Tamsan cirosunu yüzde 15 artıracak
Bu yıl cirosunu yüzde 15 artırmayı hedefleyen Tamsan Yeni makinalarını devreye almaya hazırlanıyor.
Sabiha Toprak
KOCAELİ - TST markasıyla ürettiği hızlı bağlantı elemanları ve quick coupling ürünleri ile başta otomotiv olmak üzere otomotiv, demir-çelik, plastik, kalıp, savunma, beyaz eşya, medikal, cam, gemi inşa endüstrileri ve uzay teknolojileri sektörlerine hizmet veren Tamsan Bağlantı Elemanları AŞ, bu yıl cirosunu geçen yıla göre yüzde 15 oranında artırmayı hedefliyor. Tamsan bu hedefi yakalamak amacıyla siparişini verdiği yeni makinelerini ay sonu itibarıyla üretime dahil edecek.
Tamsan Genel Müdürü Erhan San, ürün gruplarının kullanıldıkları uygulama alanlarına göre su, pnömatik, hidrolik, elektrik ve vakum ana başlıkları altında toplandığını dile getirdi. Geçen yıl 60 ülkeye ihracat yaptıklarını ifade eden Erhan San, bu yıl sayıyı daha yukarılara taşıyarak, mevcut pazarlardaki payı artırıp, yerlerini sağlamlaştırmayı istediklerini belirtti. Bu yıl özellikle otomotiv sektörüne yoğunlaşacaklarını kaydeden San, ”Geçtiğimiz sene aldığımız ISO/TS 16949 Kalite Sistem Belgesi bizi kendi sektörümüzde rakiplerimizden ayıran çok önemli bir artıdır. Bu sayede başta Almanya’da ve Türkiye’de bulunan otomotiv sektöründeki büyük üreticilerle, hali hazırda var olan bağlantılarımızın kuvvetleneceğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı. Geçen yıl üretim ve satışlarının yüzde 90 oranında ihracat, yüzde 10 oranında ise iç Pazar olarak gerçekleştiğini söyleyen, geçen yıl ihracatta çok başarılı olduklarını söyledi. Geçen yıl büyük bir sıçrama yaparak 2016 ihracat rakamlarının yüzde 20’nin üzerine çıktığını ifade eden San, buradaki en büyük artışın 2016 yılının Eylül ayında Avrupa’da açılan dördüncü ofis olan TST DE’nin katkılarıyla Almanya’da gerçekleştiğini söyledi. Yine geçen yıl firmanın iç piyasa satış rakamlarını yüzde 6 artırmak suretiyle sektörde lider pozisyonunu devam ettirdiklerini belirten San, ayrıca toplam ihracatın yüzde 10’unu gerçekleştirdiklerini ve Ekonomi Bakanlığı’nın hedef ülkeleri arasında yer alan ABD’de Pazar payını artırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Teknoloji merkezleri kuracağız
Ar-Ge faaliyetleri ile ilgili bilgi veren San, üretimini yaptıkları hızlı bağlantı ürünlerinin tüm endüstriyel alanlarda kullanıldığını söyleyerek, özellikle plastik, medikal, savunma sanayi gibi alanlarda ürün geliştirmenin çok büyük uzmanlık gerektirdiğine dikkat çekti.Deneyim ve Ar-Ge yatırımları sayesinde sektörel ihtiyaçları göz önünde bulundurarak yeni sistemler tasarlayıp, müşterilerine çözüm ortağı olduklarını bildirdi. Yaptıkları tasarımları en hassas üretim teknolojileri ve yüksek kalite standartlarla gerçekleştirdiklerini kaydeden San, bu sayede firmanın yıllar içinde ihracat ağırlıklı üretim yaparak dünyanın saygın üreticilerinden biri haline geldiğini ifade etti. San, global pazarda paylarını artırmak için özellikle teknolojinin gelişmiş olduğu ülkelerde hem yeniliklerin en hızlı şekilde takip edilmesi hem de bu yönde oluşan ihtiyaçların karşılanmasını sağlamaya yönelik teknoloji merkezleri kurmayı planladıklarını belirtti. Sektör ayrımı yapmaksızın her alanda artı değer katarak geliştirdikleri ürünler sayesinde dünya çapında bilinir bir marka haline geldiklerini kaydeden San,”Söz gelimi geçtiğimiz yıl içerisinde demir-çelik ve şişeleme sektöründe faaliyet gösteren iki müşterimiz için ihtiyaçları doğrultusunda, üretim maliyetlerini ciddi anlamda azaltan ürünler tasarladık ve bunların patent başvurularını yaptık. Bu sene içerisinde de benzer projelerle, müşteri odaklı ve yenilikçi yapımızı sürdürmek firmamızın başlıca hedefleri arasında yer alıyor” şeklinde konuştu. İngiltere, Almanya, İsviçre ve Hollanda’da tamamen kendine ait TST şubeleri bulunan firmanın en büyük pazarlarının Almanya, ABD, İsviçre, İngiltere, Hollanda, Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz olduğu bilgisini veren San, Malezya, Brezilya, Kanada, Avusturalya, Meksika ve Çin’e kadar toplamda 60’dan fazla ülkeye ihracat yaptıklarını dile getirdi. Geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 20’lik büyüme kaydettiklerini söyleyen San, ihracatın toplam üretimdeki payının yüzde 90 civarında olup, bu rakamın önümüzdeki yıllarda artırılmasını hedeflediklerini vurguladı. San, Tamsan AŞ olarak, 2012 yılında İsviçre merkezli, üretim ve satışını yaptığı konularda lider konumda olan Oetiker firmasının “quick coupling” bölümünü, teknolojisi, komple üretim hatları, makineleri, know how, patentleri, mamul ve yarı mamul stokları ile dünya üzerindeki tüm müşterilerini bilgileriyle beraber bünyelerine kattıklarını söyledi.İhracat ağırlıklı firmada global pazarda faaliyet gösterdikleri ülkelerin ihtiyaçları ilgili sanayi kuruluşunun know-how, verimlilik, teslim süresi, fiyat gibi kalemlerin hangilerine önem verdiğine paralel olarak farklılık gösterdiğine değinen San,” Türkiye pazarında 25 yıldır tanınan ve güvenilen yüzde 100 yerli sermayeli üretici firma olarak esas amacımız, kullanıcıyı bilgilendirmek ve üretim verimliliklerini optimum seviyeye çıkarmaktır. Tabi bunu sağlarken, müşterilerimizin üretimlerinin aksamaması için gönderi hızımız, elimizdeki ürünleri mümkün olduğunca stokta bulundurmamıza bağlıdır. Aynı zamanda yine sektördeki ihtiyaca paralel olarak müşteriye özel üretimlerimizle firmalara farklı çözümler de sunmaktayız” dedi.
Son yıllarda özellikle Türkiye’deki firmaların, katma değeri yüksek, fiyattan ziyade kaliteli ve teknolojik ürünlerin kullanımı hakkında daha duyarlı olduğunu gözlemlediklerini belirten San, diğer bir deyişle firmaların, günü kurtarmaya yönelik ürün alımından çok, üretim proseslerinde verimliliklerini artıracak çözüm ortaklarına ihtiyaç duyduklarının farkına varmış durumda olduklarını ve bu doğrultuda müşterilerini bilinçlendirmeye önem verdiklerini kaydeden San, onlarla birlikte firmalarına kısa ve uzun vadede nasıl faydalar sağlayabileceklerini detaylı bir şekilde değerlendirdiklerini ifade etti. Rekabetin fiyat yönünde değil, kaliteyi yükseltmek yönünde gelişmesinin sektördeki tüm oyunculara fayda sağlayacağı gibi ülkemizdeki teknolojinin ve sanayi yatırımlarının gelişmesi, ihracatın artması yönünde de faydalı olacağına inandığını belirten San, genel olarak pazardaki güncel sıkıntının özellikle son 1,5 senedir hammadde fiyatlarında yaşanan artış ile birlikte bir diğer sorun da Uzakdoğu menşeili kalitesi düşük ürünlerin sırf fiyat avantajı sebebiyle tercih ediliyor olması gerektiğine vurgu yaptı.1989 yılında kurulan firmanın Endüstriyel bağlantılarda zamandan kazanmayı amaçlayan üretim çözümleriyle yola çıktığını belirterek, ”2005 yılında 11 bin 700 metrekarelik modern tesisine taşındı. Bu hamleyle üretim alanını genişleten ve kapasitesini artıran firmamız 2005’ten bu yana makine parkı yatırımlarına devam ediyor. 25 yılı aşkın zamandır sektör lideri konumunda bulunan firmamız özellikle Ar-Ge yatırımları ile geliştirdiği hızlı bağlantı teknolojileriyle ön plana çıkarak zaman içerisinde piyasa talepleri doğrultusunda “quick coupling” dışında farklı ürünleri de yelpazesine ekledi.Hızlı bağlantı elemanları çatısı altında yer alan “Quick Coupling” üretimini Türkiye’de ilk gerçekleştiren kuruluş olmakla birlikte 1990’ların başında 1 ürünle çıktığımız bu yolda Tamsan A.Ş., bugün 10 binin üzerindeki ürün çeşitliliği ile sektöründe en geniş portföye sahip firma olma başarısını gösterdi” şeklinde konuştu.
Öncü firmaların yatırımları ile üretim kapasitesi daha da artacak
Sektörde öncü olan firmaların yaptığı yeni yatırımlarla üretim kapasitesinin iyice arttığını ve daha da artacağını öngördüğünü söyleyen San, son dönemde sektörden olmayan ancak yakın sektörlerde faaliyet gösteren firmaların da bağlantı elemanları üretmek üzere yatırım yaptıklarını ve yeni oyuncuların da faaliyete geçtiğini gördüklerini belirtti. Bu durumun bağlantı elemanları üretiminin cazibesini koruduğunun ve hâlâ bir üretim açığı olduğunun göstergesi olduğunu dile getiren San, “Rekabet her zaman iyidir ve dinamik tutar, bizler de kendimizi hep daha ileriye taşımak için en yeni teknolojileri uygulayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.
Türkiye’de üreticilerin büyük çoğunluğunun Marmara Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten San, ”Fakat Konya, İzmir, Ankara, Kayseri, Adana gibi farklı şehirlerde de üretim yapan büyüklü küçüklü sanayi kuruluşları da sektörde önemli bir yer tutuyor. Türkiye’nin geçtiği zorlu 2016 – 2017 döneminde iç piyasa rakamlarının maalesef çok büyüyebildiğini düşünmüyorum.Sektördeki üretimin ne kadarlık bölümünün dış pazara yönelik olduğunu söylemek zor. Ancak şunu söylemek mümkün; 2015 - 2016 yıllarında bağlantı elemanları ihracat rakamları yaklaşık 580 M $ civarı idi. 2017 senesinde bu rakamın 600 M $ sınırına ulaştığını tahmin ediyorum. Bu rakam global Pazar açısından tatmin edici gözükmüyor ancak yine de önceki senelere nazaran gayet sevindirici” dedi. Türkiye’deki bağlantı elemanları sektöründeki ihracat artışının başlıca sebeplerinin, üretici firmaların ürün kalitesindeki iyileşme ve gelişen teknoloji ve yeniliklere hızlı adapte olabilmesi olduğunu belirten San, “Çok önemli bir başka husus da yine geçtiğimiz senelere göre Türk üreticilerin uluslararası fuarlarda daha sık yer alarak yabancı müşteriye daha kolay ulaşabilmesidir. İhracatın büyük kısmı Almanya başta olmak üzere Avrupa kıtasına gerçekleşmektedir. Bu doğrultuda sektörün hedefi bir taraftan Avrupa’daki pazar payını artırmak, diğer taraftan da bağlantı elemanları ihracat rakamlarına göre ilk 5’te yer alan Amerika pazarında daha aktif çalışmalar yapmak olmalıdır” açıklamasında bulundu.