Türk bankaları hala cimri

İSTANBUL – Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türk bankalarının uzun vadeli proje finansmanına başladığını, ancak hala "cimri" olduğunu söyledi.
Akın, Deloitte Sohbetleri kapsamında düzenlenen "Türkiye'de Global Oyuncu Olmak için Stratejik veya Finansal Ortaklık Gerekli mi?" konulu toplantıda konuştu. Konuşmasında bankalar konusuna değinen Akın, günümüzde yabancı banka ve oyuncu sayısında çok ciddi azalma olduğuna işaret ederek, "Hatta yok oldu. Yani yabancı banka kalmadı. Biz artık tüm finansmanlarımızı Türk bankaları ile yapıyoruz" dedi.

Akın, Lehman’dan öncesinde ise kendisinin, bütün finansmanlarını yabancılarla yaptığını, o zaman Türk bankalarının olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Hatta o sıralarda belki eğitim yapıyorlardı, uzun vadeli proje finansmanını bilmiyordu 2002, 2003’de, 2004’de, 2005’de... Yeni yeni öğreniyor. O zaman evet, Türkiye’de işler kötüydü ama, dünyada işler iyiydi. Sonra Türkiye iyi olup, Lehman sonrası dünya kötü oldu. Türkiye evet, uzun vadeli finansman başladı, bono yapabiliyorlar ama Türk bankaları, hala daha cimri. Türk bankaları hala bugün, finansman konusunda, yabancı bankaların 2008 öncesi kadar cömert değil. Daha verici değil. Bugün hala daha, bazen finansmanda vadeleri kısa tutabiliyorlar, her projeye girmeyebiliyorlar. Bu konuda yabancı bankalara mutlaka ihtiyaç var. Rekabete ihtiyaç var. Yabancı bankanın olmadığı yerde yatırımcının işi kolay değil."

İzmir otoyolunu zorla finanse ettiler

Akın, İzmir Otoyolu proje finansmanının bile çok zor fonlandığını belirterek, "Yani yıllık 700 milyon dolar gelir garantisi olan bir proje bile, üç yılda çok zor fonladılar. Devlet, büyük garantiler vermek zorunda kalıyor. Halbuki yabancı bankalar proje finansmanı yapılırken bu işlerde, garantiyi çok da önemsemiyor. Üçüncü köprüde yıllık 600 milyon dolar garanti var. Havaalanı çıktı 7-8 milyar Euro garanti var. Bu büyüklükte garantiler verilmezse, projeler Türk bankaları tarafından fonlanamıyor. Onun için rekabet gerekli" diye konuştu. Grup olarak bildikleri işi yaptıklarını dile getiren Akın, sermaye birikiminin, miras, devlet kollaması veya alıp satarak olabildiğini vurgulayarak, "Bana 'neden satıyorsunuz?' diyorlar. Ben de ‘para lazım da ondan alıp satıyoruz’ diyorum" ifadelerini kullandı.

Akın, öldürülen işadamı Üzeyir Garih ile kendisine verdiği bir nasihatten de bahsederek, şunları söyledi:
"Bana, ‘bir ortaklıkta azınlıksan ya da çoğunluksan sorun yok, yüzde 50 yüzde 50 ise o ortaklıkta birinden birinin fedakarlık etmesi gerekir’ dedi. Kendimden büyük firmalarla ortaklık yapmayla işi çözüyorum. Onlara karşı alttan almayıp da ne yapacaksınız."