Spor ve sanatı birleştirdi şimdi hedef yurtdışı

Bu yıl sekizincisi düzenle­nen Arkas Aegean Link Regatta, büyük bir mücade­leye ve keyfe sahne oldu. Çeş­me’de büyük ilgiyle karşıla­nan yelken yarışına 32 tek­ne 300’ün üzerinde yelkenci katılırken, birinciliği Ar­kas Sailing Team, Blue Mo­on teknesiyle kazandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Volkan DEMİRKUŞAK

İkinci HIT X olurken, Göztepe Yel­ken Ağanlar 1925 üçüncü ol­du. Kamunun ve belediyenin de desteklediği yarış gücünü artırarak devam ediyor. Ke­yifli 5 günün sonunda, Çeşme Mirkelam ile coştu. Yarışın haricinde özel olarak sohbet etme imkanı bulduğumuz Ar­kas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas ile spor, sanat, Arkas yatırımlarıyla ilgili konuştuk, şirketin Alaçatı’daki yepyeni Sanat Müzesi’ni gezme imka­nı bulduk.

Herşey bir sponsorlukla başladı

Bernard Arkas oldukça tut­kulu, İzmir ve deniz aşığı bir iş adamı. Arkas Holding’in dünya genelinde yaygın ola­rak devam eden güçlü lojis­tik ve taşımacılık işlerinin haricinde tam da bir amatör spor destekçisi. Regatta fikri bundan yaklaşık 10 yıl önce Arkas’a gelen bir sponsorluk teklifiyle gelmiş aklına.

Önce ekipler kurulmuş sonra yel­ken dünyasına gönül vermiş profesyonellerden bir kadro oluşturulmuş. Amaç, Türki­ye’de yelkenciliğin başarısı­nı önce içeride, sonra dışarı­da göstermek. Bordrolu yel­kenciler kelimesi de buradan türemiş. Yelkeni hafta sonu arada buluşulan bir hobi ye­rine gerçek bir spor dalı gi­bi benimsemiş Bernard Ar­kas.

Önce profesyoneller se­çilmiş, ardından sıkı bir İK süreci, ardından sporculuk becerileri, peşinden de ba­şarı. Her yelkenci bir eğitim­ci, her yelkenci gençlere bir örnek. Arkas, 7 yaşından bu yana birlikte yarışan profes­yonel ekibiyle birlikte geliş­miş, büyümüş yeni hedefler koymuş. Şimdi ise hedef Av­rupa. İlk profesyonel takımın ardından ikinci bir profesyo­nel takım daha kuran Arkas, hem Türkiye’de hem de Ak­deniz ve Ege Bölgesi’nde ya­rışmayı, başarılar elde etmeyi hedeflemiş.

Kıta ötesi hedef şimdilik yok. Türk denizcili­ğinin bayrak taşıyıcısı olmak hedef, yani İtalya’da İtalyan­larla rekabet etmek, bu uğur­da orada sabit bir kulüp de ku­rulmuş. Takımlar arası geçir­genlikler, rekabetler de var. Tabi ekibin Rolex Cup’a gidip kazanıp gelmesi de işleri bi­raz hızlandırmış.

“Bizim evde boş duvar olmaz”

Tam bir sanat tutkunu olan Arkas ailesi için “bizim evde boş duvar olmaz her bulduğu­muz duvarı sanatla süsleriz” diyen Arkas, yelkenleri için de çözümler düşünmüş. Bu konuda sanatçı Evrim Uyar ve Ayk Çubukçu ile çalışan markanın yelkenleri de mito­loji, sanat ve albeniyi bir ara­da buluşturuyor. Yarışlarda en çok fotoğrafı çekilen yel­kenliler de işte bu yüzden hep Arkas logolu.

Avrupa’daki yelkenci rakipleri için “bize alışacaklar”diyen Arkas, “He­defimiz kursiyerler de yetiş­tirmek. Hali hazırda 150-200 kursiyerimiz var” dedi. Olim­piyatlarla ilgili de yorum ya­pan Arkas, “Başarı tek jene­rasyonla gelmez, bugün do­ğanlara eğitim vermek lazım, yılmamak lazım ve emin ol­mak lazım” diye konuştu.