz. Fakat benim bura­daki endişem şu; biz bu sıra­yı şaşırır da teknoloji çöplüğü yaparsak, bu sefer o teknolojiyi de yurtdışından aldığımız için yine tekrardan farklı bir cari açık oluşturma ve ülkeyi tek­noloji çöplüğü yapma riski ta­şıyor. Onun için naçizane öne­rimiz bu sırayı şaşırmadan, planlı disiplinli bir çalışmayla süreci yönetmek. İşte o zaman, inanılmaz başarılı sonuçlar elde ederiz. Hem işletmemiz kâr eder hem de ülkemizin ca­ri açığı azalarak kaynak prob­leminin önüne geçmiş oluruz” önerisinde bulundu.

Enerji verimliliği ile enerji tasarrufu arasındaki fark

Enerji verimliliği ile ener­ji tasarrufu tanımlarının yan­lış anlaşıldığına dikkat çeken Onur Ünlü, “İki tanımlama arasındaki farkı şöyle anlat­tı: “Enerji tasarrufu ve verim­liliği sıklıkla karıştırılan iki kavram. Tasarrufu şöyle ba­sit anlatalım. Enerji tasarru­fu demek aslında bakarsanız yaptığınız işi sorgulayarak, onu nasıl daha az enerjiyle ya­parım demek. Örneğin birey­sel hayatımızdan örnek verdi­ğimiz dişlerimizi fırçalarken eğer musluğu kapatıyorsak biz ‘enerji tasarrufu’ sağlamış oluruz. Fakat yaşantımızda en çok kullandığımız buzdola­bı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi eşyalarda daha düşük az enerji tüketen ürün­leri seçerek, onları kullanır­sak bir yatırım yapmış ve ve­rimlilik elde etmiş oluruz.”

Fabrikalarda da tasarru­fun sıcaklıkları değiştirerek, operasyonları kurarak veya proseslerin parametreleri­nin değiştirilerek sağlandığı­nı söyleyen Ünlü, “Buradaki fark fabrikalarda çok büyük sonuçlar elde edebiliyor olu­şumuzdan kaynaklanıyor. Bu­nun sonucunda tasarruf el­de ediyoruz, enerji faturamız düşüyor ama bizim bir yatı­rım yapmamız lazım. Verim­siz ekipmanları verimlileri ile değiştirerek yani aynı enerjiy­le daha çok iş yapan, ya da aynı işi daha az enerjiyle yapan ci­hazlarla değiştirerek, verimli­lik elde edebiliriz. Tasarrufla verimlilik arasındaki ana far­kı da bu şekilde özetleyebili­riz” diye konuştu.

Yeşil dönüşüm sürecindeki dört basamak nedir?

Biz yeşil dönüşüm süreci­nin, dört basamakta değerlen­dirildiğine vurgu yapan Onur Ünlü, “Bunun birinci temel basamağı tasarruf. Bu nokta­da hiçbir yatırım yapmaya ge­rek yok. Sadece yaptığımız işi sorgulayacağız. İkinci basa­mak da enerji verimliliği. Bu basamakta yatırım yapacağız, daha az enerji tüketen ekip­manlara geçeceğiz. Üçüncü basamağa geldiğimizde yakıt dönüşümüne gitmemiz, fosil yakıtlardan çıkmamız gere­kiyor. Onların yerine elektri­ği koyacağız. Son basamakta ise yenilenebilir enerji adımı var. Artık o azaltılan enerjiyi elektrik enerjisi formunda ye­nilenebilir kaynaklardan te­darik ederek, emisyonların yüzde 75’inden sorumlu olan enerji sektöründeki emisyon oranını azaltabileceğiz” dedi.

“Kavramlar çok kullanıldıkça anlamını yitiriyorlar”

Dünyada ekosistemin değiştiğini ve bu ekosistemin değişmesiyle hayatımıza yeni kavramlar girdiğine vurgu yapan Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, “Bazen bu kavramları da maalesef çok kullanıyoruz. Çok kullandığımız zaman da anlamını yitirebiliyorlar. ‘Sürdürülebilirlik’ de bu kavramlardan biri. Her şeyin başına bir sürdürülebilirlik gelmeye başladı, önemini anlamını yitirir gibi oldu. Fakat bu kavram çok değerli. Bu durumun altında sanırım Türkçemizdeki kelime kullanımı azlığı yatıyor” diye ekledi.

“Önce enerji verimliliği sonra yenilenebilir enerji"

Sanayicinin faturasını düşürmek ve emisyon azaltmak için önce yenilenebilir enerji yatırımı yapmaya yönelmesinin doğru olmadığının altını çizen Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, “Bir fabrika düşünün; saatte 1000 kilowatt elektrik tüketsin. Üretimde de karbon emisyonunu azaltmak için doğrudan güneş enerjisi yatırımına yönelsin. Sanayicimiz, 1000 kilowatt ihtiyacını karşılayacak kadar bir santral kurduğunda tasarruf adımını atladığı için yanlış bir yatırım yapmış olacak.

Halbuki bunun yerine önce enerji tasarrufu yapsa, belki de ihtiyaç duyduğu yatırım 700 kilowatt’lık bir güneş enerjisi santrali olacak. Yani eğer sıra şaşmazsa, yatırım da optimize edilmiş olacak. Hem fazla para harcamayacağız hem de ülkeyi bir teknoloji çöplüğü haline getirmeyeceğiz” dedi.