Suarez rakibini ısırdı, markalar fırsatı kaçırmadı

SELENAY YAĞCI

İSTANBUL - Uruguay Milli Takımı’nın yıldızı Luis Suarez’in, önceki akşam oynanan Uruguay-İtalya maçında rakibini ısırması dünyaca ünlü markaları harekete geçirdi. Kısa sürede sosyal medyada yankılanan olay üzerine Snickers ve Mc Donald’s Twitter hesaplarından yaptıkları göndermelerle Suarez’in pasını gole çevirdi. FIFA 2014 Dünya Kupası’nın önceki akşam Uruguay ve İtalya arasında oynanan grup eleme maçı ilginç bir olaya sahne oldu. Uruguay Milli Takımı’nın yıldızı Suarez, İtalyan savunmacı Giorgio Chiellini’yi omzundan ısırdı. Daha önce de bu tip hareketler yapan Suarez’in davranışı, markaların da dikkatinden kaçmadı. Snickers, ‘Bir dahaki sefer aç olduğunda sadece bir tane Snickers kap gel’ diye tweet atarken McDonald’s da ‘Aç olduğunda BigMac’lerimizden bir ısırık al’ diyerek yıldız oyuncunun davranışına göndermede bulundu. Fast food zinciri Nandos da ‘Hey Suarez eğer açsan neden dişlerinin arasına gerçekten lezzetli birşey almıyorsun’ sözleriyle gölü pasa çevirdi. 

‘Gerçek zamanlı pazarlama’ adı verilen bu reklam şeklinin en iyi örneklerinden birini Amerikan Super Bowl finalinde yaşanan elektrik kesintisi sırasında Oreo gerçekleştirmişti. Marka, ‘Elektrikler kesildi mi? Sorun değil’ şeklinde bir tweet atmış ve ekindeki görselde ‘Sen hâlâ karanlığa bandırabilirsin’ sözlerine yer vermişti. Oreo’nun bu tweeti elektrik kesintisi sona ermeden 10 binden fazla retweet almıştı. Türkiye’de de kısa süre önce televizyonda yayınlanan bir haberde anne ve babasının kendisine tekne almasına çok sevinip ağlayan çocuğun videosu sosyal medya gündeminde fenomen olduğunda Burger King’den Volvo’ya, TTNet’ten Hepsiburada.com’a kadar birçok marka “anlayamazsınız” temalı tweetler atmıştı. 

‘Tüm markalar gönüllerin şampiyonluğuna oynuyor’ 

Dünya Kupası’nın markalar için büyük bir şans olduğunu dile getiren ‘mbsays’ Sosyal Medya Ajansı kurucu ortaklarından Ayşen Aksakal, tüm markaların da bu süreçte gönüllerin şampiyonluğuna oynadığına dikkat çekti. Oscar ödül töreninden Super Bowl’a kadar milyonlarca insanı bir araya getiren bu tür etkinliklerin markalar tarafından sıkı takip edildiğine dikkat çeken Aksakal, şöyle devam etti: “Markaların iletişimini ‘tüketicisi ile arkadaş olmak’ şeklinde yürüttüğü, kendi marka elçilerini yaratabildiği bir dönemdeyiz. Markaların kurumsal kimlikleri var ancak sosyal medya, markanın her gün konuştuğu ve bu durumda kimlikten öte kişilik kazandığı bir mecra. Gerçek zamanlı pazarlamayla marka, sosyal medyadaki gündemi yakalayıp ince gördüğü ve doğru şekilde iletişime geçebildiği her an bilindik basılı mecralardan ya da TV’ den çok daha fazla görünürlük elde ediyor. Ve marka adına yaratmak istediği sempatiyi, herkesin içinden geçirdiği kelimeleri cümleye dökerek sahiplendiğinde ise ciddi bir yatırım gereken marka sadakatini bir kaç vuruşla kazanabiliyor.” Sosyal medyayı,”Siz orada olsanız da olmasanız da kocaman bir parti” sözleriyle tanımlayan Aksakal, bu alanı değerlendirmek isteyen markalara da şu tavsiyede bulundu: “Partiye katılan marka susarsa dikkat çekemez, seyretmekle kalır. Sadece kendisinden bahsederse çevresinde yeterince insan olmaz. Ama partide birlikte eğlenen insanların arasına karışırsa ve onlarla aynı konuda konuşup eğlenirse hem sosyalleşir ve çevre edinir, hem de partinin en gözdesi olma şansını yakalar.”