Türkiye için uzun vadeye bakıp detayları çalışma zamanı...

İnovasyon ve katma değerli üretimle ilk 10 ekonomi arasına girmek... Mehmet Pekarun, "Bu yolda artık uzun vadeli planlama yapma ve detaylara çalışma zamanı geldi" diyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ceewe.png

Girişimci yapıya sahip bir sanayi grubu; gelişmelere bakıp trendlerden değer yaratacak yeni işler kurgulayabiliyor, teknolojiyi kendi alanlarında daha rekabetçi olabilmek için kullanırken bir yandan da yeni işlere yatırım yapmak için teknoloji geliştiriyor... İşte Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun'un vizyonunun özeti bu. Son birkaç yıldır şirket bu vizyon ardında ilerliyor ve sonuç: Geçen yıl karlılıkta yüzde 25 olan artış, 2014 için yüzde 40'ı buldu... Böylesine rekabetçi bir ortamda karlılığı yüzde 40 artırabilmiş olmak önemli. Hem de sanayicilik karlı değil denilerek bu alandan hızlı çıkışların olduğu bir dönemde... 

Mehmet Pekarun 2014'ün genel temasının bütün gelişmekte olan ekonomilerde olduğu gibi Türkiye'de de yavaşlama olduğunu vurguluyor. Geride bıraktığımız yılın diğer bir ana teması ise tüm tarafl arın inovasyon ve teknoloji geliştirmenin önemine odaklanması, konunun gündemde başa yerleşmesiydi. Pekarun, "Sanayiye ve yüksek teknolojiye yatırım yapma gereği netleşti ve bu sanayiciler için olumlu" ifadesini kullanıyor. Peki artık bu yolda harekete geçmenin, kavramların altını doldurmanın vakti gelmedi mi? Pekarun'a göre Türkiye inovasyon yolunda artık detayları konuşmalı. "Türkiye ciddi bir atılım hedefl iyor. 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsak daha fazla işbirliği içinde olmak lazım. Ciddi bir atılım, ciddi bir seferberik demek bu. Kısa vadeli değil uzun vadeli planlar yapmak demek. Türkiye'nin herkesin aynı sayfada biraraya getirip hem de detayları çalışabilmesi gerekiyor. Bir ayda bir şey beklemeyeceksiniz ama elbette hızlı da olacaksınız. Ülke olarak en önemli fırsatımız inovasyon. Ama hiçbir şey bir anda olmuyor. Üreten dev şirketlere bakın, çok uzun soluklu yatırımlar ve uzun soluklu stratejiler görürsünüz. En az 10 yılı kurgulayan stratejiler. Sabırla, işler kötü giderken bile o geleceğe yılmadan yatırım yapmak... Bu paradigma değişikliği şart. Hala biz kısa vadeye bakıyoruz. Vadeyi uzatmak ve sabır gerekiyor." 

Bugün kriz sonrası dünyada hemen her ülke yerli sanayisini destekliyor, İngiltere bile... Pekarun Türkiye için umutlu: "Örneğin Ar- Ge teşviklerine bakıyorsunuz, çok güzel destekleniyor. Ama teknoloji geliştirmeye yatırım yapmak öyle makine almak gibi değil, bir vizyonunuz olacak. Bunu şirketler düşünmeye başlarsa, sektör dernekleri düşünmeye başlarsa, kamusanayi- üniversite, o üçgen daha iyi ve sürekli biraraya gelirse bu sıçramayı yapmak mümkün. Ne zaman ki uzun vadeli planlarla inovasyonu konuşmaya başlayacağız o zaman önemli bir eşiği atlamış olacağız." 

Yüzde 15 büyüme öngörüyor 

2014 yılı Sabancı Holding Sanayi Grubu için çok iyi bir yıl olarak geride kalıyor. "Bizim işlerimiz çok iyi gidiyor" diyor Pekarun. Bir önceki yıl cirosunu çift haneli büyüten, operasyonel karlılığını yüzde 30 artıran Sanayi Grubu 2014'ü ise yüzde 15 büyüme ile kapatmayı öngörüyor. "Brisa ve Temsa otobüs burada hızlı büyümeye imza attı. İhracatın bu büyümeye mutlaka katkısı var. Ciromuzun yarısı yurtdışı satış. Kurdaki hareket bizi olumlu da etkiledi. Net karda bu yılı geçen seneye göre yüzde 40 artışla bitireceğiz ki bu çok önemli. Lastikten yünlü kumaşa kadar geniş bir yelpazede, başarılı bir yıl geçirdik" diyor Pekarun. 

Böyle yüksek bir karlılık artışı nasıl geliyor? Cevap uzun vadeli bir stratejinin meyvelerinin toplanmaya başlanması gibi görünüyor. Sabancı Holding Sanayi Grubu 3 yıldır yenilikçi ve girişimci bir sanayi grubu olma yaklaşımı içinde. Pekarun bu temanın kendilerini çok heyecanlandırdığını ve süreç içinde mevcut yetkinliklerinde de yenilikler yaptıklarını anlatıyor. Ama bunun ötesi de var: "Teknoloji gücümüzü de kullanarak veya yeni pazarlarda daha atılımcı olarak, aslında hedef pazar tanımımızı genişleterek daha hızlı büyümeye çalışıyoruz. Yani burada iki şey var; biri mevcut pazarlarının dışında büyümeye bakan ve bunu gerçekleştirmeye çalışan şirketler olmak, diğeri de farklılık yaratarak bunu yapabilmek. Bence bizim bu yüksek karlılık artışında asıl sırrımız burada.Yenilikçi ve girişimci olmakla ilgili aktif 35 projemiz var ve bunların hayata geçenleri şu anki ciromuzun yüzde 25'ini oluşturuyor. Her şirkette girişimci ekipler var, onlara özel eğitimler veriyoruz. Bizi çok heyecanlandıran bir süreç bu. Ticari mükemmellik adlı yeni bir projeye başladık. Bütün satış ve pazarlama süreçlerimizi müşteriye daha yakın olabilmek için gözden geçiriyoruz. Bir B2B şirketi olsak da B2C şirketi dinamizminde düşünebilmek için... Operasyonel mükemmellik olmazsa olmazımız. Kalite beklentileri yükseliyor, o nedenle kaliteyle ilgili daha iddialı hedefler belirlemek gerekiyor." 

Her köşede ayrı hikaye 

Peki bu stratejinin hayata nasıl geçirildiğine bir örnek vermek gerekirse? "Örneğin son 2-3 senedir Brisa'nın servis tarafını geliştirdik. Lastik işi diyoruz ama filolara yakıt tasarrufu konusunda danışmanlık yapacak seviyede servis işindeyiz artık. Lastik işimiz çok iyi ve karlı gidiyor. Bir başka perspektif, Avrupa diyoruz. Avrupa'nın kırılganlığı en az 4 yıldır konuştuğumuz bir mesele... Yünsa şirketimiz Avrupa'da sürekli büyüyor, cirosunun yarısı Avrupa. A ve A plus dediğimiz müşterilerde. Üst kalite kumaşlarlarda pazar payımızı artırıyoruz ve kriz bizi hiç korkutmuyor. Çünkü çok rekabetçi bir ürünümüz var. Müşteride farklılaştırıcı, daha kaliteli, daha tasarım özelliği olan, müşteriye daha servis veren şirketler.... Kordsa global hikaye olduğu için, dünya nerede daha hızlı büyüyorsa orada büyüyor. Şimdi Endonezya'daki üretim birimimizde kapasite artışını tamamladık. Açılışı yapacağız Ocak ayında ve ciro-karlılık büyümesi de gelecek o pazardan. Yani her köşede farklı bir hikaye yaratabildik. Operasyonel tarafta bitmek bilmeyen sürekli bir verimlilik çabası var. Bütün tesislerde en iyiyi benchmark yaparak ilerlemek gerekiyor. Temsa otobüsün son iki yılda yeniden yapılanmalar sonrası çok iyi kar eder ve sektöründe pazar lideri haline gelmesi bu stratejinin bir sonucu. Geliştirdiğimiz kasları müşteriye daha yakınlaşmak için kullanıyoruz." 

Üst segment payı artacak 

Mehmet Pekarun 2015 yılında dünyanın daha hızlı büyüyeceğini ancak Türk şirketlerinin odaklandığı Avrupa'nın globalden daha düşük oranda büyüyecek bir pazar olacağını öngörüyor. Yeni yılda sanayi grubu olarak yine yüzde 15 büyüme beklediklerini, yüzde 50'lik ihracat payını koruyacaklarını anlatıyor. Brisa hızlı büyümeye devam edecek. Kordsa'nın yeni yatırımının tamamlanması rakamlara yansıyacak. Yünsa'nın satış hacminde Avrupa'daki üst segment payı yüzde 27, bu oran yüzde 34'e kadar gidecek. "Biz hem neredeyse bulunduğumuz her sektörde Türkiye'den daha hızlı büyüyeceğiz, AB'ye ihracatta rekabetçi olup pazar payımızı koruyacağız ve Kordsa ile Asya Pasifik'te büyüyeceğiz. Bunların yanında bölgesel riskleri de yönetmeye devam edeceğiz" diyor Pekarun. İhraç pazarlarındaki değişkenliği yönetmek artık Türk şirketlerin uzmanlığı haline geldi, Sabancı Holding Sanayi Grubu CEO'su da "Kendimizi orada güçlü hissediyoruz" diyor.

En önemli trend akıllı fabrikalar

Akıllı ürünler ve nesnelerin interneti hızla yayılıyor ve tüm sektörleri etkiliyor. Türketime yönelik iş yapan firmaların ötesinde artık sanayi şirketleri de bu trendi çok derinden hissediyor. Akıllı fabrika dediğimiz fabrikalar hızla yayılıyor. Şimdi artık sanayi tesislerinde de büyük veri var. Sensörler çok ucuzladı ve kullanımı inanılmaz arttı. Her veriyi işleyebiliyorsunuz. Örneğin Yünsa'da her ürünümüzün fabrikada her an hangi aşamada olduğunu görebilmemize imkan sağlayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Akıllı ürün var ise akıllı fabrika olmak zorunda. Hepimizin hayatını etkileyen teknolojik gelişmenin iş modellerince de kullanılmaya başlanması, buradan rekabetçiliği artırma yolunda hararetle çalışıyor olmak gerekli. IT departmanları artık akıllı ürün konsepti ile daha ön plandalar. Yani sadece tüketiciye ürün satan değil, sanayi şirketleri de teknolojiye yatırım yapmak, akıllı ürün için akıllı fabrika yolunda ilerlemek zorundalar. Benim gördüğüm en önemli trend bu. Sizin müşteriniz olan şirket daha rekabetçi üretim yaptıkça sizin de daha rekabetçi hale gelmeniz gerekiyor.

Kompositte yeni yatırım geliyor 

"Kordsa elyaf bir iplik üretiyor ve ağırlıklı lastik sektörüne satıyor. Ancak bu elyaf ipliğin alternatif kullanım alanları var. Ürünümüzü biraz geliştirelim ve tanımaya başladığımız yeni müşterilere kendimizi anlatalım. Burada yatırım planımız var. Savunma sanayiinde komposit alanında yatırım olacak. İnşaat sektörüne modifiye bir elyaf satmaya başladık. Girişimci bakış açısı size yeni alanlar açıyor. Başta ciromun kaçta kaçı diye küçümsememek gerekiyor çünkü daha sonrasında yeni alanlar oluşuyor. o projeleri kurum kültürü olarak korumanız gerekiyor."

TTIP için her şirketin bir karnesi olmalı

Transatlantik anlaşmasının etkilerini şirketimiz içinde değerlendirdik. Yünsa örneğin Avrupa'da global markalara ürün satıyor ve Avrupa'dan Amerika'ya da ürün gönderiyor. Bu anlaşma o açıdan Yünsa için olumlu, o müşterimiz büyüdükçe de büyüyeceğiz. Rekabetçi olmanın önemini çok artıracak bu anlaşma. Endonezya Kordsa fabrikası şu anda bizim en düşük maliyetli tesisimiz. Tüm giydirilmiş maliyetlerle yapılmış bir çalışmada ABD'nin üretim maliyeti açısından hiç de fena olmadığı ortaya konuyor. Çin'le arasında çok da fark yok diyor ve Endonezya en düşük maliyetl ülke olarak görünüyor. Ticaret anlaşmalarını çok yakından takip etmek gerek çünkü bu anlaşmalar 1 yıl sonra devreye girecek. Her şirketin elinde bir karnesi olması, artıda mıyım ekside miyim diye bir bakılması lazım. Burada müşterimizin bu anlaşmalardan nasıl etkilendiğini de iyi kurgulamanız gerek. Biz o bakımdan çalışmamızı yaptık, portföyümüzün şansı olabilir ama bizim için görüntü şu an olumlu."

Petrolde artış öngörmüyoruz etkisini 2015'te görürüz

►Bir yönetici olarak kendinizi nerelerden besliyorsunuz? 
Sizin gazetenizi takip ediyorum. Her gün mutlaka okuyorum. Mutlaka bir de uluslararası gazete de okumak lazım. Sizi okuduğum gibi Financial Times'ı da her gün okuyorum. Sektörel yayınları takip ediyorum. Ayrıca her iki yılda bir mutlaka yurtdışında bir yönetici eğitimine gidiyorum. Öğrenmenin sonu yok, orada birkaç günlük eğitimde örneğin sanayiye dijitalleşmenin etkilerini dinliyorum. Bunu belki bir kitaptan da okuyabilirsiniz ama orada farklı bir etkileşim de oluyor, değişik fikirler oluşuyor. Bu global değişim hızı yüksek dünyada her liderin güncel olma zorunluluğu var.

►2014'te bir yönetici olmanın en zor tarafı neydi? 2015'te nelere dikkat edilmesi gerekiyor sizce? Para birimlerindeki değişkenlik ve bunların yönetimi diyebiliriz. Zorlayan diyemeyeceğim çünkü artık doğasında var bunun, farklı senaryoları yönetmek. Bir senaryo seçip iş planınızı ona göre yapıyorsunuz ama farklı bir gelişme olursa risk yönetimi araçlarını kullanıyorsunuz, alternatif pazarlardan kurları hedge etmeye kadar... 

►Petroldeki düşüş sizi ne kadar etkiler? Etkiler çünkü lastik işimizde petrokimyasal ürünler olarak eninde sonunda etkiliyor. Etkisini özellikle 2015'te göreceğiz. Arz talep dengesinde dengesizlik olduğu zaman hammaddelerdeki değişiklik daha büyük kırılmalar yaratıyor. Biz 2015'te petrolde geldiğimiz seviyelerden artış olmayacağını düşünüyoruz. Bu düşüşün tabii sanayi şirketleri olarak doğalgaza ve elektriğe de yansımasını istiyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir