Tavada başlayan üretim, üç büyük bisküvi markasından birinin oluşmasını sağladı
Oylum Sınai Yatırımlar CEO’su Yener Büyüknalbant, bir aile şirketi olan firmalarında kuşaklar arası geçişin sancısız bir şekilde sağlanmasının bugünkü başarılarının temelini attığını bildirdi.
Askerden dönen bir müteşebbisin, 1946 yılında, küçük bir imalathanede tavada bisküvi üretmesiyle başlayan Oylum Bisküvi’nin serüveni, bugün itibarıyla Türkiye bisküvi pazarına yön veren üç büyük markadan birinin doğmasını sağladı. Halen yılda yaklaşık 13 bin tonluk bisküvi üretim kapasitesine sahip olan firma, aynı zamanda kentin ilk bisküvi üreticileri arasında gösteriliyor. Bir aile şirketi olan Oylum Bisküvi, bu yıl Dubai menşeili Bracknor Fund adlı şirketle 25 milyon liralık yatırım anlaşması da imzaladı. Böylece Kayseri’de ilk yabancı yatırımcı alan firma unvanına Oylum Bisküvi sahip oldu.
Oylum Sınai Yatırımlar CEO’su Yener Büyüknalbant, bir aile şirketi olan firmalarında kuşaklar arası geçişin sancısız bir şekilde sağlanmasının bugünkü başarılarının temelini attığını bildirdi. Kuşaklar arası geçişi sancısız bir şekilde atlatmanın sırrını kurumsal kimlik sahibi olmaya bağlayan Büyüknalbant, "Dünya genelinde aile şirketlerinin üçüncü nesile ulaşma oranı yüzde 5’in altında. Kurumsallaşma noksanlığı bunun temel sebebini oluşturuyor. Bireyler, aile ile şirket ayrımını yeterince yapamadığı için başarısızlık kaçınılmaz oluyor" değerlendirmesini yaptı.
"Liyakat yerine kan bağının esas alınması temeli sarsıyor"
İkinci neslin işi üstlenmesi ile aile içinden fazlaca bireyin işletmede yer almak istemesinin firmaların temelini sarstığı tespitini yapan Yener Büyüknalbant, "Burada da liyakat yerine kan bağı esas alındığında, şirketler yanlış yönetim sürecine sürüklenmeye başlıyor. Oylum olarak Türkiye’de üçüncü nesle aktarılan ender şirketler arasında yer alıyoruz. Bu işin sırrı da profesyonellikten ve kurumsallaşma vizyonundan geçiyor. Ailemizin yazılı olmayan anayasaları sayesinde kuşaklar arası geçişte zorlanmıyoruz. Ortak vizyonu paylaşıp, kurumsal yapısının hem paydaşlar hem de şirketin akıbeti için en doğru yol olduğunu idrak etmek başarının anahtarını oluşturuyor."
Gofret üretim kapasitesini ikiye katlamaya hazırlanıyor
Yurtiçinde ulusal market zincirleri ile çalışan Oylum, orta vadede yurt genelinde bayi yapılanması oluşturmak istiyor. Halen 50 bini aşkın noktada ürünlerinin bulunduğunu kaydeden Yener Büyüknalbant, "Bugün itibarıyla 25 kentte bayimiz var. İç pazarda bayi ağımızı genişletmek isityoruz. Marmara Bölgesi’nde satışlarımızı artırmak için İstanbul’da yeni bir bayi yapılanması başlattık. Yeni bayi yapılanması ile 2018 yılında iç piyasada ciromuzu yüzde 30 artırmayı öngörüyoruz" diye konuştu.
Geniş bir ürün yelpazesi ile hizmet veren firma, tüm atıştırmalık kategorileri dahil edildiğinde yılda 21 bin tonluk üretim yapıyor. Farklı tatlar üzerinde Ar-Ge çalışmaları yaparak, pazardaki konumlarını güçlendirmek istediklerine işaret eden Yener Büyüknalbant, "Şu anda üzeri çikolata kaplı bisküvi ve marmelatlı gofret üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Öte yandan yeni bir krema üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yakın zamanda ‘Wafers’ markalı ürünümüzü piyasaya süreceğiz. Ayrıca 2.5 milyon liralık yatırım bedeliyle kuracağımız tam otomatik yeni gofret hattını devreye aldığımızda gofret üretim kapasitemizi iki katına çıkaracağız" açıklamasını yaptı.
Öte yandan, 2012 yılında halka arz edilen Oylum Sınai Yatırımlar, 2016 yılında borsada en çok kazandıran beş şirket arasında yer aldı. Halka açıldıktan sonra yaptığı yatırım projeleri ile hem kapasitesini hem de üretim standartlarını yukarı çıkarmayı başaran firma, bugün itibarıyla üretimin yüzde 40’ını ihracata kanalize ediyor. Orta vadede ise bu oran yüzde 50’ye çıkarılacak.
Başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere ABD, Kanada ve Almanya’ya ürünlerini gönderdikleri bilgisini veren Yener Büyüknalbant, 2016 yılında ilk defa Yemen ve Malezya’ya satış yaptıklarını bildirdi. Halen 20 ülkeye satış yaptıklarını ileten Büyüknalbant, "Özellikle bu yıl Afrika ve Kafkasya gibi ülkelerde yeni pazar arayışlarımız oldu. Katar’a da satışlarımızı tekrardan başlatıyoruz" ifadesini kullandı. İhracat gelirlerini ilk etapta yıllık 10 milyon dolar olacak şekilde çalıştıklarını dile getiren Yener Büyüknalbant, "Orta vade de ciromuzun yarısını, 50 ülkeye yapacağımız satışlardan karşılamayı planlıyoruz" dedi.