Altı tahliye var, aralarında Yıldırım yok
Şike davasının 12'nci duruşması sona erdi. Sanıklar tahliye isterken, savcılık tahliyeye ret cevabının verilmesini talep etti. Davadan altı tahliye çıktı.
İSTANBUL - Şike davasının 16'sı tutuklu 93 sanığının yargılandığı davanın 12. duruşması sona erdi. Tutuklu yargılanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ek savunmasını verdi.
Şike davasının savcısı tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Mahkeme heyeti yaklaşık dört saatlik görüşme sonrasında kararını açıkladı.
Mahkeme Abdullah Eker, Abdullah Karakuz, Abdullah Başer, Emre Koçak, Semih Kımıl ve Hakan Karaahmet'in tahliyesine karar verdi.
Aziz Yıldırım dahil olmak üzere diğer tutuklu sanıklara tahliye çıkmadı.
Mahkeme heyeti, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah Avcı ve eski TFF Başkanı Mahmut Özgener'in de aralarında bulunduğu 21 kişinin, bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenilmesine karar verdi.
Savcının 'devam' talebi
Gün içinde görülen davada, Başkan Ekinci, Savcı Ufuk Ermertcan'a görüşünü açıklaması için söz verdi. Savcı Ermertcan, tutuklu 16 sanığın üstüne atılı suçlamanın vasıf ve mahiyeti, sanıklar için istenen ceza miktarı ve henüz dinlenmemiş tanıkların bulunmasını gerekçe göstererek tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesini istedi. Savcı ayrıca davaya müdahillik talebinde bulunanların taleplerinin suçtan doğrudan zarar gördükleri gerekçesiyle kabulüne karar verilmesini talep etti. Başkan Ekinci, duruşmaya talepleri değerlendirmek üzere ara verdiğini açıklayarak "3-4 saat sonra görüşürüz" dedi.
Tahliye taleplerini alan Mehmet Ekinci, duruşmaya ara verdi. Ekinci, kararın 3-4 saat sonra açıklanacağını belirtti.
"Görüntüleri izleyeceğiz"
Mahkeme Başkanı davada Türkiye Futbol Federasyonu, Erman Toroğlu, Bucaspor, Altayspor ve Trabzon taraftarı bir savcının müdahillik talebinde bulunduğunu hatırlattı. Başkan Ekinci, duruşmaya bir ay süreyle ara vereceklerini ve bu arada dava dosyasına gelen şike iddialarını içeren maç görüntülerini izleyeceklerini, usule ilişkin eksiklikleri gidereceklerini söyledi. Başkan Ekinci ayrıca bizzat dinlemek istedikleri tanıkları da duruşmaya çağıracaklarını söyledi.
Yıldırım'ın sözlü savunması Pazartesi günü
Şike soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sözlü savunmasını Pazartesi günü verecek.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın sözlü savunmasını vereceği tarih belirlendi. Sözlü talebi kurul tarafından kabul edilen Yıldırım, 2 Nisan Pazartesi günü savunmasını sözlü olarak verecek.
Başkan Yıldırım'ın tahliye talebi kabul edilirse sözlü ifadesini federasyonda, tahliye talebi kabul edilmezse de Metris Cezaevi'nde verecek.
Yıldırım’ın ek savunması
Aziz Yıldırım da ek savunmasına, mahkeme heyetine hitaben, "Bu hafta içerisinde Avrupa şampiyonlar şampiyonu kızlarımızın buraya gelmesine izin verdiğiniz için teşekkür ederim" diyerek başladı.
Bunun üzerine Başkan Ekinci, "Hediye ettikleri topu adliyenin içerisinde muhafaza edeceğiz. Adliye personelimizin zaman zaman kazandığı kupalar var. Onlarla birlikte muhafaza edilecek, bilginiz olsun" dedi.
Yıldırım, aylardır süren tutukluluk sürecinin iyi diyalog içerisinde geçtiğini belirterek, Mahkeme Heyeti Başkanı Ekinci’ye teşekkür etti.
"Bu bir şike davası olsaydı burada farklı konuşmalar yapıyor olurduk ama dediğim gibi şike davası değil" diyen Yıldırım, savunmasında eksik kalan bazı maçları anlatacağını söyledi.
İddianamede, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla ilgili 2 yoldan şike olduğunun öne sürüldüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu maçta genel hadise Mehmet Şen ile Doğan Ercan’ın üzerinden yapılan bir şike operasyonundan bahsediliyor. Şike operasyonu, İlhan’a söylediğim söylemlerle bu hadisenin başladığı belirtiliyor. Mehmet Şen beni arıyor. Görmek istediğini söylüyor. O gelmeden ben İlhan Bey ile konuşuyorum. ’Mehmet geldi konuşmak istiyor’ diyorum. Maç ertesi günü, bu konuşmalarda gece oluyor. Daha şike operasyonu yapmamışız. İlhan Bey’in ilk defa haberi oluyor. İlhan Bey ve Mehmet Bey de geldi. Aykut Hoca ile hep beraber oturduk ve konuştuk.
Bir diğer iddia ise Mehmet Şen’e benim Serdar Kulbilge üzerinden irtibata geçtiğimdir. Bu iddiayla ilgili Mehmet Şen, İlhan’a bir mesaj yolluyor. Mesajda, ’Serdar ile konuştum, hiç kimseyle konuşmamış iş halloldu’ diyor. Serdar Kulbilge’ye gitmiş olsaydık bu mesajın olmaması gerekiyor."
Davanın sanıklarından Doğan Ercan hadisesinde ise Serdar Kulbilge ile hiçbir irtibatlarının olmadığını, çünkü alacaklardan vazgeçildiğini belirten Yıldırım, "Şike olsa alacağından insan vazgeçer mi? 5 bin 10 binle işler yapılmaz. En düşük para kazanan futbolcu 1 milyon lira kazanıyor. Karalanmak için maalesef bu hale geldik" diye konuştu.
Yıldırım, hiçbir transferi maçtan önce yapmadıklarını, futbolcular Emenike ve Sezer’in sezon sonunda transfer edildiğini belirterek, "Mehmet Topuz transferi için kulübüyle konuştuk. Topuz beni aradı ’Neden beni arıyorsun ayıp’ dedim. Hiçbir şekilde kulübüyle anlaşmadan bir konuşma yapmadık. Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz" dedi.
"Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a yöneliktir"
Gençlerbirliği’nden Orhan Şam’ı 3,5 milyon avroya aldıklarını belirten Aziz Yıldırım, "Şike yaptığınız bir oyuncuyu alır mısınız? Doğan Ercan tapelerde kimseyle konuşmuyor. İlhan Bey’e telefonda yalan söylüyor ve kulübe gitmiyor. Ercan, Ali Kıratlı ile konuşuyor. Kıratlı’ya ’Ben parayla mı yaptım?’ diye sitem ediyor. Ercan’ın derdi oyuncu satmak, transfer yapmak, menajerlik ücretini almak" diye konuştu.
İddianamede yer alan "Tarla" ifadesini açıklayan Yıldırım, bu ifadenin bir şifreli konuşma olmadığını, her hafta Eyüp Sultan’a gidip kurban kestiklerini ve burada maç için dua ettiklerini söyledi. Yıldırım, buradaki ettikleri dua için "Tarla" ifadesini dilek anlamında kullandıklarını iddia etti.
Yıldırım, "Bizi buraya getirenler şike diye getirdiler, ortada şike yok. Bizim size bir sitemimiz yok. Sitemimiz bizi buraya getiren organizeyedir, savcılığadır" ifadelerini kullandı.
İddianamede Orduspor’un suçlandığını, ancak savcılığın somut delil elde edilemediğinden dava açmadığını söyleyen Aziz Yıldırım, "İddianamenin sırf bir başlığı olsun diye içinde bulunduğumuz durum açıktır. Her tapemi cevaplandırırım. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a yöneliktir" dedi.
"Bu iddianame çöp sepetine gidecek..."
"Futbolda şike" davasının tutuklu sanığı Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Bu iddianame, çöp tenekesine gidecek bir evraktan başka bir şey değildir" dedi.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada barkovizyon eşliğinde yaptığı ek savunmasını sürdüren Yıldırım, davanın tutuklu sanıklarından Ali Kıratlı’nın kendi adamı olmadığını savunarak, mahkemede samimi olduklarını söyledi.
Bu sırada, Yıldırım’a soru sormak için söz alan Ali Kıratlı’nın avukatı Ramazan Dinç’ın, "Bir tapede Ali Kıratlı, Aziz Yıldırım’ı kendi evine çağırdığını söylüyor. Ali Kıratlı, sizin evinize hiç geldi mi?" diye sorması üzerine Yıldırım, "Hiçbir dönemde evime gelmedi" karşılığını ver Yıldırım, iddianamede İlhan Ekşioğlu’na talimat verdiğinin söylendiğini, ancak buna ilişkin bir tane bile tape bulunmadığını öne sürdü.
İddianamede yer alan bazı tapelerde Eskişehirspor’a Trabzonspor’un bir teşvik yaptığını açıkça gördüklerini savunan Yıldırım, "Trabzonspor’dan Eskişehirspor’a bir milyon artı araba teklif edilmiş. Kim yapmış ben biliyorum ama söylemeyeceğim. Benim görevim değil ama savcılık iyi araştırma yapmamış. Amaç bizleri karalamak. Bu Eskişehir’e giden şahıs kim onu da biliyorum" dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci’nin "Kasıtlı yapıldığını düşünüyorsunuz. Kim olduğunu siz söyleyin?" demesi üzerine Yıldırım, "Ben söylemeyeceğim. Suç duyurusunda bulunduk zaten" diye konuştu.
Duruşmadan çıkanların takip edildiği iddiası
İddianamenin Çağlayan’daki adliyede yazıldığını, sonra da organize şubeye gönderildiğini öne süren Yıldırım, "Organize şubeden bizi dinlemek için duruşmaya da giriyorlar. Duruşmadan dışarıya çıkan insanları da takip ediyorlar" iddiasında bulundu.
Başkan Ekinci’nin "Burada basın var, tutanaklar var. Organizenin buraya gelmesine gerek yok" demesi üzerine Aziz Yıldırım, şu anda bile baskı altında olduklarını ve kendilerini dinlediklerini ileri sürdü.
"Bir daha Trabzon'a gitmem"
Yıldırım’ın savunmasına devam ettiği sırada sanık Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener’in avukatı Fatih Selami Mahmutoğlu söz alarak, "Geçen duruşmada sorgu tekniği açısından hukuka aykırılık olduğunu düşünüyorum.
Trabzonspor ile ilgili yapılan açıklamalara dikkat edecek olursak Trabzonspor ile ilgili iddianamede 2 vaka var. Bunlar 2 maç üzerinden teşvik primidir" dedi.
Yargılanan bütün sanıkların savunma haklarına saygı gösterdiklerini söyleyen Mahmutoğlu, Heyet Başkanı Ekinci’ye hitaben "Burada Aziz Yıldırım’ın Trabzonspor ile ilgili isnatları varsa suç ihbarı şeklinde yapabilir. Sorgulamada siz sorarsınız, Aziz Yıldırım cevap verir. Trabzonspor ile ya da başka bir kulüple ilgili şüphe varsa kayıt alınır. İnşallah bu akşam Aziz Yıldırım ve arkadaşları tahliye olur da Trabzon’a maç izlemeye gider" diye konuştu.
Bunun üzerine Aziz Yıldırım, "Bir daha hayatımda asla Trabzon’a gitmem. Kimse gidip gitmeyeceğime de karışmasın artık" diyerek Mahmutoğlu’na tepki gösterdi.
Mahmutoğlu ise sorgulama tekniği açısından sadece bir temennide bulunduğunu ifade ederek, "Hukuki anlamda talebim Aziz Bey savunmalarını yaparken, kendilerine yöneltilen suçlamalar üzerinden yapmalıdır" diye konuştu.
Sadri Şener'in avukatanın bu çıkışı üzerine Aziz Yıldırım'dan çok çarpıcı bir yanıt geldi: "Bakın avukat bey, bizim ididamız şu: Biz burada şikeyle yargılanmıyoruz. Biz hiçbir zaman siyasetin içinde olmadık. Tapeler burada, birileri başbakanı tehdit etti ama onlar değil biz yargılanıyoruz."
"Esasında iddianame Trabzonspor üzerine kurulmalıydı, yanında biz olmalıydık" diyerek çarpıcı bir savunma veren Yıldırım ancak bunun tam tersi bir durum yaşandığını ifade etti.
"Başbakanı tehdit ettiler"
Aziz Yıldırım, avukatların bazı şeylerin iddianameye girmediğini göreceğini söyleyerek, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Biz siyasetin içinde olmadık. Başbakanı tehdit ettiler. Bununla ilgili tapeler burada. Savcı, adalete güvenmemiz için iddianame hazırlasaydı bir şey diyemezdim. Trabzonspor üzerine iddianameyi kurması gerekiyordu. Trabzonspor, ’Kupayı istiyoruz’ dedi. Bursa’dan bir Bakan çıktı dedi ki ’Ligde şaibe var’. Bursaspor şampiyon oldu, sustu. Biz siyasetin içinde yokuz. Tapelerde Sadri Şener ile Mahmut Özgener konuşuyor. ’Başbakanın toplantısına gitmeyelim’ diyorlar. Bir tane Fenerbahçe’nin siyasete yönelik sözü var mı? Yok, ama Aziz Yıldırım yargılanıyor. Böyle bir şey var mı ya?"
Teşviki önlemek için çalıştıklarını, ancak 10 aydır tutuklu olduklarını belirten Yıldırım, "Herkes bize vuruyor. Ben kimin ne olduğunu biliyorum ama susuyoruz. Açıklarsak kimlere neler olacak ama açıklamıyorum. Hepimiz yargılanalım, sporu yargılayalım" diye konuştu.
"Bu iddianame, çöp tenekesine gidecek bir evraktan başka bir şey değil" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu dava çok önemli. Ben şike veya teşvik yaptıysam Bucaspor maçı niye iddianamede yok? Maalesef bizi hapiste tutmak ve Fenerbahçe’yi ele geçirmek için hazırlanan bir iddianamedir. İddianame böyle hazırlanmaz. Samimi arkadaşların telefonları dinlenildiği için anlamlar başka yöne çekiliyor. Eskişehirspor ile ilgili hiçbir şey yapmadık. O gün Fenerbahçe de Eskişehirspor da sezonun en iyi maçını oynamıştır. ’Maçların içinde bir şey yok’ diyoruz. Bunu gözlemci, hakem raporları söylüyor. Sahanın dışında bir şey varsa sahanın içinde de vardır. Bir Bakanın Sadri Şener ile konuşması var. Telefonda diyor ki ’Telefonda konuşmayalım.’ Bir Bakan bile konuşamıyorsa ne olacak?"
"Büyük Fenerbahçe ile başkanın ayrılığına son verilsin"
"Böyle şike davası olmaz. Net delilleri ortaya koymaları lazımdı. 10 ay yattık. Neler olacağını da bilmiyoruz" diyen Aziz Yıldırım, davanın sanıklarından Olgun Peker ile kendisini bağlamaya çalıştıklarını, ancak aralarında bir tane bile telefon tapesinin bulunmadığını söyledi.
Davada kendilerinin haricinde herkesin tahliye olduğunu anlatan Yıldırım, "Şikeyi de anladığım kadarıyla tek başımıza yaptık. İddianameye konu tüm maçları ayrıntılarıyla açıkladığımı düşünüyorum. Bu maçlarda şike ve teşvik eylemlerine ilişkin bir kanat hükmüne ulaşılmadıysa, büyük Fenerbahçe ile başkanın ayrılığına son verilsin" dedi.
Mahkemenin, tutukluluk halinin devamına karar verecekse bunu gerekçelendirmesini talep eden Yıldırım, "Fenerbahçe aleyhinde yürütülen bu kadar propagandaya rağmen sizden tahliye kararı bekliyoruz. Sizin bu ortama rağmen bu karara imza atabilecek cesaret ve karaktere sahip olduğunuza inanıyoruz. Tüm acıların bir gün yalanlar gibi son bulacağını ifade etmek istiyorum" diyerek ek savunmasını tamamladı.
İlginç 'gözlüğüm yoktu' ifadesi
Duruşmada ilk olarak Giresunspor eski yöneticilerinden Turgay Demircan tanık olarak dinlendi.
Demircan, 2011 yılının Ağustos ayında emniyete çağrıldığını ve iki gizli tanığın kendisiyle ilgili iş yerinin yağmalandığı, parasının gasp edildiği yönünde ifadeleri olduğnunn söylendiğini ifade etti. Giresunspor yönetimine kendi isteğiyle girdiğini ve tehdit edilmediğini parasının ise gasp edilemdiği belirten Demircan, "Yönetime taahhüt ettiğimi parayı verdim. Emniyetteki ifademi yakın gözlüğüm olmadığı için okuyamadım. İmzatılıp gönderildim" diye konuştu.
Peker'in kitabı
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci tutuklu sanık Olgun Peker'in ek savunması almak üzere sanık kürsüsüne çağırdı.
Peker, "Giresun'dan buraya gelen insanlar eğer benim yüzümden burdalarsa Allah şahidim ki hiç biriyle ilgilim yok. Ama kendi suçları varsa ondan yargılansınlar" dedi.
İfadesini cezaevinde yazdığı kitabının önsözünü okuyarak bitiren Peker, "Bu aşamada tahliyemi istemiyorum. Ben de olsam bu safhada tahliye yönünde karar vermezdim" diye konuştu.