Yerli kaydırak üreticisi Polin, yeni şirketle 'sörf' yapacak

Sabiha TOPRAK-Zeynep PARÇAM

Kocaeli Dilovası’nda bulunan Gebze 5’inci Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (GEBKİM), dünyanın en büyük su kaydırağı üretim tesisini kurarak, kapalı kalıp tekniği ile ürettiği ürünlerini bugün itibariyle 100 ülkeye ihraç eden Polin Waterparks, Polin Parks’ı kuruyor. Polin Parks ile akvaryum, sörf ve dalga havuzları da kuracak olan şirket, bir ABDli bir de Belçikalı şirketle işbirliği yapacak.

Konu ile ilgili DÜNYA’ya bilgi veren Polin Waterparks Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Şöhret Pakiş, su parklarının artık büyük eğlence merkezlerinin bir parçası haline geldiğini ifade ederek, sektörün değişime gittiğini vurguladı. Eğlence merkezi projelerinin içinde su parklar ile birlikte dryparks marinparks ve akvaryumların da bulunduğunu söyleyen Pakiş, “Polin olarak 2 bin 500 projeye imza attık ve hepsinden alnımızın akı ile çıktık. Bütün müşterilerimizin bize güveni sonsuz. Bizim işimiz su parkı ve bu yol ile dünyada stratejik işbirlikleri kurabiliriz. Zaten bizimle de çalışmak istiyorlar çünkü büyük bir iletişim ağımız var. Polin Waterpark’ta bir holding kurduk ve adım adım Polin Parks’ı hayata geçirmeye doğru gidiyoruz. Hedefimiz daha da büyümek “dedi.

Haziran’da Şangay’a ofis açacak

Akvaryum, sörf ve dalga havuzları kurulumu yaptıkları bilgisini veren Pakiş, “Polin olarak müşterilerimizin tek adımda eğlence parkı tedarikçisi olmak istiyoruz. Dalga havuzları kurulumunda Belçikalı firma ile sörf havuzu kurulumunda ise Amerikalı bir firma ile anlaştık. Kurduğumuz stratejik işbirlikleri ile onlar bizim markamızın altına girdiler. Teknolojiyi onlar veriyor biz ise satıyoruz ve kurulum yapıyoruz. Polin Waterpark’ı, Polin Parks’ın bir alt kümesi gibi düşünmek gerekiyor. Bu konuda tasarımcı ve tedarikçi olarak her alanda hizmet vermeye hazırız. Bu hem ihracat rakamlarına hem de sektörün büyüklüğüne hizmet edecek bir oluşum” diye konuştu.

Dünyanın en büyük su kaydırağı üretim tesisine sahip olan firmanın 35 bin metrekarelik bir alan üzerinde 319 kişi ile faaliyet gösterdiğini ifade eden Pakiş, ”Çin, Rusya, Fas, Makedonya ve Karadağ’da ofislerimiz var ve buradaki personel ile birlikte çalışan sayımız 500 kişiyi buluyor. Haziran ayında Singapur’da fuara katılacağız sonrasında ise Çin’nin Şangay kentinde bir ofis açacağız” dedi.

Şirketin 100 milyon dolarlık ciro elde ettiğini ifade eden Pakiş, her yıl yüzde 30 ile 40 arasında büyüdüklerini belirtti. Geçen yıl itibariyle ihracat yaptıkları ülke sayısının 100 olduğu bilgisini veren Pakiş, en çok ihracat yaptıkları ülkelerin Fransa, Çin, Bangladeş, Mısır, Malezya, Türkmenistan, İran Avusturya, Irak ve Rusya olduğunu söyledi.

Ar- Ge'de hedef ilk 100'e girmek

Geçen yıl yaptıkları belli başlı projeler hakkında bilgi veren Pakiş, “Antalya’da The Land Of Legends, İzmir Çeşme’de Oasis Aquapark, Malezya Johar Bahru’da Austin Heigthts, Royal Caribbean Lines için Harmony Of Seas Cruise Aquapark, Hindistan Surat’ta Amaazia Amusement Park Fransa Le Bernard’da O’Gliss Aquapark’ı yaptık” dedi. 2015 ve geçen yıl Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan 200 şirket arasında yer aldıklarını kaydeden Pakiş, hedefin ilk 100 ya da 50 şirket arasında yer almak olduğunu belirtti. Geçen yıl IAAPA tarafından yönetilen Euro Amusument Show’da verilen Avrupa’nın en iyileri ödül töreninden 3 ödülle ayrıldıklarını ifade eden Pakiş, “TİM ve Dünya Gazetesi işbirliği düzenlenen ihracatın gizli şampiyonları zirvesinde Turquality şampiyonu olduk” ifadelerini kullandı.

Çin, sektör oyuncularını zorluyor

Sektör ile ilgili değerlendirmede bulunan Polin Waterparks Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Şöhret Pakiş, bütün üretimlerini Türkiye’de yaptıklarını ifade etti. En büyük Amerikalı rakiplerinin bile üretimlerini Uzak Doğu’ya kaydırdığını belirten Pakiş, “Bir fiber glass kompozit üretici olarak adımızı dünyaya duyurduk. Amerikalı rakiplerimiz bizim kaliteli kaydırak ürettiğimizi fakat tasarım konusunda zayıf olduğumuz söylüyorlardı ama artık tasarım konusunda da gücümüzü ortaya koyduk. Şimdi Çin pazarına girmek istiyoruz ama hem bizi hem de başka üreticileri Çin’in CSEL denetim kuruluşu çok zorluyor.

Bu kuruluşa öncelikle dizaynı sunuyoruz ve projenin büyüklüğüne göre para ödememiz gerekiyor. Bu onaydan sonraki süreç çok uzun ve projenin gidişatını yavaşlatıyor. Sonra sırasıyla mühendislik, kurulum, test ve maliyetlendirme yapıyorlar son olarak CSEI’yi denetim için çağırıyoruz ancak yoğun olduklarını söyleyip gelmiyorlar. Ekibimiz Türkiye’ye döner dönmez ise denetime gelebileceklerini söylüyorlar. Onların stratejisi yerli üreticileri korumak ki Çinli üreticiler bu konuda zaten çok güçlüler” dedi.