Yeşil'in iflasının arkasında kredi ve uzun vadeler var
TASD Başkanı Çetin, İhsan Yeşil'in şirketlerini zora sokan ilk nedeni büyük miktarlı kredi olarak gösterdi. Vadelerin de çok uzadığını dile getiren Çetin, ABD'de 17 gün olan sürenin Türkiye'de 14-15 aya kadar çıktığını anlattı
YENER KARADENİZ / İSTANBUL
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, Yeşil Kundura'nın ikinci kuşak temsilcilerinden İhsan Yeşil'in geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan iflasının ardındaki en büyük sebebi çok fazla kredi kullanmak olarak açıkladı. Çetin ikinci büyük etkenin ise 15 aya kadar uzanan vadeler olduğunu söyledi.
TASD Başkanı Hüseyin Çetin, İhsan Yeşil'in şirketlerini bu sürece getiren sebepleri değerlendirdi. Çetin, Yeşil'i zora sokan ilk nedeni büyük miktarlı kredi olarak gösterdi. Vadelerin de ciddi şekilde uzadığını dile getiren Çetin, ABD'de 17 gün olan sürenin Türkiye'de 14-15 aya kadar çıktığını anlattı. Sektördeki bir yılı aşan vadeleri de iflasın ardındaki diğer büyük etken olarak sayan Çetin, "Vadelerin uzun olması, finansman sıkıntısı ve perakendecilerin nihai tüketiciden nakit almasına rağmen üreticiden 15 ay vadeler ile mal alması... Bunlar önümüzdeki dönem iflaslara yol açabilir" dedi.
Şirketlerin aldıkları krediler ile AVM'lerdeki mağazalarını finanse ettiğini ve bu finansmanı bir yandan da vade aralıklarını açarak üreticiden tahsil ettiğini savunan Çetin, "Yeşil Kundura da böyle bir sıkıntıya düştü. Bu tür sıkıntılar sektörde derin yaralar açıyor ve bunları toparlamak kolay değil. Bu yaraları iyileştirmek, finanse etmek gerekiyor” diye konuştu.
İhsan Yeşil’in başında bulunduğu Promar Ayakkabı Sanayi ve Ticaret AŞ ile Dema Deri Mamulleri ve Ayakkabı Sanayii AŞ için bir süre önce mahkemeye başvuru yapılmış ancak 6 Ağustos'ta her iki şirket için de iflas kararı verilmişti.
Ek vergiyle birlikte yeni tesisler kuruldu
Diğer yandan sektörde yerli üretimi desteklemek için getirilen ek vergileri de değerlendiren Çetin, düzenlemenin ardından yeni tesislerin kurulmaya başlandığını kaydetti. Çetin, “Şu anda Adidas, Nike gibi markaların tabanlarının yapıldığı ve Türkiye'de üretilemez denen faylon taban fabrikası kuruldu. Bununla ilgili 2-3 yeni fabrika kuruldu ve kurulmak üzere olan da 2-3 fabrika var. Türkiye'de poliüretan fabrikaları atıl hale gelmişti, satışa girmişti kapasitelerini dolduramıyordu. Tam tersi şimdi poliüretan makineleri alınıyor ve tesisler kuruldu. İstihdam arttı” dedi. Öte yandan Türkiye'de cari açığın kapanmasına da faydalı olduklarına işaret eden Çetin, eğer civar ülkelerdeki sıkıntılar yaşanmasaydı ihracat patlaması yaşanacağını savundu. Çetin'in verdiği bilgilere göre yılın ilk 7 ayında toplam ihracat yüzde 13 azalırken aynı dönemde ayakkabı ihracatı yüzde 7.7 geriledi. Yılın tamamında 2014 rakamlarının yakalanacağını dile getiren Çetin, “Hükümet kurulmuş olsaydı yüzde 10 civarında artış bekliyorduk. Seçim sonrası dönemin vasat geçmesi durgunluğa yol açtı. Yatırımlar beklemeye alındı bu dönemde” dedi.
Ayakkabıcılar ABD pazarını bekliyor
ABD'li bir danışman ile anlaştıklarını anlatan Hüseyin Çetin, geçtiğimiz günlerde 40 firmayı inceleyen küresel ayakkabı danışmanı Peter Mangione'un 7-10 Ekim'de de 450 firmanın röntgenini çekeceğini söyledi. Çetin, bu sayede Türk şirketlerin ABD'li firmalar ile eşleştirileceğini ve ABD pazarına ayakkabı ihracatına başlanacağını anlattı. Çetin, “ABD'den bir iki firma buradan alım yaparsa ciddi destek olur bu çok ciddi moral olur. Zira son dönemde kurda önemli bir artış oldu. Ayakkabı sektörünün hammaddesi dolara endeksli. Deri dünya borsasında dolar bazında işlem görüyor. Ham deride yüzde 40 dışarı bağımlıyız. İkinci hammademiz olan taban da petrole bağlı olarak kurdan etkileniyor. Bu da firmaların finansman gücü olarak zayıfl amasına neden oluyor” diye konuştu.