Yabancılar geçen yıl evliliğe soğuk baktı!
Birleşme ve satın almada işlem hacmi 2013'te yüzde 15 gerileyerek 17.5 milyar dolar oldu. Yabancı işlemleri yüzde 60 azalarak Türkiye'deki şirket evliliklerine tarihin en düşük katkısını yaptı
İSTANBUL - Türkiye'de profesyonel hizmetler alanında 27'nci yılını dolduran Deloitte Türkiye, '2013 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu'nu yayınladı. Türkiye'de birleşme ve satın almaların genel görünümü ortaya koyan rapora göre, 2013 yılında 217 adet işlem gerçekleşti. Toplam işlem hacmi ise yaklaşık 17.5 milyar dolar oldu.
İşlem hacmi ve adedi, rekor yılı olan 2012'ye göre sırayla, yüzde 20 ve yüzde 15 oranında gerilerken, yabancı yatırımcılar frene bastı.
Rapora göre özelleştirmeler yüzde 38'lik bir pay ile toplama işlem hacmi üzerinde belirleyici rol oynadı. Yabancı yatırımcıların işlem hacmine katkısı yüzde 30 ile tarihsel olarak en düşük seviyesinde gerçekleşti ve yabancı yatırıcımcıların işlem hacmi de 2012'ye göre yüzde 60 geriledi.Gerçekleşen ilk on işlem, toplam işlem hacminin yaklaşık yüzde 49'unu meydana getirdi. İşlem sayısının yüzde 74'üne tekabül eden 50 milyon doların altındaki işlem büyüklüğüne sahip 161 işlem ise toplam işlem hacminin yalnızca yüzde 17'sini oluşturdu. Finansal yatırımcılar ise kriz sonrası en yüksek işlem hacmine ulaşarak Türkiye pazarına olan güvenlerini ispatladı.
Delloit Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar rapora ilişkin olarak şunları söyledi:' Kriz sonrası dönemde birleşme ve satın almalarda yakalanan ivme hem iç pazardaki sosyo politik gerginlik, hem de FED kararlarının gelişmekte olna ekonomilere etkisi nedeniyle 2013'te kesintiye uğradı. Yabancı yatırımlarının gelişmekte olan ekonomilere etkisi nedeniyle 2013'te kesintiye uğradı. Yabancı yatırımcılar son derece temkinli davrandı ve işlem ve işlem hacmindeki payları tarihsel olarak en düşük seviyelerinde gerçekleşti. Yine de, finansal yatırımcıların Türk şirketlerine hacmini ve adedini göz ardı edilemeyecek bir seviyeye taşıdı.'
Özelleştirmeler toplam işlem hacminin yüzde 38'ini oluşturarak belirleyici rol oynadı
Özelleştirmeler toplam işlem hacminin yüzde 38'ini oluştururken, yılın en büyük işlemi, Toroslar Elektrik Dağıtım özelleştirmesi tek başına işlem hacminin yüzde 10'unu oluşturdu. Yaklaşık toplam 6.6 milyar dolarlık işlem hacmi yaratan 11 özelleştirme işlemin çoğu enerji sektöründe gerçekleşti. Geriye kalan 5 elektrik dağıtım bölgesinin de 2013 içinde özelleştirmesi ile elektrik dağıtım işi tamamen özel sektöre geçmiş oldu. Öte yandan uzun süredir beklenen Galataport ihalesi de yıl içerisinde gerçekleştirildi.
[PAGE]
Yabancı yatırımcının işlem hacmi 2013 yılında yüzde 60 oranında azaldı
Son 10 yıldır Türkiye piyasasına kesintisiz ilgi gösteren yabancı yatırımcılar 2013'ü temkinli geçirdi. Toplam 5.2 milyar dolarlık hacim yaratan yabancı yatırımcı işlemeleri 2012'ye göre işlem hacmi olarak yüzde 60 oranında azaldı. Yabancılar tarafından domine edilen büyük ölçekli özel sektör işlemlerinin sayısının bu yıl gözle görülür oranda az olması nedeniyle yabancıların işlem hacmine katkısı yüzde 30 olarak son yılların en düşük seviyesinde gerçekleşti.
2013 yılında Türk yatırımcılar 128 işlem ile 12.3 milyar dolarlık işlem hacmi yarattı. Türk yatırımcıların hakimiyetinde olan özelleştirmeler dışında kalan işlemler göz önüne alınığında ise, yabancıların payı yüzde 47 olarak gerçekleşti. Böylece yabancı yatırımcılar ilk defa Türk yatırımcıların gerisinde kaldı. Yabancı yatırımcılar özellikle üretim, toptan satış ve dağıtım, internet-mobile hizmet ve finansal hizmetler sektörlerndeki işlemlerde yer aldı. Avrupalı ve ABD'li yatırımcı işlemlerinin sayısında önemli ölçüde bir düşüş yaşanırken, Uzak Doğu'lu yatırımcılar ilk defa yabancı yatırımcılar arasında öne çıktı.
Özlem sermaye fonları rekor seviyede işlem hacmi gerçekleştirdi
2012 yılında 57 işlem gerçekleştirerek rekor kıran ve toplam 1.6 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşan özel sermaye fonları, 2013 yılında 35 işlem imza attı. Bu işlemlerde gerçekleşen 2.1 milyar dolarlık işlem hacmi ile toplam işlem hacminin yüzde 12'sini oluşturan ve bu oran ilk kriz sonrası dönemindeki en başarılı performansa imza atan özel sermaye fonları, Türkiye'nin uzun vadeli potansiyeline güvendeliklerini göstermiş oldu. Özel sermaye fonları ağırlıklı olarak üretim, perakende ve gıda sektörlerine ilgi gösterirken fonları satış işlemlerinde de önemli bir artış gözlendi. Öte yandan son yıllarda aktif bir yatırım stratejisi benimseyerek her yıl düzenli olarak yatırım yapan fonların sayısındaki artış ile ilk yatırımlarıylla Türkiye piyasasına giren uluslararası fonlar öne çıkan diğer husular oldu.
Küçük ve orta ölekli işlemler pazarında canlılık devam etti
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, 2013 yılında da küçük ve orta küçük ve orta ölçekli şirketler pazarındaki hareket, satın alma ortamında belirleyici oldu. Özelleştirmeler ve az sayıdaki büyük ölçekli özel sektör işlemleri önemli bir işlem hacmi yaratmakla birlikte, işlemlerin çoğunluğu orta ölçekli şirketler pazarında gerçekleşti. İşlem sayısının yüzde 74'üne denk gelen ve 50 milyon doların altındaki 161 işlem, toplam işlem hacminin yalnızca yüzde 17'sini oluşturdu. Ortalama işlem hcmi yaklaşık 81 milyon dolar olurken, en büyük on işlem dışında kalan işlemlerde ortalama büyüklük yaklaşık 44 milyon dolar olarak gerçekleşti.
[PAGE]
Enerji, üretim ve gıda sektörleri öne çıktı
2013 yılıda enerji, üretim ve gıda en cok işlemin görüldüğü sektörler oldu. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da yatırımcının ilgisini perakende, hizmet ve internet-mobil hizmetler çekti, medya ve toptan dağıtım ise bu yıl sıralamalarda yukarı çıktı
2014 ögörüleri
Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Almalar ve Borç Danışmanlığı Hizmetleri Lideri ve Global Kurumsal Finansman Komite Üyesi Mehmet Sami, iç piyasadaki sosyo-politik gerginlik ve FED'in tahvil alımlarını azaltma kararının gelişmekte olan pazarlara etkileri gibi olumsuz sinyaller 2014 yılının, kriz sonrası dönemde ortalama 18 milyar dolarlık işlem hacmi ile yatırımcılar için favori ülkelerden biri olan Türkiye için zorunlu bir yıl olacağına işaret ettiğini ve 2014 yılında birleşme ve satın almalar açısından Türkiye'yi zor bir dönemin beklediğini söyledi.
Mehmet Sami, 'Yaklaşan çoklu-seçim döneminin ve global konjonktorün yarattığı belirsizliklere rağmen, demografik yapısı, bütçe disiplini, hızlı büyüyen ekonomisi ile Türkiye, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Ancak global ekonominin yeniden dengelendiği bir ortamda, piyasalardaki volatilite sebebiyle, yatırımcıların daha seçici davranacağını ve risk primlerini artırabileceğini, finansmana erişimin zor olacağını ve şirket değerlerinin dengeleneceğini varsayabileceğini belirtti. Bu ortamda Kurumsal Finansman alternatiflerini bağımsız olarak ve gerçek anlamda global olarak değerlendirebilmek 2014'te başarıyı getirecektir.' dedi.
2014 yılında perakende, üretim, gıda, ilaç, hizmet ve toptan dağıtımının en hareketli sektörler olacağı tahmin ediliyor.