'Yerli drone' ile yeni yılda paketler havada uçacak

Türk kargocular 2018'de ulaşımın zor, trafiğin yoğun olduğu yerlerde artık drone kullanacak. PTT yerli drone üretmek için de harekete geçti. MNG ve Aras Kargo da Ar-Ge merkezlerinde bu teknolojiyi gündeme aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AYSEL YÜCEL

Türk kargo sektöründe 2018’de yepyeni bir dönem başlıyor.

Başta PTT olmak üzere Aras ve diğer yerli firmalar drone ile taşımacılık yapmaya hazırlanıyor. Bazı firmalar yerli drone için düğmeye bastı. İstanbul’da trafik, Karadeniz’de dağ engeli tanımayacak olan dronların taşımacılık maliyetleri de güzerhanına göre yüzde 50’ye kadar düşürebileceği belirtiliyor. Droneların e-ticarete de doping etkisi yapması bekleniyor.

Drone pazarı dünyada hızlı büyüyor. 2016 yılında 8.5 milyar dolar büyüklüğe ulaşan sektör her yıl yaklaşık yüzde 7 büyüyor. Altyapı sektöründen tarıma, taşımacılıktan telekominikasyona birçok sektörde kullanılmaya başlanan drone pazarının 2021 yılında 12 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Drone kullanımında taşımacılık sektörü 3. sırada yer alıyor. Amazon, UPS, DHL gibi dünya devleri birkaç yıldır bazı güzergahlarda bu araçlarla taşıma yapıyor. 2013 yılında dünyayı drone taşımacılığı ile tanıştıran Amazon, 2015 yılında ise daha teknolojik olan Prime Air modeli ile teslimat sürelerini hızlandırmıştı.

Alman kargo devi DHL de, dört yılı aşkın bir süredir kırsal ve uzak bölgeler ile trafiğin yoğun olduğu yerlerde bir teslimat seçeneği olarak Parcelcopter adı verilen droneları geliştiriyor ve test ediyor. Parcelcopter’i gerek Bavyera Alpleri’nin yüksek irtifaları ve zorlu hava koşullarında, gerekse Kuzey Denizi’ndeki Alman adalarının ücra köşelerinde tamamen otomasyonu yapılmış teslimatlar için başarıyla kullanıyor. Henüz kısmen test aşamasında olan drone ile taşımacılığın önümüzdeki yıllarda daha hızlı büyümesi bekleniyor. Türkiye’de ise taşımacılıkta henüz drone kullanmıyor. Ancak yerli kargo şirketleri 2018’de bu konuda atağa geçmeye hazırlanıyor.

PTT mühendisleri çalışma yapıyor

Son yıllarda yaptığı büyük yatırımlarla bir lojistik şirketine dönüşen ve teknolojiye odaklanan Türk posta devi PTT, Türkiye’de drone kullanımında öncü olmak istiyor. PTT Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Bozgeyik, 2018 yılı içerisinde fiilen drone taşımacılığına başlayacaklarını söyledi.

Bozgeyik, kullanılacak droneların yerli olacağını belirterek, PTT bünyesindeki mühendislerin bu konuda çalışmalara başlayacağını açıkladı.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onay alarak sektörün il Ar-Ge merkezlerinden birini kuran MNG de önümüzdeki dönemde drone kullanımını gündeme aldı. Geçtiğimiz günlerde yeni yatırım planlarını ve büyüme hedeflerini açıklayan Aras Kargo Genel Müdürü Müdürü Hikmet Bulduk, özellikle ulaşımın zor olduğu bölgelerde kullanılmak üzere drone yatırımlarını da 2018 planları içerisine aldıklarını söyledi.

Trafik artık sorun olmayacak

Kargo şirketleri droneları özellikle Karadeniz gibi ulaşımın zor olduğu dağlık alanlarda ve trafiğin çok yoğun olduğu İstanbul gibi illerde kullanacak. Elbette herkes her istediği güzergahda drone kullanmayacak. Bakanlığın belirlediği ya da izni verilmiş rotalarda bu araçlarla taşıma yapılabilecek.

DÜNYA'ya konuşan PTT yetkilisi ilgili bakanlığın drone kullanımı konusunda regülasyon hazırlığında olduğu belirterek, “Drone kullanımı belli kurallara bağlı olacak. Bir güzergah kullanılmadan önce mutlaka ilgili kurumdan izin alınacak. Dronelar her yerde kullanılmayacak. PTT’nin Türkiye’de ulaşamadığı nokta yok. Ancak bazen ulaşım araçla imkansız olabiliyor. Bu durumda personelimiz hedefe yaya ulaşıyor. İşte bu durumlarda artık drone kullanacağız. Ayrıca İstanbul’da trafik nedeniyle iki saatte ulaştığımız bir noktaya 20 dakikada ulaşabileceğiz. Uygulama başlama tarihleri bölgeden bölgeye değişecek. Hız ve verimliliğin artması e-ticaret sektörüne de hız katacak” dedi.

Yeni iş fırsatlarını beraberinde getirecek

Drone teknolojisinin dünyada ve Türkiye'de yeni iş fırsatları yaratması bekleniyor. Bu alanda yerli üretim yapılmasının özellikle yan sanayi firmalarına önemli fırsatlar sunacağının altı çiziliyor. Ünlü danışmanlık şirketi PageExecutive’in direktörlerinden Ergin Özgür Akpınar, daha iyi pil ömrü gibi akıllı teknolojiye dayalı gelişmelerle drone kullanımının yaygınlaşacağını belirtirken, drone kullanımının artmasıyla yeni iş fırsatlarının da doğacağını söyledi.

Özgür Akpınar, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Henüz emekleme aşamasında olan drone teknolojisi bildiğimiz dünyayı değiştirmeye geliyor. Birçok büyük şirket droneları test ederek ciddiye almaya başlıyor. Tedarik zincirinin çevresel etkilerini ve maliyeti düşürerek hızı arttıracak olan bu teknoloji firmalara cazip geliyor. Günümüzde iş dünyasının üzerinde uçan dronelar beraberinde yeni iş fırsatları doğurarak yeni pozisyonların ortaya çıkmasını sağlıyor. Firmalar zaman içinde bu yeni pozisyonlar için daha çeşitli yetenek arayışlarına girecekler.” Bazı uzmanlar ise drone pilotluğunun geleceğin favori mesleklerinden biri olacağını vurguluyor.

SGHM’ye kayıt yaptırmayana para cezası kesilecek

Drone Türkiye’de özellikle kamu tarafında ‘İnsansız Hava Aracı (İHA)’ olarak tanımlanıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SGHM), İHA Kayıt Sistemi’ni geçtiğimiz yıl devreye sokmuştu. Kayıt altına alınan her drone özel bir kimliğe sahip oluyor.

Kayıt yaptırılmazsa para cezası kesiliyor. Dronelar dört farklı kategoride listeliyor: İHA0: 500 gram – 4 kg aralığı (500 gram dahil), İHA1: 4 kg – 25 kg aralığı (4 kg dahil), İHA2: 25 kg – 150 kg aralığı (25 kg dahil), İHA3: 150 kg ve daha ağır olan dronelar (150 kg dahil), 500 gram ile 25 kg arasındaki ağırlığa sahip olanlar SHGM’ye kayıt ettirilmek zorunda. Ancak İHA 2 ve İHA 3 kategorisine giren, yani ağırlığı 25 kg’den başlayan drone’ların kaydı Türk Hava Araçları Tescili’ne yapılıyor. Mevcut yönetmeliğe göre droneların yerden yüksekliğinin 120 metreyi geçmesi gerekiyor. Dronlar yapılardan en az 50 metre uzakta uçmak zorunda.

Hayat kurtarıcı kan ve aşılar da taşınıyor

UPS Türkiye Genel Müdürü Ufku Akaltan, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, “UPS, uzun yıllardır drone teknolojisi dâhil otomasyon ve robotik teknolojileri test ediyor. Drone’ları 3. partilerle birlikte Ruanda’nın ulaşması zor bölgelerine hayat kurtarıcı kan ve aşıları taşımak için insani yardım amaçlı olarak da kullanıyor. Testler devam ettikçe drone’lar daha verimli hale gelecek ve alt yapı şartlarının müsait olduğu bölgelerde aktif olarak kullanıma girecek. Yaptığımız testlere göre dronelar tamamen otonom, bir pilota ihtiyaç duymuyor. Bu yüzden onlar havadayken, teslimatı yapan şoförümüz de diğer teslimatları yapabiliyor” dedi. Şirket, depolardaki yüksek rafların envanterini kontrol etmek için de dronelar kullanıyor.