Şike yapanlar en büyük cezayı alacaklar
UEFA'nın 36. Olağan Kongresi İstanbul'da başladı. Kongrede konuşan Başbakan Erdoğan şike davasına ilişkin, "Kişilerle kurumları birbirinden ayıralım. Şikeyi yapan kimse en büyük cezayı almalı" dedi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Avrupa Futbol Federasyonları Birliği'nin (UEFA) 36. Olağan Kongresi İstanbul'da başladı. Kongrede bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, "Şiddet ve şikeye karşı kararlı bir tutum içindeyiz" dedi.
İstanbul Kongre Merkezi'nde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başlayan kongrede, FIFA Başkanı Joseph Sepp Blatter, UEFA Başkanı Michel Platini ve yönetim kurulu üyeleriyle, 53 üye ülke federasyonu temsilcileri yer aldı.
Erdoğan, UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, açıkçası, futbol endüstrisinin, futbol ticaretinin, reklamın, paranın, finansmanın, spor ruhunun önüne geçmesini engellemek zorunda olduklarını belitti.
Futbolu, bir sanat, bir gösteri sanatı olarak muhafaza etmek, futbolu, barışın, dayanışmanın aracı olarak korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Az önce de ifade edildi, kısacası Fair Play hakim olmalı. Futbolun da, sporun da, şiddetle, hileyle, şikeyle anılmasını önlemek, bu noktada en güçlü tedbirleri almak ve kararlılıkla uygulamak mecburiyetindeyiz. Buna her şeyiyle katılan sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olarak burada bir kaç kelimeyi ifade etmekte bir sorumluluk hissediyorum. O da şudur, hukukta bildiğiniz gibi suçların şahsiliği ilkesi vardır.
Kişilerle kurumları birbirinden ayıralım
Bir de bizim siyasetçiler olarak gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında zaman zaman muhatap olduğumuz sıkıntılar vardır. Burada da özellikle az önce ifade edildi. Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor.
Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım. Oradan hareketle bunun sürdürülmesi inanıyorum ki, özellikle futbola olan, spora olan aşkı ve sempatiyi daha farklı bir şekilde geliştirecek ve onları sürekli olarak geri götürmeyecektir.''
Başta ''değerli dostum'' diye hitap ettiği Platini ve Birinci Başkan Yardımcısı Şenes Erzik olmak üzere tüm UEFA yönetimine, 36. Genel Kurul için 34 yıl aradan sonra tekrar İstanbul'u tercih etmeleri sebebiyle teşekkürlerini sunan Erdoğan, ''Baharın bu ilk günlerinde, inanıyorum ki İstanbul, güneşli havasıyla, barış ve hoşgörü atmosferiyle, spora olan sevdasıyla, Genel Kurul'un dostluk ve başarı ruhuyla yürütülmesine zemin olacak ve buradan Avrupa ve dünya futbolu için de umarım en güzel sonuçlar çıkacaktır'' dedi.
Spor yatırımları
Erdoğan, 2009 yılında UEFA Kupası finaline başarıyla ev sahipliği yaptıklarını, bizzat kendisinin de izlediğini, bu yıl Temmuz ayında UEFA U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası'na, 2013 yılında da FIFA U20 Dünya Şampiyonası'na büyük bir heyecanla hazırlandıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, yine son dönemde, Erzurum'da Universiade Kış Oyunları, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası, Trabzon'da 2011 Uluslararası Gençlik Olimpiyatları, Tenis Dünya Kadınlar Şampiyonası, Yıldızlar Dünya Voleybol Şampiyonası, iki hafta önce de Dünya Salon Atletizm Şampiyonası'nın başarıyla tamamlandığını söyledi.
Tüm bu organizasyonlar için Türkiye genelinde, farklı şehirlerde çok büyük spor yatırımları gerçekleştirdiklerini, şu anda da, başta 2013 Akdeniz Oyunları ve U20 Dünya Şampiyonası için yatırımların devam ettiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başlıyoruz. Bu yıl içinde, 108'i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Hükümet yatırımlarının yanı sıra yerel yönetimlerimiz de artık spora çok daha fazla önem veriyor, gençler için çok daha fazla spor tesisi yatırımı gerçekleştiriyorlar. Sporu da doğrudan etkileyecek alt yapı eksikliklerimizi tamamlıyor, özellikle hızlı tren, hava limanları, otoyollar konusunda Türkiye'nin tamamını kapsayan çok büyük bir seferberliği kararlılıkla sürdürüyoruz.''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, Avrupa'ya oranla oldukça genç nüfusuyla, ekonomide olduğu kadar sporda da büyük bir potansiyel barındırdığını belirterek, Türkiye'nin nüfusunun yüzde 50'si 30 yaşın altında nüfusa sahip olduğunu, gençleri yönlendirmek, eğitmek, ihtiyaç duydukları spor tesislerini onlara kazandırmak için samimi gayret içinde olduklarını kaydetti.
Erdoğan, ''Kısacası, başlattığımız büyük seferberlikle, Türkiye'yi sporda da zirveye taşımak, sporun barış, dayanışma, dostluk dilini Türkiye'den dünyaya ulaştırmak için büyük gayret sarf ediyoruz'' dedi.
Ayrımcı eğilimlere karşı hassas ve dikkatli olunmalı
Son günlerde artan ırkçılık olaylarına da değinen Erdoğan, "Irkçılık, bir insanlık suçudur. Irkçılık, insanlığa, vicdana aykırı olduğu kadar, sporun ve futbolun ruhuna tamamen aykırıdır. Yeşil sahalarda olmasa bile, tribünlerde, ırkçı, ayrımcı eğilimlere karşı son derece hassas ve dikkatli olmamız gerektiği açıktır. Son dönemde, Avrupa'da tırmanma eğilimi gösteren ırkçılığın, spora ve futbola nüfuz etmemesi, bu noktada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir durumdur diye düşünüyorum" dedi.
Kongre için İstanbul Kongre Merkezi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, akreditasyonları bulunmayanlar, kongre merkezi yakınına sokulmadı.
Bu arada, kongrede 9 dilde simultane tercüme yapılıyor. Toplantıda, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça, Türkçe, İbranice, İspanyolca, Sırpça çeviriler gerçekleştiriliyor.
Bu konularda ilginizi çekebilir