Yolsuzluktan en fazla etkilenen KOBİ’ler
Dilek Çilingir Köstem, dünya çapında KOBİ’lerin yolsuzluktan etkilenenler arasında üst sıralarda yer aldığını; çünkü bu tip şirketlerin kendilerini korumak için gerekli donanım ve kaynaklara sahip olmadıklarını söylüyor.
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
EY, uluslararası danışmanlık, vergi ve denetim sektöründe hizmet veren lider kuruluşlardan birisi. EY Türkiye Ortağı ve Denetim Hizmetleri Bölüm Başkanı Dilek Çilingir Köstem, 2006'da ABD’de en yetenekli 24 kadın kıdemli müdür arasında yer aldı.
Dilek Çlingir Köstem bu başarıyı, “Bence başarılı olmak için yaptığınız işi sevmek, meraklı olmak yani her gün yeni şeyler öğrenmekten hoşlanmak, çalışkan olmak, karşınıza çıkan zorluklarla yılmadan mücadele edebilmek ve yüksek performanslı bir takımla çalışmak önemli. Ve tabi bir de doğru zamanda doğru yerde olmak. Bende tüm bu faktörler bir araya geldi ve başarılı olmamı sağladı” şeklinde özetliyor.
Köstem, “Artık kadının iş ortamına yarattığı katma değer keşfedildi ve dolayısıyla kadınlara verilen şanslar arttı” diyor ve ekliyor: “Bizler için zor olan, özellikle çocuk sahibi olduktan sonra iş ve özel hayat dengesini oturtabilmek. Bu denge hiçbir zaman mükemmel olmuyor; herkesin kendisi için çalışan modeli ve dengeyi bulması gerekiyor. Kadınlar iş hayatında eskisine göre daha iyi durumdalar; daha çok destek alıyorlar ve bu da üst pozisyonlarda daha fazla kadın olmasını sağlıyor. Ancak en üst pozisyonlarda olan kadın sayısı halen çok az. Bunun da zamanla artacağını düşünüyorum.”
Dilek Çilingir Köstem ile yolsuzluklar, şirketlerin istismara uğrama durumları ve bu konuda alınması gereken önlemler hakkında konuştuk.
Köstem, dünya çapında KOBİ’lerin yolsuzluktan etkilenenler arasında üst sıralarda yer aldığını; çünkü bu tip şirketlerin kendilerini korumak için gerekli donanım ve kaynaklara sahip olmadıklarını söylüyor. “KOBİ’lerin birçok ülkede ekonomisinin yüzde 70’sini oluşturduğu düşünüldüğünde bu konuya eğilmenin bir ülkedeki yolsuzluğa yaklaşımı değiştirebileceği kanaatindeyiz” diyen Köstem’in dikkat çektiği konular şöyle:
Krizler yolsuzlukları tetikler
“Bir kısım uzman, ‘krizler yolsuzlukları tetikler’ diyor. Bu görüşe katılmakla beraber, biz konuyu şirketlerin odak noktasını da etkilediğini düşünüyoruz. Şirketler ciro ve pazar paylarını artırmaya odaklanırken, kriz dönemlerinde ise daha çok maliyetleri düşürmeye odaklanırlar ve bu nedenle ekonomik krizin şirketlerde yaratmış olduğu ortam dolaylı olarak usulsüz işlemlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor.”
Ağır yaptırımları olan düzenlemeler gerekli
“Türkiye’de de diğer ABD veya İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde uygulanan rüşvet ve yolsuzluğu önleyici, yaptırımları ağır olan kanun ve düzenlemelerin uygulamaya girmesinin faydalı ve etkili caydırıcı önlemler olacağını düşünüyorum. Buna ek olarak şirketlerin etik/şikayet hatlarını aktif olarak kullanması bilinen yöntemler arasında olumlu etkisi bakımından, ön plana çıkıyor. Ayrıca yönetimin yolsuzluğa karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyması, şirketlerin etik kodları yoksa oluşturmaları; ve bu konuda çalışanlarının algılarını artırmak amacıyla eğitimler düzenlemeleri ve özel bakış açılı iç denetimler bu önlemler arasında sayılabilir.”
Yolsuzluk nedeni çok fazla
“Yolsuzluk ve rüşvet vakalarının farklı perspektifl erden birçok farklı nedenini sıralayabiliriz. Ancak başlıca nedenlere bakacak olursak:
● Yönetimin konuya yaklaşımının net ve açık olmayışı; bazı durumlarda ise usulsüz olayların şirket yönetimi tarafından göz ardı edilmesi.
● Usulsüzlüğü önleyecek veya tespit edecek iç kontrol mekanizmalarının mevcut olmayışı.
● Bir usulsüzlük anında çalışanların konuyu üst yönetime taşıyacak araçların (etik hat gibi) eksikliği
● Üst yöneticilerin usulsüzlük konuları ile ilgili tavırları, düzgün işleyen bir iç kontrol ortamı, çalışanlar arasında usulsüzlük ile alakalı farkındalık oluşturmak veya hali hazırda mevcut olan farkındalık düzeyine en üst seviyeye getirmek için düzenlenecek çeşitli eğitimler, yönetici kadrosu ve çalışanlar arasında sağlıklı bir iletişim ilişkisinin kurulması yolsuzluğu engellemek için şirketler tarafından benimsenebilecek başlıca tedbirler olarak sayılabilir.
EY'de kadın-erkek oranı yüzde 50 - yüzde 50
“Şirketimizde bugün itibariyle çalışmakta olan 1.094 kişinin, 545’ini kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Dolayısıyla, şirketimizdeki kadın-erkek oranı yüzde 50-yüzde 50. Kadın ortaklarımız ise toplam ortak sayımızın yüzde 40’ını oluşturuyor. Kadın ve erkek çalışanların oranlarının eşit veya eşite yakın olarak kalmasını sağlamak için işe alımlarda kadın-erkek oranının uyumlu olmasına şirket olarak azami dikkat gösteriyoruz. Şirketimizde çalışan kadın ortak ve müdür sayılarının yüksek olması, yeni işe başlayacak olan veya şirketimizi tercih edecek kadınlar için motive edici bir etki yaratıyor. Kadınların, önlerinde hiçbir engel olmadan yükselebilmeleri, iş-özel hayat dengesini sağlayabilecekleri bir çalışma ortamına sahip olabileceklerine inanmaları da şirketimizdeki kadın çalışan sayımızın ülke ortalamasının çok üzerinde olmasını sağlıyor.”
Suistimalcilerin yüzde 83'ü erkek
Yapılan çalışamalar, şirketleri suistimal edenlerde şu ortak bir profi li ortaya koyuyor: XSüistimalcileri n yüzde 41’i 36-45 yaş aralığında, yüzde 35’i ise 46-55 yaş aralığında bulunuyor X Süistimalcilerin yüzde 33’ünü 10 senenin üzerinde şirket çalışanları oluşturuyor X Süistimalcilerin yüzde 66’sı başkalarının yardımı ile usulsüz eylemi gerçekleştiriyor. X Süistimalcilerin yüzde 35’ini kıdemli yöneticiler oluşturuyor XSüistimalcilerin yüzde 83’ünü erkekler oluşturuyor.