Tüpraş işçileri 3 ilde iş bıraktı

Toplu iş sözleşmesinde anlaşılamaması nedeniyle Tüpraş Aliağa, Batman ve Kocaeli'nde 8 saatler iş bırakma eylemi gerçekleştirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Petrol İş Sendikası üyeleri Aliağa Tüpraş Rafinerisi ile Kırıkkale Batman ve Kocaeli Şubelerinde eş zamanlı olarak 8 saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Tüpraş'ta daha önce vardiyaya geç girme olarak başlatılan eylemlerin 3 Mayıs'ta tam güne geçtiği açıklanmıştı.

Petrol İş Sendikası yetkilieri Tüpraş Aliağa Rafinerisi önünde bir basın açıklaması yaptı.

Yapılan basın açıklamasına Aliağa şubesinin örgütlü olduğu Petkim işyerinden üyeler de destek verdi.

Yazılı açıklamada şöyle denildi:

"Aylardır devam etmekte olan sözleşme sürecinde TÜPRAŞ işvereninin uzlaşmaz tutumu nedeniyle ortaya çıkan olumsuz süreç hâlâ sürmektedir.

Petrol-İş olarak, sözleşme sürecinin sağlıklı yürümesi ve iş barışının zarar görmemesi adına yaptığımız eylemlerle, işvereni uyarmış ve tepkimizi göstermiştik.

Sendikamızın ve fedakar TÜPRAŞ işçisinin iyi niyetli bu tepkilerine rağmen TÜPRAŞ işvereninin sözleşme sürecinde takındığı olumsuz tavrı ve bulunduğu pozisyonu değiştirmediği görülmüştür.

Tüm bunlar bir yana, son günlerde birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik maksatlı kimi dedikodu ve spekülasyonların geliştirilmekte olduğu tarafımızca bilinmekte olup, bu uğursuz girişimlerin beyhude bir çaba olduğunu belirtiriz.

Petrol-İş Sendikası, genel başkanından en yeni üyesine kadar aynı ruh, kararlılık ve bilinçle bu kutlu yoldaki mücadelesini sürdürmektedir.

Kamuoyunun, ilgili çevrelerin ve işverenin bu kararlılığımızı görmesi ve buna uygun bir bakış açısı geliştirmesini beklemekteyiz.

Haklarımızı koruma noktasında ikircikli bir tutuma asla müsaade etmeyeceğimizi vurgular, bedeli ne olursa olsun sonuç alıncaya kadar eylem yapma ve tavır koyma hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı belirtmek isteriz.

2017 yılının ilk üç ayını yüksek kârla tamamlayan TÜPRAŞ'ta, çalışma düzeninde yapılmak istenen ve işçinin rıza göstermediği köklü değişikliklerin hiçbir haklı gerekçesi olmadığının bir kez daha altını çiziyoruz."