Atığı azaltacak verimliliği artıracak

Moda dünyasında yenilikçi çözümler sunma hedefiyle kurulan WINGCOTT, yerel yeteneklere dokunacak. Sürdürülebilir tekstil olma hedefiyle kurulan şirket, atığı azaltırken, verimliliği artırmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Meryem KARADAĞ

Çevresel sürdürülebilir­lik ve atık yönetimi ko­nularında farkındalık yaratmak ve moda dünyasın­da yenilikçi çözümler sunmayı amaçladıklarını belirten WIN­GCOTT markasının kurucusu Melike Akbulut, “Sürdürüle­bilir tekstil alanında üretilen ürünler, doğal kaynaklarımızı korurken, atıkları azaltmayı, enerji verimliliğini artırmayı hedefliyor” dedi.

Bu yıl faaliyet göstermeye başlayan WINGCOTT, yük­sek kaliteli kumaşları özel ta­sarımlarla bir araya getirerek hem günlük hem de gece şıklı­ğı sunuyor. Uzun yıllar kulla­nım ömrünü ön planda tutarak, müşterilerine yıllar boyunca tanıklık edecek ürünler tasar­lamak en büyük amacı.

Yerel yeteneklere destek olacağız

WINGCOTT, aynı zaman­da iki yönlü bir tekstil girişimi olarak hem kadın giyim mar­kası hem de moda tasarımcı­larına yönelik bir platform sunuyor. Şirketin kurucu­su Melike Akbulut, “Biz, mo­da tasarım öğrencilerine tasa­rımlarını güvenle yükleyebi­lecekleri bir alan sağlıyor, bu tasarımları işin ehli uzman­lar tarafından değerlendirip satışa sunma imkanı tanıyo­ruz.

Ülkemizdeki yeteneklerin markalaşma yolunda attıkları ilk adımlara öncülük etmeyi hedeflerken, global markalar oluşturma amacıyla üretim­den nihai tüketiciye kadar tüm operasyonları titizlikle yürü­tüyoruz. WING, İngilizcede 'kanat' anlamına gelir; biz de yetenekli tasarımcılarımızı kanatlarımız olarak görüyo­ruz. COTT ise Çukurova’nın eşsiz kalitedeki pamuk tarla­larından elde edilen yüksek kaliteli ve doğal kumaşları kul­lanmaya özen gösterdiğimiz için pamuk kelimesinin İngi­lizce kısaltmasıdır” dedi.

Sürdürülebilir tekstilin, çevreye ve topluma duyu­lan sorumluluğu yansıtan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Akbulut, “Organik pamuk ve geri dönüştürülmüş malze­meler gibi çevreye dost mal­zemeler kullanmak, doğa­yı korumak adına önemli bir adım. Aynı zamanda, üretim süreçlerinde su ve enerji kul­lanımını minimize etmek ve kimyasalları azaltmak, çev­resel etkileri azaltmada bü­yük rol oynuyor. Çalışanların haklarına saygı gösterilmesi ve adil ücret politikalarının benimsenmesi de, bu sürecin sosyal boyutunu güçlendiri­yor” diye konuştu.

Giysileri dönüştürmek için programlar geliştiriliyor

Son yıllarda moda akımla­rının, hızlı tüketim ve sosyal medyanın da etkisiyle değişim gösterdiğin vurgulayan Meli­ke Akbulut, “Bu durum, ürün kalitelerinde bir düşüşe ve do­layısıyla ürün ömürlerinin kı­salması­na yol aça­rak, tüketim döngüsünü hızlandırıyor.

An­cak, dikkat çekici bir dönü­şüm de gözlemliyoruz. Müş­teriler artık organik ve doğal içeriklere yöneliyor ve ürün­lerin içerikleri konusunda da­ha bilinçli hale geliyor. Moda, sürekli birbirini takip eden akımların döngüsü içinde ev­riliyor, ancak bu akımlara ayak uydurmak hem üretici­ler hem de tüketiciler için ma­liyetli olabiliyor.

Bu noktada, yüksek kaliteli ve uzun ömür­lü ürünlerin önemi ortaya çı­kıyor. Bir ürünün kısa ömürlü olmasındansa, kaliteli bir adet almak, hem enerji kullanımı­nı azaltır hem de israfın önü­ne geçer” dedi. Sürdürülebi­lir moda anlayışını benimse­yenlerin artık tek kullanımlık ürünlerden ziyade, uzun süre kullanabilecekleri, kaliteli ve çevre dostu seçenekleri tercih ettiklerini söyleyen Akbulut, “Böylece, hem modanın key­fini çıkarmış oluyorlar hem de daha sürdürülebilir bir gelece­ğe katkı sağlıyorlar. Bu süreç­te, üreticilerin de kaliteli, sür­dürülebilir ve etik üretim yön­temlerine yönelmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu.

Geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor

Tekstilde sürdürülebilirlik üzerine çalışmalarının oldu­ğunu dile getiren WINGCOTT kurucusu Melike Akbulut, ürünlerini tasarlarken orga­nik pamuk ve geri dönüştü­rülmüş malzemeleri kullan­maya özen gösterdiklerini söyledi. Akbulut, “Bu sayede, hem doğaya zarar vermemiş oluyoruz hem de daha çev­re dostu ürünler sunuyoruz. Müşterilerimizi eski kıyafet­lerini geri vermeye teşvik edi­yoruz, böylece bu giysilerin yeniden değerlendirilmesi­ne yardımcı oluyoruz. Ayrıca, ürünlerimizi tasarlarken geri dönüşümü kolaylaştıracak şekilde düşünmeye çalışıyo­ruz. Parçaların kolayca ayrı­labilmesi, dönüşüm sürecini daha basit hale getiriyor. Tü­keticilerimizi geri dönüşüm ve sürdürülebilir moda hak­kında bilgilendirmek için de çeşitli kampanyalar düzenli­yoruz” dedi.

 “Eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlenmeli”

Tekstilde geri dönüşümü sağlamak için birkaç temel adım izlemek gerektiğini vur­gulayan Melike Akbulut, “Ön­celikle, polyester veya orga­nik pamuk gibi malzemeler kullanarak, ürünlerin ömrü sona erdiğinde geri dönüşüm sürecini basit hale getirebili­riz. Markaların kendi geri dö­nüşüm kutuları sağlaması ya da yerel topluluklarla iş birliği yapması, bu süreci kolaylaştı­rabilir. Eski giysileri toplamak ve ayrıştırmak için uygun alt­yapının sağlanması da kritik. Tüketicilerin geri dönüşü­mün önemini anlamaları için eğitim ve farkındalık kam­panyaları düzenlemek de önemli. Bu şekilde, toplum­da daha bilinçli bir tüketim kültürü oluşturabiliriz” diye vurguladı.