Ziraat Bankası üç kıtada fırsat atağına kalktı

Ziraat Bankası, global şube ağını farklı coğrafyalarda da büyütmek için adım adım çalışıyor. Türk girişimcilerin yoğun olduğu, Türkiye’nin kültürel ve tarihi bağlarının olduğu ülkelere Ziraat imzasını atacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ece_ceyhun-002.jpg

İSTANBUL - Türkiye’nin global şube ağı en büyük bankalarından biri olan, 16 ülkede 83 noktada hizmet veren Ziraat Bankası yeni ülkelere gitmek için çalışıyor. Yönetim Kurulu’ndan Kosova’da şube, Karadağ’da banka kurmak için izni alan Ziraat Bankası, her iki ülkede de son onayı bekliyor. Ziraat Bankası Uluslararası Bankacılık ve Ortaklıklar’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Osman Arslan, bankanın 3 kıtada 7 ülkede yatırım için fırsatlara baktığını açıkladı. 

Ziraat Bankası sadece Türkiye’nin 81 ili, 1.643 şubesi, 5.573 ATM’si ile hizmet veren bir banka değil aynı zamanda küresel bankacılık liginde global oyuncu olmak için hamle üstüne hamle yapmaya da çalışıyor. 

Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Osman Arslan, banka olarak Asya’da Çin ve Singapur’u, Körfez’de Dubai’yi öncelikli pazar olarak araştırdıklarını kaydederek, Türkiye’nin dış ticaretinde artış görülen başta Brezilya ve Meksika olmak üzere Latin Amerika’da fiziki bir varlık yerine etkin muhabir bankacılığı temelinde müşterilerine hizmet vermeye çalıştıklarını aktardı. Kuzey Afrika’da ise Libya ve Cezayir’de öncelikle etkin muhabir bankacılık ardından diğer seçenekleri masaya yatırabileceklerinin sinyalini veren Arslan, stratejilerinin temelinde Türk girişimcisinin yoğun olduğu ülkelerde bulunma anlayışı olduğunu belirtti. 

Balkanlar her zaman gözde 

“Uluslararası şubelerimiz ya da banka statüsünde olan ortaklıklarımız açısından değişik ülkelerde büyüme stratejimiz var” diyen Osman Arslan, şu bilgileri verdi: “Türk yatırımcısının, Türk girişimcisinin bulunduğu yerlerde Türkiye ile yapılan dış ticaret hacmini de dikkate alarak belli bir potansiyel gördüğümüz zaman şube veya banka statüsünde bir girişimde bulunuyoruz. Söz konusu ülkeyle kültürel ve tarihi bağlarımız varsa bu da bizim dikkate aldığımız bir kriter oluyor.” Bu yönüyle bakıldığı zaman Balkan coğrafyasının Ziraat Bankası’nın etkin olmak istediği bir bölge olduğunu da anlatan Arslan, “Şu anda Bosna Hersek’te bir bankamız var. Yunanistan ve Bulgaristan’da şubelerimizle faaliyet gösteriyoruz. Kosova ve Karadağ’da bankacılık operasyonlarına başlama yönünde yönetim kurulumuz karar aldı. Kosova’da şube, Karadağ’da banka statüsünde faaliyet göstereceğiz” açıklamasını yaptı. 

Çin’de başvuru yapıldı bile 

Önümüzdeki dönem planlarını da anlatan Arslan, “Orta Asya’da Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’da iştirak bankalarımız var, yine bu coğrafyada gelişen bölgelerde ilgimiz devam ediyor. Ayrıca Azerbaycan’da iştirak ettiğimiz bir banka var. Çin’de bir temsilcilik kurulması için Çin’in ilgili makamlarına başvuruda bulunduk. Onun sonucunu bekliyoruz” dedi ve ekledi: “Körfez sermayesine ulaşılabilmesi ve artış trendinde olan ülkemiz dış ticaretinden ve faaliyet gösteren Türk firmalarının bankacılık işlemlerinden daha fazla pay alınabilmesi için bu bölgede olmanın önemine inanıyoruz. Körfez Bölgesi’nde de Dubai ilgi alanımızda. Bir de Singapur’u perspektifimize aldık." 
Latin Amerika ve Kuzey Afrika’yı önemsediklerini de belirten Arslan, “Latin Amerika’da Meksika, Brezilya gibi ekonomileri takip ediyoruz. Latin Amerika gündemimizde birinci öncelik değil ama Kuzey Afrika çok önemli. Özellikle de Libya ve Cezayir başta olmak üzere bölgede etkin bir muhabir bankacılık hizmeti vermeyi hedefliyoruz” yorumunu yaptı. 

Pasifte strateji kaynak çeşitliliği 

Bankanın sendikasyon ve eurobond ihraçlarının 2011’de dizayn edilen ve 2012’de başlayan dönüşüm programının bir parçası olduğunu da ifade eden Arslan, bilançonun finansal dönüşümünü yaparken aktif tarafta menkul kıymetlerin payını azaltıp kredileri artırmak ve müşteri odaklı bankacılık stratejisini uygulamak amacıyla özellikle şube ve genel müdürlük yapısında gerekli değişiklikleri hayata geçirdiklerini belirtti. Arslan, bilançonun pasif tarafında da Türkiye’nin en büyük TL mevduatına sahip bankası olarak kaynak çeşitliliğini artırmak için çalıştıklarını da söyledi. 
Yatırımcı tabanı oluşturacak 

Mayıs sonu haziran başı gibi piyasa koşulları uygun olursa eurobond ihracı ile uluslararası sermaye piyasalarına da girmek istediklerini ifade eden Arslan, “Güçlü bilançomuz ve ortaklık yapımızla bu piyasalarda yüksek bir rekabet avantajımız olduğunu düşünüyorum. Bu alanda yatırımcı tabanı oluşturma yönünde bir politikamız var. Nihai hedefimiz uluslararası piyasalarda Türk bankalarının kullandığı tüm ürünlerde var olmak istiyoruz" bilgisini verdi.

Ringgit ile ihraç yapar mısınız teklifi geldi 

Geçtiğimiz günlerde tarihinin ikinci sendikasyon kredisini daha düşük faiz ve daha yüksek miktarla sağladıklarını da hatırlatan Osman Arslan, piyasa şartları uygun olursa mayıs sonu veya haziran başında eurobond ihracı yapmak istediklerini de söyledi. Bir seküritizasyon borçlanmasını şimdilik düşünmediklerini de kaydeden Arslan, yurtdışı borçlanmalarını şimdilik dolar ve euro olmak üzere sadece 2 farklı kur üzerine oturttuklarını da anlatarak “Bize değişik bankalar farklı para birimi ile borçlanma imkanı oluşturmak içinde geliyorlar. Fakat şu anda politikamızı dolar ve euro borçlanma üzerine kurduk. Henüz çok farklı para cinslerine ait kur riskini almak istemiyoruz. Malezya’nın para birimi Ringgit ile borçlanma imkanı sağlamak için bize teklif geldi. Ama henüz bu tarz borçlanmalara gerek olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Seküritizasyonlar daha sonra gelecek 

Ziraat Bankası’nın kredi portföyü açısından bakıldığında varlığa ya da havale akımlarına dayalı bir menkul kıymet ihracı yapması ya da seküritizasyon (menkul kıymetleştirme) borçlanması açısından da imkanı kuvvetli. Arslan, “Bankanın gerek konut kredisi alacakları, kredi kartları veya birtakım havale akımlarına dayalı borçlanmalar yapma imkanı önümüzdeki dönemde olacak. Sırası geldikçe her birini devreye alacağız. Bunların hepsini kaynak çeşitlendirme politikamızın bir izdüşümü olarak görmek lazım. Aynı zamanda biz postfinansman işlemleri yapıyoruz. İhtiyacımız olduğu sürece değişik borçlanma ürünlerini devreye sokacak imkanlarımız var. Şu an likidite sıkıntımız yok, kaynağımız yetiyor. Fakat banka büyüdükçe özellikle proje finansmanlarına, büyük altyapı yatırımlarına girdikçe bunları fonlayacak daha uzun vadeli kaynaklara ihtiyacımız olacak”

Bu konularda ilginizi çekebilir