Volocopter ile ulaşımda uzay çağına ilk adım

Artan trafik yoğunluğuna büyük bir çözüm getirmesi planlanan Volocopter, iş yerlerine, alışverişe ve gidilmek istenen tüm noktalara kolaylıkla ulaşımı sağlayan uçuş aracı olması hedefleniyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek SEVAL

İSTANBUL - Almanya’nın Karlsruhe şehrinde 2007 yılında kurulan ‘e-volo GmbH’, Volocopter fikrini 2010 yılının sonuna doğru geliştirdi. Iphone cihazları üzerinden kumanda edilebilen oyuncak quadrokopterleri izlerken, elektrik gücüyle çalışan multikopterin bir insanı hayava kaldırıp kaldıramayacağı sorusunun ortaya çıktığını dile getiren e-volo GmbH Genel Müdürü Alexander Zosel, bunu şimdiye kadar kimsenin denemediğini ve kendilerinin de oluşturdukları ilk ekip ile kapsamlı ön analizlerden sonra ilk test modelinin tasarlandığını açıkladı. Volocopter'in özelliklerini anlatan Zosel, “Volocopter, herkese yönelik uçuş aracının ilk adımı olacak. Kolay uçabilme, emisyonsuz ve özellikle de güvenli olması en önemli özelliği” diye konuştu. 

 Geleceğin ‘halk helikopteri’

Volocopter adının İtalyanca’da uçuş kelimesi olan "volo" ve helikopterin İngilizce kısa şekli olan "copter" kelimelerinden oluştuğunu kaydeden Zosel, oval kabinin ön bölümünde iki kişinin yan yana oturabildiğini, arkasında ise elektronik güç kabininin saklı olduğu bilgisini verdi. Kabinin üzerinde halka şeklindeki iskelette, kalkışı sağlayan ve kumanda görevi gören 18 adet ayrı elektromotor bulunduğunu sözlerine ekleyen Zosel, “Her pervane biri birbirinden bağımsız çalışıyor. Dümen tertibatına ve dümene gerek duyulmuyor. Volocopter, ikiden fazla motora sahip olduğu için multikopter olarak adlandırılıyor. Konum ayarlaması, dengesizlikleri kendiliğinden eşitliyor ve havada düz ve sabit kalmasını sağlıyor. Pilot, uçuş aracını istediği tarafa yönlendirebiliyor. Tüm bunlar Volocopter'in, adeta üçüncü boyuta hareketimizi başlatacak olan geleceğin ‘halk helikopteri’ olabileceğini gösteriyor.

2015'de uçuş iznini alacak

Bilim kurgu gibi görünen bu araç çok yakın zamanda gerçek olacak ve uzay çağına ilk adımın atılmış olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Volocopter’i ilk etapta iki, ikinci etapta dört ve üçüncü etapta da altı ve 12 kişilik dizayn edeceklerini ifade eden Zosel, 2015 yılında uçuş iznini alarak, 2016 ve ileriki yıllarda da tıpkı bir metrobüs gibi ulaşımın hızlanmasını ve belki de şehirlerarası uçuşların daha rahatlıkla yapılmasını sağlayacağına dikkat çekti.

'Önce Güvenlik'

Güvenlik unsurunun Volocopter’in geliştirilmesinde en ön sırada yer aldığını vurgulayan Zosel, hedeflerinin dünyanın en güvenli spor hava aracını geliştirmek olduğunu söyledi. Tüm önemli sistemlerin çoklu olarak mevcut olduğunu ve birbirlerini denetlediklerini açıklayan Zosel, “ Sistemde bozulan bir bileşenin görevlerini üstlenerek arızayı hemen dengeliyorlar. Volocopter böylece çok sayıda motorun arızalanması durumunda bile güvenle uçmaya devam edip iniş yapabiliyor” şeklinde konuştu. Güvenlik sistemleri sayesinde Volocopter’in çok sayıda motorun arızalanması durumunda bile güvenle uçmaya devam edebildiğini kaydeden Zosel, “Volocopter belirlenen uçuş hızı ve navigasyon sayesinde kendisi uçabiliyor, tek yapmanız gereken Volocopter’i kaldırıp indirmek. Uçuş sırasında hiçbir işlem yapılmasa bile Volocopter kendisini havada tutuyor ve herhangi bir rüzgarda kendi dengesini anında sağlayabiliyor” diye konuştu. 

Acil durum düğmesine basıldığında Volocopter’in havada durarak kendini stabilize ettiğini ve yavaşça yere süzüldüğü bilgisini veren Zosel, pilot rahatsızlandığında ise acil durum düğmesine yolcunun da basabildiğini kaydetti. Volocopter’in toplu kurtarma sistemiyle donatıldığını ve tetiklendiğinde hava aracının tamamının bir paraşütle yere süzüldüğünü açıklayan Zosel, “Volocopter'in diğer bir avantajı ise düşük bakım masrafıdır. Geleneksel helikopterlerde olduğu gibi karmaşık bir panel ve kumanda mekanikleri yok. Elektromotorların yatakları neredeyse aşınmasız çalışıyor. Bu sayede bakım masrafları bükük ölçüde azaltılıyor” açıklamasında bulundu. 

'Fikrimiz yatırımcılarda güven uyandırdı'

Geçtiğimiz sene 30 Ağustos’ta Avrupa'nın en büyük Çevre ve Ticaret Ödülü olan "GreenTec Awards" verilirken e-volo olarak iki oturaklı VC200 Volocopter'in prototipini tanıttıklarını aktaran Alexander Zosel, e-volo’nun küçük bir farkla Airbus'tan sonra ikinci sırada yer aldığını dile getirdi. VC200 aracının ilk insansız uçuşunun ise 17 Kasım 2013 tarihinde Karlsruhe dm-arena'nın hangarında gerçekleştirildiğini sözlerine ekleyen Zosel, uçuş gürültüsünün çok sessiz ve motor taşıyıcı dış çemberinde takılı olan kameralarda da titreşim algılamadıklarını açıkladı. İlk uçuş denemesinin ardından Karlsruhe'liler sayesinde internetteki Kitle Fonlaması aracılığıyla açılan hesaplarında sadece üç günde 1,2 milyon Euro gözlemlediklerine değinen Zosel, “Bu sadece Kitle Fonlamasının Avrupa rekoru değildi, aynı zamanda fikrimizin yatırımcılarda güven uyandırdığını da onaylamış oldu” dedi. Bazı yatırımcıların kampanya başlar başlamaz hisselerini satın aldıklarını ifade eden Zosel, e-volo olarak ortaya çıkarttıkları uçuş araçlarının hesaplarından daha iyi sonuç verdiğini ve edindikleri yatırımlarla VC200'ü optimize ederek seri üretime hazır hale getirmek istediklerini vurguladı. Toplam yatırımın 6 milyon Euro civarında olduğunu aktaran Zosel, bu proje için 60’ı üniversitelerden çalışmaya katılan öğrencilerden ve geri kalan 40 kişinin de profesör ve mühendislerden oluştuğu bilgisini verdi.
  
'Türkiye’deki potansiyeli turizm sektöründe gördük'

Türkiye içindeki en büyük potansiyelin turizm sektöründe olabileceğine işaret eden Zosel, bu potansiyeli, 16-19 Eylül’de İstanbul’a gelerek Türkiye pazarının potansiyelini ve kanunen gerekli işlemler hakkında bilgi alıp sektörün önde gelenleriyle buluştuklarında fark ettiklerini söyledi. Turizm bölgelerinde hava trafiğinin fazla olmaması ile Volocopter’in çevre tanıtımlarında ve gezilerde kullanılabileceğini söyleyen Zosel, “Ayrıca doğa tahribatının sıfır olması ve sessiz çalışma özelliği ile Volocopter, bu tip bölgeler için de en büyük avantaj” dedi. 

Volocopterin Türkiye pazarina 2016 nin ortasina dogru girecegini belirten Zosel, uzun vadede ise öncelikle şehiriçi ve şehirler arası ulaşım için 12 kişilik Volocepter’in navigasyon sayesinde belirlenecek hava koridorları ile pilotsuz uçuşlar gerçekleştirebilmesini planladıklarını sözlerine ekledi.  Zosel, bu aracın kullanılması için de çok basit uçuş dersleri ile uçuş ehliyetinin bir-iki hafta içinde alınabileceğini belirtti.

Bu konularda ilginizi çekebilir