Tekstilde gelecek için 'sosyal uygunluk' şart

Zirvede, tekstilin yaklaşık 600 yıllık bir tarihi varken, sosyal uygunluk kavramının 15 yıllık bir geçmişi olduğunu ve bu yüzden iş modeli olarak eklenmesinin zaman alacağı ifade edildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

‘Yeşim Tekstil Sosyal Uygunluk Zirvesi, ‘Sürdürülebilir bir dünya için birlikteyiz’ sloganıyla gerçekleşti. Zirvede, tekstil sektörüne yönelik, çalışan hakları ve iş koşullarının iyileştirilmesini hedefleyen sosyal uygunluk şartları ele alındı.

“Tekstil sektöründe sosyal uygunluğun önemi” başlıklı ilk panele Global Compact Yönetim Kurulu Danışmanı Deniz Öztürk’ün moderatörlüğünde, Nike Avrupa, Ortadoğu Afrika Direktörü Caner Soytaş, Esprit Avrupa Ortadoğu, Afrika Sosyal Uygunluk Sorumlusu Evre Kaynak, C&A Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Müdürü Burak Gagvalı katıldı. Konuşmacılar, Türk tekstil sektöründe sosyal uygunluğun firmaları farklılaştıracağına ve ayakta kalmasını sağlayacağına dikkat çektiler.

Zirvenin ikinci bölümünde ise Nergis Holding Hukuk Müşaviri İbrahim Yaşar, Çalışma Bakanlığı’ndan İşkur İl Müdür Yardımcısı Mehmet Çiftçi bir sunum yaparak, konuyla ilgili çalışma hayatından örnekleri katılımcılarla paylaşıp sosyal uygunluğun iş yaşamındaki önemini vurguladılar.

Önce insan

Yeşim Tekstil İnsan Kaynakları ve Sosyal Uygunluk Direktörü Fatoş Hüseyinca, sosyal uygunluğun kendileri ve birlikte çalıştığı fason firmalar için çok önemli olduğunu söyledi. Yeşim Tekstil ile çalışan fason firmaları konu hakkında bilinçlendirmek için bu zirveyi düzenlediklerini dile getiren Hüseyinca, “Kurucumuz rahmetli Şükrü Şankaya’nın babasının ‘Seninle çalışan insanların insan olduğunu ve onlara iyi davranmanın senin sorumluluğun olduğunu hiçbir zaman unutma’ öğüdünün sosyal uygunluk çalışmalarının temelini oluşturduğunu ifade etti. Hüseyinca ‘önce insan’ prensibiyle bugüne kadar sosyal uygunluk konusunda birçok farklı çalışmaya imza attıklarını belirtti.

Hüseyinca, Yeşim Tekstil’in sosyal uygunluk konusunda zaman içinde kendini sürekli geliştirerek rekabet ortamında bunu bir avantaja dönüştürdüğünü belirterek, “2006 yılından bu yana SA8000 gibi dünyanın en saygın sosyal uygunluk belgesine sahip olmaktan, bu konuda dünyanın en geniş network’ü olan Global Compact’ta yer almaktan ve bu konuya büyük önem veren dünyanın en saygın markalarıyla üretimde partnerlik yapmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

15 yıllık geçmişi var

Katılımcılar panelde, tekstilin yaklaşık 600 yıllık bir tarihi varken, sosyal uygunluk kavramının 15 yıllık bir geçmişi olduğunu ve bu yüzden iş modeli olarak eklenmesinin zaman alacağını söylediler. Sosyal uygunluğun firmalar tarafından ilk yıllarda bir yük olarak algılandığını hatırlatan katılımcılar, aslında sosyal uygunluk şartlarını yerine getirmenin her zaman para harcamak olmadığını, uzun vadede büyük tasarruf sağladığına dikkat çektiler.

Öncelik şeffaflık ve insana verilecek

Panelde konuşan her üç konuşmacının buluştuğu ortak diğer bir nokta ise şeffaflık konusu oldu. Üretim yapan firmaların şeffaf ve insanı önde tutan yaklaşımlarının her zaman firmaya avantaj sağlayacağının altını çizen konuşmacılar günümüzde sosyal uygunluğu yönetebilme kapasitesine, işi yönetebilme kapasitesi olarak bakılmaya başlandığını söylediler. Diğer yandan kalite ve lojistik konularında firmaların arasında çok fark kalmadığı dile getirilen panelde, sosyal uygunluğun önümüzdeki dönemde daha da ayrıştırıcı olacağı bildirildi. Sosyal uygunluk şartlarını yerine getiren firmaların bir adım öne geçeceği vurgulandı ve Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün dünyada rekabet edebilmesi için bu şartlara uygun üretim yapmasının şart olduğunun altı çizildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir