‘Yatırımda düğmeye basmadan önce ‘2’ değil ‘10’ defa düşünmeli'

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Dünya artık ekonomik etki açısından bakıldığında düşünüldüğünden çok daha küçük bir köy haline geldi” diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ece_ceyhun-019.jpg

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Kırman, özellikle ekonomik etki bakımından dünyanın artık çok daha küçük bir köy haline geldiğini belirterek “Sistem, domino sistemi. Rusya, Ukrayna, Çin, Avrupa, Fed, merkez bankaları dediğinizde her adımın dünya ticaretine olan etkileri kaçınılmaz olacak. Her işin doğasında yatırım vardır. ‘Bu ortamda yatırım yapar mısınız?’ sorusunun cevabı ‘yapılmaz’ demek değil. Ama bu ortamda normal bir zamanda 2 defa düşündüğünüz bir yatırımı bu dönemde 10 kere düşünmeniz lazım. Çok daha derin fizibilite çalışması, beklenti analizi yapıp hedefinizi çok net kesinleştirerek yatırım kararı vermeniz lazım” ifadelerini kullandı. 

Şişecam, 13 ülkede 44 tesiste üretim yapan bir şirket. Ürettiklerini de 150 ülkeye satıyor. Yurtdışındaki yatırımlarının toplamı bugün itibariyle 3 milyar dolara ulaştı. Üretim yaptığı 13 ülkeye baktığınızda Almanya da var, Rusya, Mısır, İtalya ve Ukrayna da... Zaten Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Ana üretim üssümüz Türkiye olmasına rağmen bizim için ‘iyi-kötü’ tüm dünyayla ilgilenmemiz gereken bir noktaya ulaştık” vurgusunu yaptı. Şişecam’ın 2014 yılındaki toplam yatırımı yaklaşık 450 milyon dolar civarında. Bu sene de 2014 benzeri bir yatırım planı şimdiden var. “Satın alma fırsatı yok mu?” diye sorduğumuzda ise Prof. Dr. Ahmet Kırman ilk tepki olarak “çok” dedi ve ekledi: “Çünkü Avrupa’nın artık küçük değil, dev cam üreticileri bile zorda. Üstelikte sadece cam ev eşyası alanında değil, Amerika’da dünyanın en büyük oto cam üreticilerinden biri, Rusya’da farklı bir şirket şu an satılık.” Kırman, “Şişecam son dönemde çok büyüdü, global bir oyuncu oldu. Bunun rakamlarla da karşılığı var ama geldiğimiz noktada farklı bir cam üreticisi olarak görülüyoruz. Bugün dünyada bu tip şirketlerin satış işlerine aracılık edenlerin hepsi mutlaka bize geliyor. Bu şirketleri satın almamız veya ortak olmamız için bize öneriyorlar” vurgusunu yaptı. 

Bir taraftan Fed ve büyük merkez bankalarının hamleleri, diğer taraftan Rusya merkezli gelişmeleri hatırlatıp 2015’i yatırım ve satın alma fırsatları için nasıl gördüğünü sorduğumuzda ise Kırman, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dünya artık çok küçük. Özellikle ekonomik etki anlamında küçük. Rusya gibi bir ülkenin doğal rezervleri ile kaynak sağlayan bir ülkenin ya da farklı sebeplerle zora düşen bir ülkenin dünya ticaretindeki yerinin bozulması herkese etki eder. Sistem, domino sistemi. Rusya, Ukrayna, Çin, Avrupa, Fed, merkez bankaları dediğinizde her adımın dünya ticaretine olan etkileri kaçınılmaz olacak. Her işin doğasında yatırım vardır. ‘Bu ortamda yatırım yapar mısınız?’ sorusunun cevabı ‘yapılmaz’ demek değil. Ama bu ortamda normal bir zamanda 2 defa düşündüğünüz bir yatırımı bu dönemde 10 kere düşünmeniz lazım. Çok daha derin fizibilite, beklenti analizi ve hedefinizi çok net kesinleştirerek yatırım kararı vermeniz lazım. Hele satın alma kararını 10 kere düşünüp harekete geçmekte fayda var.”

Kırman, 2014’ün hem küresel anlamda hem de Türkiye açısından belirsizliklerle geçen bir yıl olduğunu belirterek, 2015’in de belirsizliği ve çalkantısı yüksek bir yıl olarak başlayacak gibi göründüğünü söyledi. Kırman, artık ülkelerin her sektörde kendi üreticilerini koruduğunu ve kalkanları yukarı kaldırdığını da anlatarak "Bugün özellikle büyük ve gelişmiş ülkeler kendilerini korumak adına hiçbir alanı boş bırakmıyor. Artık kural; ekonomini koruyacaksın, egemenliğin olduğu coğrafyayı geliştireceksin, vatandaşına daha iyi imkan tanıyacaksın.” 

4 ülkeden yoğun ithal girişi var 

Küresel cam pazarının büyüklüğü 143 milyar dolar, cam ev eşyası pazarının büyüklüğü ise 7 milyar dolar. Türkiye’de 2014'ün 10 aylık döneminde 746 milyon dolar civarında cam ithalatı yapılırken aynı dönemde 895 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Yapılan ithalatın da 203 milyon doları Çin’den geldi. Kırman, sektörde rekabetin yoğun olduğundan bahsederken, “Züccaciye tarafında şu anda İran’dan, tır problemleri nedeniyle biraz azalma olmakla beraber, çok ciddi giriş var. Çin ve Endonezya’dan geliyor. Rusya’da parite bize karşı daha avantajlı duruma geldi. Mısır’dan, İtalya’dan geliyor. Düz camda daha çok Akdeniz havzasından ve İran’dan geliyor. Çözülemeyen önemli bir husus ise cam elyaf üretimiyle ilgili. Cam elyaf konusunda damping uygulaması başlatılmakla birlikte yetersiz kaldı ve Çin rekabeti Avrupa’yı ve hiç şüphesiz bizi olumsuz etkiledi. Avrupa da Çin’e karşı çok ciddi anti-damping yükleri getirdi. Buna karşın bir Çinli üreticinin Mısır’a konuşlandığını gördük. Türkiye’de de anti-damping uygulamaları var ama dahilde işleme rejimi çerçevesinde bazı farklı sonuçlara yol açan uygulamalarla karşılaşılabiliyor. Bu da alanında Türkiye’de tek üretim yapan cam elyaf fabrikamızın devamı bakımından önemli bir sorun oluyor.” 

Üretim 10 milyon tona dayandı 

Şişecam 2014'ü 4 milyona yakın cam, 2 milyon tonun üzerinde soda ve 4 milyon ton endüstriyel hammadde üretimi ile bitiriyor. Topluluk bünyesinde 2014'te biri Türkiye’de üçü yurtdışında toplam 4 yeni fabrika ile Gürcistan ve Rusya fabrikalarında birer fırın faaliyete geçti. Polatlı fabrikası günlük 1.000 ton üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise sayılı fırınlarından birine sahip. Net satış gelirleri yüzde 19 artışla 7 milyar TL düzeyine çıkan Şişecam’da üretimin yüzde 50’sini yurtdışı satışlar oluşturuyor. Toplam net karın 500 milyon TL’ye yaklaşması ve ihracatın 800 milyon doları aşması bekleniyor.

Çayırova’ya Ar-Ge merkezi

Ahmet Kırman, Türk cam sanayinde en fazla Ar-Ge yatırımı yapan şirket olduklarını belirterek yakında hizmete açacakları ve Çayırova’ya kurulan Şişecam Bilim ve Teknoloji Merkezi hakkında da bilgi verdi. Ahmet Kırman, “120 tam zamanlı araştırmacının görev yaptığı Kocaeli-Gebze’deki 9 bin 400 metrekarelik alana Türkiye’nin en büyük Avrupa ve dünyanın sayılı cam Ar-Ge tesislerinden biri oldu. Şişecam Bilim ve Teknoloji Merkezi’ne bugün itibariyle 40 milyon TL’den fazla yatırım yaptık. Bu merkezde yapılacak çalışmaların akademik anlamda dünya literatürüne iz bırakacak çalışmalar olacağına inanıyorum. Ürün gamına bağlı olmayan araştırmalar yapmak adına burası önemli bir merkez olacak ” diye konuştu.

Camı yeniden yarattı, üretimin yüzde 17'sini geri döndürdü

Şişecam Türkiye’deki fabrikalarında 1.5 milyar m3 doğalgaz, 1 milyar kw saat elektrik tüketiyor. İkisi bir arada giderlerinin yüzde 40’ını aşıyor. Dolayısıyla enerji maliyetlerindeki her düşüş olumlu yansıyor. Ama Ahmet Kırman’ın petrol fiyatlarından daha çok önemsediği bir şey var. O da kendini yeniden yaratan cam. Cam üstelik kendini bir kerede yaratmıyor, reenkarnasyonda sınır sonsuzla ölçülüyor. Kırman, “Cam binlerce yıl toprağın altında kalsa bile doğaya zarar vermiyor. Geri dönüşüme alıp yeniden işlediğinizde çok daha az enerji ile işleyebiliyorsunuz. 2011 yılında başlattığımız ‘Cam Yeniden Cam’ projesi kapsamında şimdiye kadar başta cam ambalaj atıklarının yoğun olduğu büyük şehirler olmak üzere toplamda 13 ildeki 90’nın üzerinde ilçe belediyesiyle işbirliği yaparak, 9 bin adede yakın cam kumbarası hibe ettik. Bugüne kadar 420 bin ton camın, yani 1.7 milyar adet cam şişenin çöpe gitmesini önledik. Böylelikle 150 bin otomobilin trafikten çekilmesine eşdeğer karbon emisyonu önlendi. Bu sayede elde edilen enerji tasarrufu ise 18 bin konutun ısınma ve sıcak suyunu karşılayacak seviyeye ulaştı.” dedi. Camın hiçbir kalite kaybına uğramadan yüzde 100 geri dönüştürebildiğine dikkat çeken Kırman, şöyle konuştu: “1 adet cam şişe üretmek için girdi olarak 1 adet cam şişe atığı kullanmak yeterli. Geri dönüşen 1 adet cam şişe bir bilgisayarı 25 dakika, bir televizyonu 20 dakika çalıştırıyor. Dolayısıyla doğal kaynak yerine cam ambalaj atıklarının (cam kırığı) kullanılması halinde üretimde yüzde 25’e kadar enerji tasarrufu sağlanabilirken, karbon emisyonlarının ise yüzde 50 oranına kadar azaltılması mümkün. Şu an itibariyle üretimimizin yüzde 17’sinin geri dönüşüme girdiğini söyleyebiliriz. Avrupa ülkelerinde üretilen cam ambalajın yüzde 75’i geri dönüyor. Yüzde 80’lere varan dönüşüm oranları olan ülkeler var. Bu nedenle cam geri dönüşümünde toplumsal farkındalık yaratılması büyük önem taşıyor. Cam Yeniden Cam projesi kapsamında bugüne kadar 170 bin ilköğretim öğrencisine cam geri dönüşümü hakkında eğitim verdik.”

Organik ve inorganik büyüme masada

Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, 2020’de dünyanın 3 büyük üretici olma ve ciroyu da 10 milyar dolara yükseltme hedefiyle hareket ettiklerini vurgulayarak, “Dünyada bugünkü konumumuza göre daha fazla yerde, daha fazla üretim ve satış hacmiyle var olmayı planlıyoruz. Halen var olduğumuz coğrafyalarda kapasitelerimizi artıracağız. 2020’de Şişecam’ın Türkiye dışından elde ettiği faaliyetler esas olacak. Bugün yüzde 40’lar seviyesinde olan yurtdışı üretim faaliyetlerimizin ağırlığını yüzde 70-75’e çıkartmayı planlıyoruz. Bu değişim, temelinde eş zamanlı bir büyümeyi hedefl iyor. Hiç şüphesiz bu tüm üretim yerlerimizin optimize edilmesi anlamına geliyor ve bu açıdan Türkiye’de ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden derlenip toparlanmayı gerektiren bir durumu karşımıza çıkarıyor. Şu anda Rusya, Avrupa ve Kuzey Afrika olmak üzere yakın coğrafyada 13 ülkede üretim yapıyoruz. Üretim faaliyetimizi daha geniş coğrafyalara taşıyacağız. Asya, Amerika, Afrika ve Doğu Avrupa’da yatırım fırsatlarını değerlendirmek için çalışıyoruz” dedi.

Paşabahçe'de arz yapılanma sonrasında

Geçen yıl EBRD Şişecam’a, IFC ise Soda Sanayii’ne ortak oldu. Soda Sanayi’nde Anadolu Cam ve Trakya Cam sahibi oldukları hisseleri yerli veya yabancı yatırımcılara satma kararı aldı. Bu, Şişecam’ın ‘sadeleşme’ sürecinin bir parçasıydı. Ahmet Kırman, grup şirketleri arasında çapraz ilişkileri bitirip yatırımcıya daha net bir tablo ortaya çıkartmak istediklerini belirterek bundan sonraki planlarını şöyle anlattı: “Soda Sanayi hisselerinde halka açıklık oranımızı yukarılara çekmek istiyoruz. Yılbaşından sonra piyasa şartlarını tekrar kontrol edeceğiz. Paşabahçe açısından halka arz arzumuz kuvvetli bir şekilde devam ediyor. Paşabahçe EBRD’ye yaptığımız yüzde 15’lik hisse satışı sonrasında dünyanın değer açısından en iyi cam ev eşyası şirketi konumuna geldi. Paşabahçe’nin üretim noktalarında optimizasyonlarımızı yapacağız. Yani ülke bazında farklı yerlere konuşlanmak adına üretim yerlerini değiştirme ihtimalimiz var. Bunu hızlı bir şekilde hayata geçirdikten sonra ümit ediyoruz ki Paşabahçe’yi de önümüzdeki dönemlerde halka açacağız. Ondan sonra da diğer şirketlerimizde halka açıklık oranlarını yukarı çekmek için piyasa şartlarına bakarız.”

BMW'de Şişecam'ı görünce şaşırmayın

Şişecam Yönetim Kurulu Başkan vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, Şişecam’ın aldığı mesafeyi anlatırken şu örneği verdi: “Türkiye’de bir müşteri sıfır bir BMW almak için gittiği ana bayide aracı inceliyor. Bakıyor, camlarda “Şişecam” yazıyor. Müşteri hemen “Orijinal mi?” diye sorma ihtiyacı hissediyor. Üzerinde “Şişecam” yazısını görünce “Sanırım bu cam burada takılmış, orijinal değil gibi geldi bana” diyor. “Nereden çıkardın” diyorlar hemen, “Şişecam” yazısını gösterip “Türk malı” diyor.” Tabii müşteriye hemen dünyanın her yerine giden BMW 1 ve 3 serilerinde Şişecam’ın camları kullanıldığı bilgisi veriliyor. Global olmak çok ilginç bir şey.”

Bu konularda ilginizi çekebilir