Arı yoksa gıda da yok

Buğday Derneği, geleneksel ve doğa dostu arıcılık bilgisini yaygınlaştırmak, tecrübelerini paylaşmak ve doğa dostu arı ürünleri için farkındalığı ve talebi artırarak arza destek olmayı hedefliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Tüm dünyada ve Türkiye’de başı dertte olan arılara ve diğer tozlayıcılara, doğa dostu arıcılığa destek olmak için çalışmalar yapan Buğday Derneği’nin, Avrupa Birliği Erasmus programına yaptığı “Ekolojik Arıcılık Eğitimi” proje başvurusu kabul edildi. 

Yoğun böcek ilacı kullanımı, habitat kaybı, iklim değişikliği, dengesiz şehirleşme, arılarla birlikte pek çok tozlayıcının sayılarının endişe verici şekilde azalmasına sebep oluyor.6 milyon arı kolonisiyle Türkiye, Çin’den sonra dünyanın en kalabalık arı nüfusuna sahip ülkesi ve dünyanın altıncı büyük bal üreticisi. Ayrıca Türkiye’de zengin bir biyoçeşitliliğe sahip, 3 bini endemik olan 10 bin bitki türü var.Türkiye, dünyanın en önemli bal üreticilerinden biri olmasına rağmen, yanlış pestisit kullanımı nedeniyle Türk balı çok kaliteli olarak görülmüyor.Türkiye’de 6 milyon koloni olsa da, koloni başına bal verimi 16 kilo ile sınırlı. Başka ülkelerde ise bu sayı 30 kilo ile 100 kilo arasında değişiyor. 

Buğday Derneği’nin amacı, geleneksel ve doğa dostu arıcılık bilgisini yaygınlaştırmak, tecrübelerini paylaşmak ve doğa dostu arı ürünleri için farkındalığı ve talebi artırarak arza destek olmak.Dernek bu kapsamda ortaklarını da belirlemiş durumda. Bunlar; Hollanda’dan Akıllı Arıcılık Vakfı (Smart Beeing Foundation), İngiltere’den Doğal Arıcılık Vakfı (Natural Beekeeping Trust) ve Makedonya’dan Aronija Organik Ürün Üreticileri Birliği. 

Makedonya ve Türkiye geleneksel arıcılığın yapıldığı ancak aynı zamanda zararlı pestisit kullanımının da bilinçsiz ve kontrolsüzce arttığı iki ülke. İngiltere ve Hollanda ise aşama kaydederek pestisit kullanımı konusunda belirli yasaklamalar getirmiş ancak geleneksel bilgiye ihtiyaç duyan iki ülke. 

Buğday Derneği yapacaklarını şöyle anlatıyor: “Ortak olan dört ülkede ekolojik arıcılık yapan çiftlikler gezilecek. Dört ülkenin arıcıları deneyimlerini paylaşacak. Mevcut ekolojik arıcılık yöntemleri incelenecek ve belgelenecek.Tüm bu bilgiler dört dilde hazırlanacak ve herkese açık olacak bir web sitesinde paylaşılacak.Arıcılığın A-B-C’si olarak nitelendirebileceğimiz bu site, hem üreticiler hem de hobistler için hem temel, hem de inovatif bilgiler içerecek. Topluluk destekli tarım modelleri üzerinden, tüketicilere doğa dostu, aracısız satış teşvik edilecek. 2017 yılında ise İstanbul’da geniş katılımlı bir eğitim ve bir Ekolojik Arıcılık Konferansı düzenlenecek.

Bu konularda ilginizi çekebilir