Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu, Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nün sahibi oldu
Sporun dönüştürücü gücüne inanan Mustafa V. Koç’un anısını ve bu alandaki vizyonunu yaşatmak amacıyla hayata geçirilen Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nü bu yıl Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu Busenaz Sürmeneli ile Olimpiyat gümüş madalyalı ve Dünya Şampiyonu Buse Naz Çakıroğlu kazandı.
Koç Holding'den yapılan açıklamaya göre, Mustafa V. Koç’un idealleri ışığında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) işbirliğinde hayata geçirilen “Mustafa V. Koç Spor Ödülü” bu yıl yedinci kez sahibini buldu.
Kalıcı teması, "Olimpik değerlere katkı" olarak belirlenen Mustafa V. Koç Spor Ödülü, 8 Kasım'da İstanbul Valisi Davut Gül, Koç Ailesi üyeleri, Koç Holding ve Koç Topluluğu üst düzey yöneticileri, TMOK yöneticileri ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Çakıroğlu ve Sürmeneli; ödüle, erkek egemen olduğu düşünülen bir sporda azimleriyle başarı çıtasını yükselttikleri, spor ve daha pek çok alanda üstlendikleri sorumluluklarla özellikle kız çocuklarına rol model oldukları gerekçesiyle layık görüldü.
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Mustafa V. Koç Spor Ödülü Jüri Başkanı Caroline N. Koç, etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhuriyet tarihinde spor alanında birçok ilham verici başarı olduğuna dikkati çekerek, sporun evrenselliği, kadınların eşit temsili ve sporun yenileyici gücü olmak üzere 3 başlığa değinmek istediğini anlattı.
Türkiye'nin, 1924 yılında savaştan yeni çıkmış bir Cumhuriyet olarak 41 sporcuyu evrenselliğin sembolü olan Paris Olimpiyatları'na yolladığını hatırlatan Koç, bu adımın uluslararası alanda prestij ispatı anlamına geldiğini vurguladı.
Sporda zemin bulan bir diğer Cumhuriyet kazanımının kadınların eşit temsili olduğuna dikkati çeken Koç, olimpiyatlarda bugüne kadar elde edilen 104 madalyanın 11’ini kadın sporcuların kazandığını, bu sayının artması için başarılı örneklerin takdiri hak ettiğini ifade etti.
Sporun yenileyici gücüne işaret eden Koç, bu anlayışın ürünü olarak 1938 yılında kurulan Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünü hatırlatarak, "Bu kurumun ana hedefi; savaşa bağlı yoksulluk ve sürekli kesintiye uğrayan eğitim nedeniyle gelişimi olumsuz etkilenen gençlerin beden ve ruh sağlığını geliştirmekti. Sporun iyileştiren gücüne biz de gönülden inanıyoruz. Bugün görüyorum ki Mustafa adına verilen bu ödül, sadece sporun farklı branşlarına değil, Cumhuriyet'imize duyduğu sevgi ve inanç açısından da çok doğru bir zemine oturuyor." dedi.
Koç, şöyle devam etti:
"6 Şubat’ta büyük bir yıkımla başladığımız bu yılın devamında hayata geçirdiğimiz Umut Kentler’e bu inancımızı yansıttık. Topluluk şirketlerimiz ile birlikte 5 ilde yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı Umut Kentler’in en kıymetli özelliğinin sosyal yaşam ve spor alanları olduğuna inanıyorum. Büyük bir travma yaşayan herkesin sporla desteklendiği alanlar oluşturmak ve bu konuda çocuklarımızdan, gençlerimizden olumlu geri dönüşler almak çok kıymetli."
TMOK Başkan Vekili Nihat Usta da "Türkiye Milli OIimpiyat Komitesi olarak, Cumhuriyet'imizin 100. yılını kutladığımız ve Paris 2024’e sayılı günlerin kaldığı dönemde, uzun yıllardır işbirliği ve dostluk geliştirdiğimiz Koç Ailesi ile rahmetli Mustafa Koç’un anısını yaşattığımız, yaşamının pek çok alanında birçoğumuza ilham kaynağı olan değerlerini yansıttığımız Mustafa V. Koç Ödülü’nü yedinci kez takdim ediyor olmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Paris 2024 Olimpiyatları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğimize inancım tam"
A Milli Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem de bugün Voleybol A Milli Takımı'nın başarısının özüne bakıldığında, Olimpik Değerler olarak tanımlanmış; arkadaşlığı, saygıyı ve mükemmelliyetçiliğin görüldüğünü ifade etti.
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayal ettiği aydınlık ve çağdaş Türkiye yolunda yürümeye özen gösterdiklerini belirten Erdem, “Bizi rol model olarak gören kız çocuklarına; hayal kurmalarını, hayallerinin peşlerinden gitmelerini ve başarana kadar mücadele etmekten asla vazgeçmemelerini öğütlüyoruz. Aydınlık ve çağdaş Türkiye yolunda, Paris 2024 Olimpiyatları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğimize inancım tam." dedi.
Busenaz Sürmeneli de “Bugün burada Olimpiyat madalyalı 2 genç Türk kadını olarak, Atatürk’ün bizlere gösterdiği hedefe giderken elinden gelen en yüksek çabayı gösteren Cumhuriyet çocukları olarak bulunuyoruz." diye konuştu.
Sürmeneli, "Aydınlık yarınlara yürümenin birden fazla yolu var. Bu yollardan en önemli olanlarından biri ise spordan geçiyor. Biz, aldığımız madalyalarla yalnızca kişisel başarılarımızı taçlandırmış olmuyoruz. Onca emek, değim yerindeyse kan ter gözyaşının sonucu avuçlarımızda tuttuğumuz o madalya, bizi izleyen, bizi takip eden on binlerce insana da bir şeyler ifade ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Buse Naz Çakıroğlu ise Cumhuriyet'in 100. yılında bu ödülü alabiliyor olmanın kendisi için çok daha anlamlı olduğunu belirterek, "Çünkü bu ödülün sadece başarı ödülü değil; bir duruşu, gençliğe bir yol gösterişi olduğunu biliyorum. Sizlerden aldığım ilham ve güçle, yeniden sizlerin karşısında çok büyük başarılarla çıkabilmek için sabırsızlanıyorum." ifadelerini kullandı.